tag:blogger.com,1999:blog-37733778269685576622024-03-26T11:10:02.013+03:00Av. Yusuf İŞLER - Kişisel Blog SayfasıAv. Yusuf İŞLER' in kişisel blog sayfasıdır. Av. Yusuf İŞLER kimdir, ne iş yapar, nerde yaşar, nerde çalışır, nelerden hoşlanır, ne izler, ne dinler; tüm bunlar ve dahası bu sayfada. English spoken lawyer in Antalya. Yusuf Isler Law Office in Antalya.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.comBlogger40125tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-66064981150739294812022-04-01T14:53:00.003+03:002022-04-01T14:55:18.411+03:00İŞ HUKUKUNDA İBRANAME<p> Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Esas : 2008/33618</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Karar : 2010/22083</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Tarih : 05.07.2010</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"> </p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranamenin
Geçersizliği ( İş Hukukunda )</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İş Hukukunda İbraname</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Ücret Ödememe Baskısı
Altında Alınan İbraname</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İstifa Belgesi İle
İbranamenin Çelişmesi</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Taraflar arasında
düzenlenen ibranamenin geçerliliği olup olmadığı uyuşmazlık
konusudur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">1. İş Hukukunda ibra
sözleşmeleri dar yorumlanmalı ve borcun asıl sona erme nedeni ifa
olarak ele alınmalıdır. Borcun sona erme şekillerinden biri olan
ibra sözleşmelerine İş Hukuku açısından sınırlı biçimde
değer verilmelidir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">2.İstifa belgesi ile
ibraname çelişmektedir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Davacı tarafından
doldurulduğu iddia edilen ibra belgesinin davacının ücretlerinin
ödenmesi için baskı altında imzalatıldığı anlaşılmaktadır.
İbranameye değer verilemez.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Bu nedenle yukarıdaki
ilkeler doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı
ve yıllık izin ücreti isteğinin kabulüne karar vermek gerekirken
yazılı gerekçe ile reddine hüküm kurulması hatalı olmuştur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">DAVA VE KARAR:Taraflar
arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği olup olmadığı
uyuşmazlık konusudur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">YARGITAY 9. HUKUK
DAİRESİ KARARI:</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Davacı, davalı
işyerine 04.05.2002 tarihinde girdiğini iş akdinin 10.05.2004
tarihinde haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiğini, son
maaşına karşılık 505,00 YTL çek verildiğini, bunun haricinde
başka bir ödeme yapılmadığının ücretinin 549,63 YTL olduğunu
beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminat ve yıllık izin ücreti
alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesi
talebinde bulunmuştur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Davalı davacının
işyerinden kendi isteğiyle ayrıldığına dair dilekçe verdiğini
ve imzaladığını ihbarname ile hiçbir alacağının kalmadığını
açıkladığını iş akdinin müvekkili şirket tarafından sonra
erdiği yönünde iddianın gerçek dışı olduğunu beyanla davanın
reddini savunmuştur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Mahkemece "Tüm
dosya kapsamına göre; 10.05.2004 tarihli dilekçede davacının
"10.05.2004 tarihinden itibaren belediyede işe başlayacağımdan
dolayı işimden ayrılıyorum.." ifadelerini kullandığı
görülmektedir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesinde
ise davacının; 26.08.2002-10.05.2004 tarihleri arası çalışarak
işyerinden ayrıldığı, çalıştığı süreye ilişkin
ücretlerini, fazla mesai -hafta tatili - genel tatil ücretlerini
aldığı, yıllık izinlerini kullandığı, kıdem ve ihbar
tazminatlarının peşin olarak ödendiği ve bu nedenle başkaca
alacağının kalmadığı yazılı olup, tüm bu belirlemeler
doğrultusunda davanın reddi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak
aşağıda gösterildiği şekilde hüküm kurmak gerekmiştir."
Gerekçesi ile davanın reddine hüküm kurulmuştur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesi,
İsviçre Borçlar Kanununun 115. maddesinde düzenlendiği halde
Türk Borçlar Kanununda bu yönde bir düzenlemeye yer
verilmemiştir. Bununla birlikte ibraname, bir borcun tam ya da
kısmen ifa edilmeden sona ermesini sağlayan özel sukut nedeni
olarak kabul edilmelidir. Bu noktada ibra sözleşmesinin ödeme
yönünde bir anlaşma olmadığı, borcun sona erme şekillerinden
biri olduğu belirtilmelidir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İş Hukukunda ibra
sözleşmesi ibraname adıyla yaygın bir uygulama alanı
bulmaktadır. İbra sözleşmesinin tanımı, şekli ve hükümlerinin
Borçlar Kanununda düzenlenmesi gerekliliğinin ötesinde, İş
Hukukunun işçiyi koruyucu özelliği sebebiyle iş Kanunlarında
normatif hüküm olarak ele alınması gerektiği açıktır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Yeni Borçlar Kanunu
tasarısında bu konuya değinilmiş ve 419. maddesinde, işçi ve
işveren ilişkileri açısından ibra sözleşmesine dair bazı
kurallara yer verilmiştir. Bahsi geçen düzenleme de, işçilik
alacaklarını sona erdiren ibra sözleşmelerinin sınırlı biçimde
ele alınması gerektiğini göstermektedir. Bu itibarla Borçlar
Kanunu`nun irade fesadını düzenleyen 23-31. maddeleri arasında
düzenlenmiş olan irade fesadı hallerinin İş Hukukunda ibra
sözleşmeleri bakımında çok daha titizlikle ele alınması
gerekir, ibra sözleşmesi yapılırken taraflardan birinin esaslı
hataya düşmesi, diğer tarafın ya da üçüncü şahsın hile ya
da korkutmasıyla karşılaşması halinde ibra iradesine değer
verilemez.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Öte yandan Borçlar
Kanunu`nun 21. maddesinde sözü edilen aşırı yararlanma (gabin)
ölçütünün de ibra sözleşmelerinin geçerliliği noktasında
değerlendirilmesi gerekir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İş ilişkisinin
devamı sırasında düzenlenen ibra sözleşmeleri geçerli
değildir, işçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır
ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını
sağlamak ya da bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce
kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya
yönelmiş sayılmalıdır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesi,
varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir
yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların
ibra yoluyla sona ermesi de mümkün olmaz. Bu nedenle işveren
tarafından işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun
ibraya konu olması düşünülemez.Savunma ile ve işverenin diğer
kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu
kabul edilmelidir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Miktar içeren ibra
sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda
borç ifa yoluyla sona ermiş olur.Buna karşın kısmi ödeme
hallerinde Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer
verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul
edilmektedir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Miktar içermeyen ibra
sözleşmelerinde ise geçerlilik sorununu titizlikle ele
alınmalıdır. İrade fesadı denetimi uygulanmalı ve somut olayın
özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler
aranmalıdır(Dairemizce benimsenen</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Yargıtay Hukuk Genel
Kurulunun 21.10.2009 gün ve 2007/9-396/441, 8.3.2006 gün ve
2006/9-20/52. ve 26.4.2006 gün ve 2006/9-150/247. sayılı kararlan
ile Yargıtay 9.HD. 27.06.2008 gün 2007/23861 E, 2008/17735 K.).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Somut olay yönünden
istifa belgesi ile ibraname çelişmektedir. Davacı tarafından
doldurulduğu iddia edilen ibra belgesinin davacının ücretlerinin
ödenmesi için baskı altında imzalatıldığı anlaşılmaktadır.
İbranameye değer verilemez. Bu nedenle yukarıdaki ilkeler
doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve
yıllık izin ücreti isteğinin kabulüne karar vermek gerekirken
yazılı gerekçe ile reddine hüküm kurulması hatalı olup,
kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan
kararın yukarıda yazılı sebepten ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle
karar verildi.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">-2-</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br /></p><p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Esas : 2011/40319</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Karar : 2011/35307</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Tarih : 06.10.2011</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"> </p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br /></p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranamenin
Geçerliliği ( İşçinin Verdiği )</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İş Hukukunda İbraname</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra Sözleşmesi ( İş
Hukukunda - İşçi Yararına Yorum )</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesi
çalışma ilişkilerinde “ibraname” adıyla yaygın bir uygulama
alanı bulmaktadır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmelerinin
geçerliliği sorunu, İş hukukunda “işçi yararına yorum”
ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiş ve ağırlıklı olarak
Yargıtay kararlan ışığında bir gelişim izlemiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İşçinin işverenden
alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra
tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az
bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın
türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak
tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması
şarttır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Bu unsurları tanımayan
ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Hakkın gerçek tutarda
ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını
muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı
olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka
aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Feshi izleyen bir aylık
süre içinde ibraname düzenlenememesi ve ödemelerin banka
kanalıyla yapılması zorunluluğu 01.07.2012 tarihinden sonra
düzenlenecek ibra sözleşmeleri için geçerlidir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İş ilişkisi devam
ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İbranamenin
tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra
düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye
değer verilemez.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesi,
varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir
yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların
ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin
hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması
düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen
ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İşçinin ibranamede
yasal haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayda yer vermesi
ibra iradesinin bulunmadığını gösterir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Mahkemece başvurulan
hesap bilirkişisinin raporu yukarıdaki yasal düzenlemeler ve
ilkelere göre bir değerlendirmeye tabi tutularak hüküm kurulması
gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar
verilmesi isabetsizdir.fk DAVA VE KARAR:</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Davacı, ihbar
tazminatı, izin, genel tatil, hafta tatili, fazla çalışma ücreti
alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Yerel mahkeme, davayı
reddetmiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Hüküm süresi içinde
davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası
için Tetkik Hakimi M. Başbayraktar Taşkın tarafından düzenlenen
rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">YARGITAY 9. HUKUK
DAİRESİ KARARI:</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">A)Davacı İsteminin
Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin emeklilik nedeni ile sona
erdiğini, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin bir kısmının
ödendiğini ileri sürerek, ihbar tazminatı ile fazla çalışma,
hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının
tahsilini istemiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">B) Davalı Cevabının
Özeti:Davalı, davacının emeklilik nedeni ile ayrıldığını,
hak ve alacaklarının kendisine ödendiğini ve davalı site
yönetimini ibra ettiğini, fazla çalışma yapmadığını, hafta
tatili ve genel tatil çalışması olmadığını savunarak, davanın
reddini istemiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">C) Yerel Mahkeme
Kararının Özeti:Mahkemece, davacının ibranamedeki imzanın
kendisine ait olduğunu beyan ettiği ve imzalamadığı takdirde
alacaklarının ödenmeyeceği yönündeki iddiasını
ispatlayamadığı, bu nedenle ibraname ile davalı işyerini tam
anlamıyla ibra ederek herhangi bir alacağı kalmadığını
ihtirazı kayıt öne sürmeden açıkladığı ve imzaladığı
gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">D)Temyiz:Kararı davacı
temyiz etmiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">E)Gerekçe:Taraflar
arasındaki uyuşmazlık,ibranamenin geçerli olup olmadığı
noktasında toplanmaktadır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra
sözleşmesi,İsviçre Borçlar Kanununun 115 inci maddesinde
düzenlendiği halde, halen yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar
Kanununda bu yönde bir düzenlemeye yer verilmemiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Türk Hukukunda ibra
sözleşmesi 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6098
sayılı Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, kabul edilen Yasanın
132 inci maddesi</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">“ Borcu doğuran
işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş
olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları
ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir ”
hükmünü getirmiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranameyle ilgili
olarak diğer önemli bir düzenleme ise 6098 sayılı Yasanın 420
inci maddesinde yer almıştır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Sözü edilen hükme
göre, işçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin
yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona
ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça
belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka
aracılığıyla yapılması şarttır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Bu unsurları tanımayan
ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri
veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri
miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi,
ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Değinilen maddenin
ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar
ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet
sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">6098 sayılı Kanunun
420 inci maddesinde, iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir
ay içinde yapılan sözleşmelere geçerlilik tanınmayacağı
bildirilmiştir. Aynı maddede alacağın bir kısmının ödenmesi
şartına bağlı ibra sözleşmeleri (ivazlı ibra) ancak ödemenin
banka kanalıyla yapılmış olması halinde geçerli sayılmıştır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">4857 sayılı İş
Kanununun 19 uncu maddesinde, feshe itiraz bakımından bir aylık
hak düşürücü süre öngörülmüş olmakla, feshi izleyen bir ay
içinde işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu
noktada feshi izleyen bir aylık süre, işçinin eski işine dönüp
dönmeyeceğinin tespiti bakımından önemlidir. O halde feshi
izleyen bir aylık sürede işverenin olası baskılarını azaltmak,
iş güvencesinin sağlanması için de gereklidir. Geçerli ve haklı
neden iddialarına dayanan fesihlerde dahi ibraname düzenlenmesi
için feshi izleyen bir aylık sürenin beklenmesi gerekir. Bir aylık
bekleme süresi kısmi ibra açısından işçinin bir kısım
işçilik alacaklarının ödenmesinin bir ay süreyle gecikmesi
anlamına gelse de temelde işçi yararına bir durumdur. Hemen
belirtelim ki bir aylık bekleme süresi ibra sözleşmelerinin
düzenlenme zamanı ile ilgili olup ifayı ilgilendiren bir durum
değildir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Başka bir anlatımla
işçinin fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar
tazminatı ve izin ücreti gibi haklarının ödeme tarihi bir ay
süreyle ertelenmiş değildir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">6098 sayılı Yasanın
değinilen maddesinde, işverence yapılacak olan ödemelerin banka
yoluyla yapılması zorunluluğunun getirilmesi de ödemeye dair
ispat sorunlarını ortadan kaldıracaktır. Sözü edilen yasal
düzenleme, sadece işçinin alacaklı olduğu durumlar için işçi
yararına kısıtlamalar öngörmektedir. İşverenin cezai şart ve
eğitim gideri talep ettiği yine işçinin vermiş olduğu zararın
tazminine dair uygulamalarda ve hatta sebepsiz zenginleşme hükümleri
çerçevesinde işçinin işverene borçlu olduğu durumlarda,
taraflar, herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın işçinin
borçlarını ibra yoluyla sona erdirebilirler.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Sözü edilen hüküm
01.07.2012 tarihinde yürürlülüğe girecek olup belirtilen
tarihten sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların
varlığı aranmalıdır.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Başka bir anlatımla
6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı bir dönem
için ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili
ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Feshi izleyen bir
aylık süre içinde ibraname düzenlenememesi ve ödemelerin banka
kanalıyla yapılması zorunluluğu 01.07.2012 tarihinden sonra
düzenlenecek ibra sözleşmeleri için geçerlidir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesi
çalışma ilişkilerinde “ibraname” adıyla yaygın bir uygulama
alanı bulmaktadır. İbra sözleşmelerinin geçerliliği sorunu, İş
hukukunda “işçi yararına yorum” ilkesi çerçevesinde
değerlendirilmiş ve ağırlıklı olarak Yargıtay kararlan
ışığında bir gelişim izlemiştir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İşçi emeği
karşılığında aldığı ücret ve diğer parasal haklan ile
kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmektedir. Bu açıdan
bakıldığında bir işçinin nedensiz yere işvereni ibra etmesi
hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. İş hukukunda
ibra sözleşmeleri dar yorumlanmaktadır. İşverenin işçiye olan
borçlarının asıl sona erme nedeni ifa olarak ele alınmaktadır.
Borcun sona erme şekillerinden biri olan ibra sözleşmelerine İş
hukuku açısından sınırlı biçimde değer verilmektedir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Dairemizin kökleşmiş
içtihatları çerçevesinde, iş ilişkisi devam ederken düzenlenen
ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen
işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine
rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım
işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi
dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkün olup,
Dairemizin kararlılık kazanmış uygulaması bu yöndedir (Yargıtay
9. HD. 15. 10. 2010 gün, 2008/41165 E, 2010/29240 K. ).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranamenin tarih
içermemesive içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin
açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye değer
verilemez(Yargıtay 9. HD. 5. 11. 2010 gün, 2008/37441 E, 2010/31943
K).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranamenin geçerli
olup olmadığı 01.07.2012 tarihine kadar yürürlükte olan 818
sayılı Borçlar Kanununun irade fesadını düzenleyen 23-31.
maddeleri yönünden de değerlendirilmelidir. İbra sözleşmesi
yapılırken taraflardan birinin esaslı hataya düşmesi, diğer
tarafın veya üçüncü şahsın hile ya da korkutmasıyla
karşılaşması halinde, ibra iradesinden söz edilemez.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Öte yandan 818 sayılı
Borçlar Kanununun 21 inci maddesinde sözü edilen aşırı
yararlanma (gabin) ölçütünün de ibra sözleşmelerinin
geçerliliği noktasında değerlendirilmesi gerekir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranamedeki irade
fesadı hallerinin,818 sayılı Borçlar Kanununun 31 inci maddesinde
öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde ileri
sürülmesi gerekir (Yargıtay 9. HD. 26. 10. 2010 gün, 2009/27121
E, 2010/30468 K). Ancak, işe girerken alınan matbu nitelikteki
ibranameler bakımından iş ilişkisinin devam ettiği süre içinde
bir yıllık süre işlemez.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbra sözleşmesi,
varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir
yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların
ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin
hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması
düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen
ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay
9. HD. 4. 11. 2010 gün 2008/37372 E, 2010/31566 K).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Miktar içeren ibra
sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda
borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme
hallerinde, Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer
verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul
edilmektedir (Yargıtay 9. HD 21. 10. 2010 gün 2008/40992 E,
2010/39123 K. ). Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış
olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz (Yargıtay 9. HD. 24. 6.
2010 gün 2008/33748 E, 2010/20389 K).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Miktar içermeyen ibra
sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır.
İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine
göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır
(Yargıtay 9. HD. 27. 06. 2008 gün 2007/23861 E, 2008/17735 K. ).
Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı
ibranamede, irade fesadı haller ileri sürülüp kanıtlanmadığı
sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır (Yargıtay HGK. 21. 10.
2009 gün, 2009/396 E, 2009/441 K).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Yine, işçinin
ibranamede yasal haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayda
yer vermesi ibra iradesinin bulunmadığını gösterir(Yargıtay 9.
HD. 4. 11. 2010 gün 2008/40032 E, 2010/31666 K).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbranamede yer almayan
işçilik alacakları bakımından, borcun sona erdiği söylenemez.
İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden
savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz
kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra
iradesine değer verilmelidir(Yargıtay 9. HD. 24. 6. 2010 gün,
2008/33597 E, 2010/20380 K). Başka bir anlatımla, bu gibi
durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir
ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken,
bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki
sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki
bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra
yoluyla sona ermiş sayılabilir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">İbraname savunması,
hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla
yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir (Yargıtay HGK.
27. 1. 2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K.; Yargıtay 9. HD. 13. 7.
2010 gün, 2008/33764 E, 2010/23201 K).</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Davalı savunmasında
davacının fazla çalışma yapmadığını, genel tatil ve hafta
tatili günleri çalışmasının olmadığını belirtmiştir.
15.09.2006 tarihli ibranamede ise anılan alacakların ödendiği
düzenlenmiştir. İbraname ile savunma arasında çelişki olduğu
için sözkonusu alacaklar açısından ibraname geçerli değildir.
Yıllık izin alacağı yönünden ise bir miktar ödeme yapıldığı
anlaşıldığından ibraname makbuz niteliğindedir.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">Mahkemece başvurulan
hesap bilirkişisinin raporu yukarıdaki yasal düzenlemeler ve
ilkelere göre bir değerlendirmeye tabi tutularak hüküm kurulması
gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar
verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda
yazılı sebepten dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar
verildi.</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
</p>Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-73371978354282859492022-01-06T09:44:00.001+03:002022-01-06T09:46:43.333+03:00Maaşların Geç Ödenmesi<p>Ülkemizdeki iş yaşamında oldukça sık karşılaştığımız bir durumdur maaşların gecikmeli şekilde ödenmesi. Bu durumun hangi koşullarda iş akdinin haklı nedenle feshi için gerekçe oluşturduğu, çok iyi iredelenmesi gereken bir husustur. Bu konuda toplamış olduğum emsal kararları, aşağıda paylaşıyorum. Umarım işinize yarar.</p><p> </p><p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">
“…..Dosyadaki belgelere göre davacının 11.3.2010 tarihli fesih
bildirimi ile ücretlerinin düzensiz ödendiğini ileri sürerek iş
sözleşmesini feshettiğine dair fesih bildiriminin davalıya
15.03.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ise 04.03.2010-
9.3.2010 tarihleri arasında işe mazeretsiz gelmediğinden bahisle
sözleşmeyi feshettiğine dair bildirimi 15.03.2010 günü davacıya
tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu halde her iki fesih
bildiriminin taraflara aynı gün tebliğ edildiği anlaşılmakla
yapılan değerlendirmede davacının 04.03.2010 dan itibaren işe
gelmediğinin anlaşıldığı ve yapılan ücret ödemelerinin takip
eden ayın 15. ve 26. günleri arasında değiştiği de görülmekle
işçinin en önemli hakkı olan ücret hakkının belirsiz ve farklı
günlerde düzensiz ödenmesi durumunun haklı fesih sebebi kabul
edilerek davacının kıdem tazminatı isteğinin kabul edilmesi
gerekirken yanılgılı değerlendirme ile aksi yönde karar
verilmesi bozma sebebidir.”(22. HD. 2014/4776 E. 2014/4844 K.
06.03.2014)</p>
<p class="western" style="border-bottom: 1px solid #000000; border-left: none; border-right: none; border-top: none; line-height: 100%; margin-bottom: 0cm; padding-bottom: 0.07cm; padding-left: 0cm; padding-right: 0cm; padding-top: 0cm;">
<br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Dosya
kapsamında bulunan ve davacı vekilinin 12 Eylül 2012 günlü
bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirttiği davacının
ücret ödemelerinin davalı şirket tarafından parça parça ve
gecikmeli ödendiği ve en son ücretinin 13.04.2010 tarihinde
ödendiğine dair beyanını kanıtlayan maaş hesap hareketleri
incelendiğinde 14.01.2010 itibariyle iş akti feshedilen davacıya
02.04.2010 tarihinde 333,28 TL ve 13.04.2010 tarihinde 232,36 TL
olmak üzere maaş ödemeleri gecikmeli ödenmiştir. Bu haliyle
ücreti ödenmeyen davacının iş aktini feshi haklı olup kıdem ve
ihbar tazminatlarını talep hakkı bulunmaktadır .Yargıtay 7.
Hukuk Dairesi 2013/16017 Esas, 2014/390 Karar</p>
<p class="western" style="border-bottom: 1px solid #000000; border-left: none; border-right: none; border-top: none; line-height: 100%; margin-bottom: 0cm; padding-bottom: 0.07cm; padding-left: 0cm; padding-right: 0cm; padding-top: 0cm;">
<br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">T.C.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">YARGITAY</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">9.
Hukuk Dairesi</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Esas:
2008/9790</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Karar:
2009/1003</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Tarih:
02.02.2009</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">(4857
sayılı İş K. m. 25, 26)</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">KARAR
METNİ:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Davacı,
feshin geçersizliğine ve ise iadesine karar verilmesini istemiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Yerel
mahkeme, davayı reddetmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Hüküm
süresi içerisinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş
olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Bıçaklı tarafından
düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Taraflar
arasındaki uyuşmazlık, feshin altı iş günlük hakdüşürücü
süre içerisinde yapılıp yapılmadığı hususunda toplanmaktadır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">İşçi
veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması
halinde, iş sözleşmesinin sair tarafının sözleşmeyi haklı
sebeple fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir.
Bu bakımdan 4857 İş Yasasının 26. maddesinde işverenin
öğrendiği gün ve olayın gerçekleştiği gün başlangıç esas
alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler
içerisinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi,
haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden
olan olayın sair tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü
ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak
Kanunda belirlenmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Benzer
bir düzenleme 1475 s. İş Yasasının 18. maddesinde de yer
almışken, 4857 s. İş Kanununda, işçinin olayda maddi çıkar
sağlamış olması halinde 1 senelik sürenin işlemeyeceği
öngörülmüştür. O halde, haklı feshe neden olan olayda işçinin
maddi bir menfaati olmuşsa, olayın üzerinden ne kadar süre
geçerse geçsin altı işgününe riayet etmek koşuluyla işverenin
haklı fesih imkanı vardır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Altı
iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan
olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı
öğrenme günü sayılmaz ve takip eden iş günleri sayılarak
altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">İşverenin
tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili
merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş
soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi
süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal
ettirildiği gün, altı iş günlük sürenin başlangıcını
oluşturur.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Bir
senelik süre ise her halde olayın gerçekleştiği günden başlar.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Haklı
fesih nedeninin devamlı olması durumunda hakdüşürücü süre
işlemez. Örneğin, ücreti ödemeyen işçi ödeme yapılmadığı
sürece her zaman haklı sebeple iş sözleşmesini feshedebilir. Bu
örnekte işçi açısından haklı fesih sebebi her an devam
etmektedir. Ancak işçinin daimi olarak bir başka göreve atanması
veya iş şartlarının esaslı biçimde ağırlaştırılması
halinde bu değişikliğin sonuçları sürekli gibi görünse de
işlem anlıktır. Buna göre sözleşmesini feshetmeyi düşünen
işçinin bunu işçinin altı işgünü içerisinde işverene
bildirmesi gerekir. Yine işyerinde işi yavaşlatma ve üretimi
düşürme eyleminin süreklilik göstermesi durumunda altı iş
günlük süre eylemenin bittiği tarihten başlar.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">İşçinin
ücretinin ödenmemesi temadi eden bir durum olmakla birlikte fesih
hakkı ödemenin yapıldığı ana kadar kullanılabilir. Aksi
durumda 24/III-e bendinde ön görülen neden ortadan kalkmış olur.
Fesih iradesinin altı iş günü içerisinde açıklanması yeterli
olup bu süre içerisinde tebligatın muhatabına ulaşmış olması
şart değildir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">4857
s. İş Yasasının 26. maddesinde ön görülen altı işgünlük ve
bir senelik süreler ayrı ayrı hakdüşürücü niteliktedir. Bir
başka anlatımla fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş
günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde
kullanılması şarttır. Sürelerden birinin dahi geçmiş olması
haklı fesih imkanını ortadan kaldırır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Hak
düşürücü sürenin niteliğinden dolayı taraflar ileri sürmese
dahi, hakim resen dikkate almak zorundadır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Bu
maddede belirtilen süreler geçtikten sonra bildirimsiz fesih
hakkını kullanan taraf, haksız olarak sözleşmeyi bozmuş
sayılacağından ihbar tazminatı ile şartlan oluşmuşsa kıdem
tazminatından sorumlu olur.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Son
olarak belirtmek gerekir ki, 26. maddedeki hakdüşürücü süre,
işçinin 24. maddesi 2. fıkrasına ve işverenin 25. maddenin 2.
fıkrasına dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Yoksa
işverenin geçerli nedene dayanan fesihlerinde 26. maddede ön
görülen hakdüşürücü sürelerin işlemesi düşünülemez.
Dairemiz de bu yönde kararlar vermekte ve geçerli nedene
dayanılarak yapılan fesihlerde belirtilen hakdüşürücü süreler
yerine "makul süre" içerisinde sözleşmenin
feshedilebileceğini kabul etmektedir. (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008
tarih 2007/30135 E. 2008/28412 K).</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Somut
olayda, işçinin sözleşmesinin eylemli olarak hangi tarihte
feshedildiği taraflara açıklatılmalıdır. Eğer eylemli fesih
yoksa yukarda belirlenen ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak
konunun değerlendirilmesi gerekir. Eksik incelemeyle karar verilmesi
hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">SONUÇ
: Temyiz edilen kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin
alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2009
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.</p>
<p class="western" style="border-bottom: 1px solid #000000; border-left: none; border-right: none; border-top: none; line-height: 100%; margin-bottom: 0cm; padding-bottom: 0.07cm; padding-left: 0cm; padding-right: 0cm; padding-top: 0cm;">
<br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">T.C.
YARGITAY</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">9.Hukuk
Dairesi</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Esas:
2012/11921</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Karar:
2012/10850</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Karar
Tarihi: 02.04.2012</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">İŞÇİ
ALACAKLARI DAVASI - İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKSIZ
FESHEDİLDİĞİ - İŞÇİNİN ÜÇ GÜN ÜST ÜSTE İŞE GELMEDİĞİ
- ÜCRETLERİN ÖDENMEMESİ - İŞ GÖRME EDİMİNDEN KAÇINMA
HAKKININ KULLANILMASI</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">ÖZET:
Ücretleri ödenmeyen ve bu nedenle ücretlerini isteyen davacı ve
arkadaşlarına davalı işveren temsilcisi <bildiğiniz yere
gidin başvurup hakkınızı arayın> demiştir. Davacıların
bunun üzerine çalışmaması ve işi bırakmaları mahkemece
işveren feshi olarak nitelendirilmemiştir. Oysa davacı ücreti
ödenmiş olsa iş görme edimini yerine getirmeye hazırdır. Davacı
işçinin ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile bu ücretlerini talep
etmesi halinde işveren temsilcisinin <bildiğiniz yere gidin,
başvurup hakkınızı arayın> şeklindeki beyanı fesih
niteliğindedir. Ücretleri ödenmediği için iş görme ediminden
kaçınan davacının bu davranışı fesih niteliğinde değildir.
İş görme ediminden kaçınma hakkının kullanan davacı işçi
fesih iradesini ortaya koymadığı için, fesih riski işveren
üzerinde kalmıştır. Davacının ihbar tazminatı isteğinin
kabulü gerekir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">(4857
S. K. m. 17, 24, 25, 32, 34, 41, 46, 47)</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Dava:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız
feshedildiğini belirterek, ihbar tazminatı ile ödenmeyen ücret,
fazla mesai ve hafta tatili ücret alacaklarının davalı adi
ortaklığı oluşturulan işverenlerden tahsiline karar verilmesini
istemiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Mahkemece,
davanın kabulüne karar verilmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Hüküm
süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz
edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ….. tarafından
düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">YARGITAY
KARARI</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">A)
Davacı İsteminin Özeti:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Davacı
vekili, davacının davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklıkta
demirci ustası olarak 23.06.2008 tarihinden 06.09.2008 tarihine
kadar saati 4,00 Euro üzerinden Bulgaristan'da işçi olarak
çalışmakta iken hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işine son
verildiğini, hafta tatili kullanmadığını, fazla çalışma
yaptığını, ücretlerinin ödenmediğini belirterek, ihbar
tazminatı ile ödenmeyen ücret, fazla mesai ve hafta tatil ücret
alacaklarının davalı adi ortaklığı oluşturan işverenlerden
tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">B)
Davalı Cevabının Özeti:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Davalılar
vekili, davacının 20/06/2008-05/09/2008 tarihleri arası
çalıştığını, sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğini,
3 gün üst üste işe gelmediğini, buna rağmen fesih yoluna
gidilmediğini, verilen avanslar düşüldükten sonra bütün
ücretlerin ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">C)
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Mahkemece
yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek,
davacıların maaşlarının ödenmemesi nedeniyle kendilerinin işten
ayrıldığı, bu nedenle ihbar tazminatına hak kazanamayacağı,
her ay 150,00 Euro ödendiği, fazla mesai yapıldığı, hafta
tatillerinin tamamının kullandırılmadığı, ücretlerin ya
süresinde ödenmediği, yada hiç ödenmediği gerekçesi ile
davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">D)
Temyiz:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Karar
davacı vekili tarafından özellikle ihbar tazminatı yönünden,
davalı vekili tarafından ise cevap nedenleri ile temyiz edilmiştir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">E)
Gerekçe:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">1-
Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">2-
İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34/1 maddesi uyarınca
ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir
neden dışında ödenmese, işçi iş görme borcunu yerine
getirmekten kaçınabilir. Maddenin son fıkrası uyarınca işçinin
bu davranışı nedeni ile iş sözleşmesini görevleri
hatırlatıldığı halde yapmamaktan ısrar ettiği veya işe
devamsızlık yaptığı gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun
25/II. Maddesindeki nedenlerle feshedilemez. Ücretleri ödeme
gününden itibaren mücbir bir neden dışında 20 gün içinde
ödenmeyen işçinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca
iki seçimli hakkı bulunmaktadır. Bunlarda bir 34. Madde uyarınca
iş görme ediminden kaçınma hakkı, diğer ise 24/II.e maddesi
uyarınca iş sözleşmesinin haklı nedenle feshetme hakkıdır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Somut
uyuşmazlıkta ücretleri ödenmeyen ve bu nedenle ücretlerini
isteyen davacı ve arkadaşlarına davalı işveren temsilcisi
<bildiğiniz yere gidin başvurup hakkınızı arayın>
demiştir. Davacıların bunun üzerine çalışmaması ve işi
bırakmaları mahkemece işveren feshi olarak nitelendirilmemiştir.
Oysa davacı ücreti ödenmiş olsa iş görme edimini yerine
getirmeye hazırdır. Davacı işçinin ücretlerinin ödenmemesi
nedeni ile bu ücretlerini talep etmesi halinde işveren
temsilcisinin <bildiğiniz yere gidin, başvurup hakkınızı
arayın> şeklindeki beyanı fesih niteliğindedir. Ücretleri
ödenmediği için iş görme ediminden kaçınan davacının bu
davranışı fesih niteliğinde değildir. İş görme ediminden
kaçınma hakkının kullanan davacı işçi fesih iradesini ortaya
koymadığı için, fesih riski işveren üzerinde kalmıştır.
Davacının ihbar tazminatı isteğinin kabulü yerine yazılı
şekilde reddi hatalıdır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">3-
Davacı saat ücretinin 4,00 olduğunu belirtmiş, davalı buna
itiraz etmemiştir. Ancak bu saat ücretinin, kısaca tazminat ve
alacaklara esas ücretin brüt mü? net mi? olduğu taraflar arasında
tartışmalıdır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Hükme
esas bilirkişi raporunda bu ücretin üzerinde çıplak ücret kabul
edilmiştir. Ancak aynı vekil tarafından aynı nedenle açılan ve
Dairemizce incelenen seri dosyalarda bu ücretin brüt olduğu ve
davacının aylık 900,00 brüt ücretle çalıştığı kabul
edilmiştir. Bu ücret davacı tarafından temyiz edilmemiştir. Aynı
işi yapan ve aynı işte çalışan işçilerle ücretin farklı
olmaması gerekir. Bu nedenle tazminat ve ücretlere esas ücretin
900,00 brüt ücret kabul edilerek hesaplanması gerekir.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">4-
Mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda hafta tatili ücret
alacağı tanık beyanları esas alınarak davacının yada 3 Pazar
günü çalıştığı kabul edilerek belirlenmiştir. Ancak dinlenen
tanıklar davacı ile birlikte aynı konumda dava açan işçiler
olup, davalı işveren aleyhine dava açan kişilerdir. Kısaca
davacılar birbirlerine tanıklık yapmışlardır. Davalı aleyhine
dava açan işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar
edilmemesi gerekir. Ancak davalı tanıkları ayda 2 Pazar
çalışıldığını beyan ettiklerinden ve emsal davacı tarafından
temyiz edilmeyen kararda bu şekilde hafta tatil çalışması
belirlendiğinden, davacının hafta tatili ücreti ayda 2 Pazar
çalışmasına göre hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">F)
Sonuç:</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;">Temyiz
olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
02.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)</p>
<p class="western" style="border-bottom: 1px solid #000000; border-left: none; border-right: none; border-top: none; line-height: 100%; margin-bottom: 0cm; padding-bottom: 0.07cm; padding-left: 0cm; padding-right: 0cm; padding-top: 0cm;">
<br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>
<p class="western" style="line-height: 100%; margin-bottom: 0cm;"><br />
</p>Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-83951124344704492072019-10-05T10:33:00.001+03:002019-10-05T10:33:50.723+03:00YAPAY ZEKA<br />
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Günümüzün en çok konuşulan
konuları arasında Yapay Zeka kavramı ve onun getirdikleri yanında
götürdükleri konuları gelmekte. Bundan 20 yıl sonra birçok
mesleğin yok olacağı, birçoğunun da şekil değiştireceği
söylenmekte. Nasıl ki Sanayi Devrimi ile iş ve işçi piyasası
çok büyük değişimler geçirdiyse; 21. yüzyılda da Robotik
Devrimi ile buna benzer büyük değişimlerin gerçekleşmesi
kuvvetle muhtemel.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yapay
zeka; insan gibi davranışlar sergileme, sayısal mantık yürütme,
hareket, konuşma ve ses algılama gibi birçok yeteneğe sahip
yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünüdür. Başka bir
deyişle yapay zeka; bilgisayarların insanlar gibi düşünmesini
sağlar.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yapay
zekaya X sorusu yönetildiğinde daha önce verilen veya tanımlanan
X sorusu cevapları arasından en rasyonel olanını seçip sunar. Bu
nedenden dolayı X sorusu gelince her defasında yapay zeka X
sorusunun cevaplarını süzer ve en rasyonel olanını sunar. Yapay
zeka günümüzde X sorusu örneğinden daha fazlasını yapmaktadır.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yapay
zekayı tek başlık altında ele almak yanlış olur. Makine
öğrenimi (Machine learning), Derin öğrenme (Deep learning) gibi
kavramlar yapay zekayı oluşturan kapsayıcı terimlerdir.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Makine
Öğrenimi(Machine Learning) Nedir?</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Makine
öğrenmesi, makinenin sağlanan verilerle mantıklı ve rasyonel
sonuçlar türetmesini sağlayan algoritmalardır.Örnek verecek
olursak; Bir mağazada müşterilerin alışveriş fişi verileri ile
ilgili algoritma yazılıyor. Bu algoritma; Cips alan müşterilerin
aynı zamanda kola aldıkları bilgisini veriyor. Bu duruma istinaden
cips rafları ile kola dolapları birbirine yakınlaştırılıyor ve
satışlarda yükseliş görülüyor. Bir başka örnekte algoritmaya
Üzüm tanıtılacak. Algoritmaya; Beyaz, mor, yuvarlak gibi
özellikler tanımlanıyor. Üzüm ve Muz'u Makine öğrenimine
sorunca hangisinin Üzüm olduğunu tanımlanan bilgileri süzerek ve
rasyonellik ilkesini benimseyerek karar veriyor. Bu örnekte makine
öğrenimini en basit haliyle ele aldık. Makine öğrenimi günümüz
teknolojilerinde akıl sınırlarını zorlayacak bilgileri bize
sunuyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Derin
Öğrenme(Deep Learning) Nedir?</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Derin
öğrenme hem Yapay zekanın hem de Makine öğreniminin alt dalı
olan bir teknoloji. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Derin
öğrenme ve Makine öğrenimi birbirlerine oldukça benzer
yapılardır. Derin öğrenme, Beynimizdeki nöronlar gibi çalışır.
Üzüm örneği ile Derin öğrenme kavramını ortaya çıkaralım.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Makine
öğreniminde Üzümün özelliklerini biz tanıtırken, Derin
öğrenmede kendi kurallarını kendisi oluşturur; Hangisinin muz
hangisinin üzüm olduğunu kendi işlemleriyle ayırt edebiliyor.
Algoritmanın kendi kendine öğrenmesi, öğrendiği bilgileri
geliştirmesi ve sunmasına en güzel örnek Google' nın
ürünlerinden olan Google Translate; 100 dilden fazla dilde çeviri
yapan bu hizmetin arkasında derin öğrenme yatmakta. Google
Translate her sorulan soruyla birlikte kendi kendini geliştirmeye
devam ediyor. İlk çıktığında oldukça basit denebilecek
çevirilere imza atan bu program, bugün teknik terimleri içeren en
karmaşık cümlelerin dahi üstesinden gelebiliyor. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Yapay
Zeka Neyi Taklit Ediyor ?</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Örneğin
insanlar dil yardımıyla iletişim kuruyor ki YZ’de bunun
karşılığı konuşma tanımasıdır. Ayrıca yapay zeka bunu
genellikle istatistiksel olarak yaptığı için konuşma tanımasına
da istatistiksel öğrenme diyoruz. Buna ek olarak insanlar belirli
bir dilde yazıp okuyabiliyor. Bunu taklit etmek de NLP alanına
giriyor, yani doğal dil işlemeye.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Ortam
ve Nesne Tanıma</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnsanlar
içinde bulundukları ortamı gözleriyle görerek dünyayı
zihinlerinde canlandırabiliyorlar. Shakespeare’in tüm dünya bir
sahnedir sözü biraz da buradan geliyor olabilir. Bu alana doğrudan
yapay zeka ile alakalı olmamakla birlikte görüntü işleme
diyoruz.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Nihayetinde
bilgisayar görüşü için görüntü işleme şart ve Facebook ile
Amazon gibi başlıca e-ticaret siteleri bu tekniğin çok gelişmiş
bir versiyonunu kullanıyor: Nesne tanıma.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Nesne
tanıma özelliği sayesinde bir fotoğraftaki grubun anne, baba,
çocuk ve kediden oluşan bir aile olduğunu anlayabiliyor;
hangisinin kadın ve hangisinin erkek olduğunu fark ediyorlar.
Boyunu ölçüyor, beden ölçülerini alıyor ve ne renk
giydiklerini fark ediyorlar.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ne
giydiklerini anlayabildikleri gibi arkadaki ormanlık alanı da ayırt
edebiliyorlar. Kısacası bilgisayar görüşü ve görüntü işleme,
müşterilerin hangi ürünleri inceleyerek satın aldığını
anlamakta da kullanılıyor. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Dünyayı
Algılamak</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnsanlar
içinde bulundukları ortamı anlamak kadar bu ortamda rahatça,
örneğin genellikle tökezlemeden veya sağa sola çarpmadan hareket
edebiliyor. İlk bakışta aklımıza gelmese bile işte bu yeti
robotik, yani robotbilim alanına giriyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Robotlar,
insan hareketlerini taklit eden makinelerdir ve bunun için
robotların zeki olmasına da gerek yok. Boston Dynamics’in Spot
Mini robot köpeği veya Atlas robot atletini saymazsanız, otomotiv
üretim hatlarında kullanılan robot kollar pek de zeki değildir.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Desen
Tanıma</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnsanlar
aynı zamanda birbirine benzeyen nesneleri tanıyıp
sınıflandırabiliyorlar. Örneğin, elmaları armutlar ve kırmızı
topları mavi toplardan ayırt edebiliyor; hatta bu sayede harfleri
sözcükleri, sözleri, anlamları anlayabiliyorlar. Filozof Platon’
un yaklaşık 2500 yıl önce dediği gibi “benzer benzeri bilir”
ve Yapay Zeka’ da buna desen tanıma diyoruz.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Süper
Zeka</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Makineler
desen tanımada insanlardan çok daha iyiler; çünkü 1) Daha çok
veriyi daha kısa sürede toplayabiliyorlar. 2) Topladıkları veriyi
çok boyutlu bir sanal matematik uzayında işleyebiliyorlar; yani
bir konuya insanlardan çok daha farklı açılardan bakabiliyorlar.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Biz
de insandan zeki yapay zeka (süperzeka) geliştirmeye en çok bu
alanda yakınız: Riziko bilgi yarışması şampiyonu IBM Watson ve
Google’ın dünya ile olimpiyat go şampiyonlarını yenen Alfa Go
yazılımı derin öğrenme ile desen tanıma tekniği kullanıyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Modern
nörologlar da insan beyninin, nöronlardan oluşan doğal desen
tanıma birimleri kullandığını söylüyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>En
Derin Öğrenme</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bu
bağlamda birden fazla derin öğrenme tekniği olduğunu belirtelim.
Bunlar insan beyninin yeni şeyler öğrenme yetisini farklı
şekillerde taklit eden farklı derin öğrenme türleridir. Hatta
içlerinde aldığı kararları nasıl ve neye göre aldığını
söyleyen, böylece hem hukuki hem de mali sorumluluk taşıyabilen
derin öğrenme teknikleri bile var. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Örneğin
görselleri soldan sağa veya yukarıdan aşağıya tarayarak, yani
hiyerarşik olarak analiz eden yapay sinir ağlarına evrişimli
nöral ağlar (CNN) diyoruz. Bu derin öğrenme tekniği Latin
alfabesinde yazıları soldan sağa okuyarak anlamayı taklit
edebiliyor. CNN, bir fotoğraftaki yetişkinleri çocuklardan ayırmak
veya yüz tanımakta kullanılabiliyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Makine
öğrenimi söz konusu olduğunda yapay zekayı büyük veriyle, çok
büyük veriyle beslemek zorundayız. Örneğin, IBM Watson’ın
kanser araştırmalarında doktorlara dolaylı önerilerde
bulunabilmek için milyonlarca sayfalık hasta kaydı ve araştırma
makalesi okuması gerekiyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">En
basitinden, elinizde satış ve reklamlar arasındaki ilişkiyi
gösteren milyonlarca veri noktası varsa bunların kalıbını
çıkararak bir desen (bağıntılar) saptayabilirsiniz. Bir
bilgisayar da yapay zeka yardımıyla bu deseni öğrenirse
öğrendiklerinden yola çıkarak satışların artacağı yönünde
öngörülerde bulunabilir.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bunu
insanlar da yapıyor; ancak bizler en fazla üç boyutta
düşünebiliyoruz. Makineler ise konuyu daha fazla boyutta analiz
edebiliyor. Bu yüzden hiç fark etmediğimiz detay ve bağıntıları
ortaya çıkarıyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Örneğin,
bir fabrikada üretimi yavaşlatan asıl kök sebebi saptayabiliyor.
Oysa bu tür kök sebepler genellikle insanların gözünden kaçıyor.
Sonuçta yapay zeka insanların asla yapamayacağı öngörülerde
bulunuyor. Süper zeka desen tanıma tekniği ile işte bu şekilde
ortaya çıkıyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Yapay
Zeka İle Ne yapacağız ?</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Makine
öğrenimi tekniklerini kullanarak iki şey yapabiliriz:
Sınıflandırma ve öngörülerde bulunma. En basitinden,
müşterilerinizin yaşını öğrenerek onları genç ve yaşlı
müşteriler olarak ikiye ayırabilirsiniz. Bu sınıflandırmadır.
Öte yandan, büyük veri kullanarak pek yakında rakibinizin
müşterisi olup olmayacaklarını da anlayabilirsiniz. Bu da
öngörülerde bulunmadır (insight, içgörü dediğimiz şey).</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yapay
zeka için kullanılan öğrenme algoritmalarını başka bir şekilde
de düşünebiliriz: Bir algoritmayı aynı zamanda yanıtı içeren
bir veri kümesiyle eğitirseniz buna güdümlü öğrenme diyoruz;
yani insanların yardımıyla öğrenen yapay zeka. Örneğin, Yapay
Zeka’ nın arkadaşlarınızı ismen tanımasını istiyorsanız
onları tek tek bilgisayara tanıtmanız gerekir.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Buna
karşın, yapay zekanın büyük veriyi kendi başına analiz ederek
desen tanımasını sağlarsanız bu da güdümsüz öğrenme olur.
Mesela teleskopla evrendeki yıldızların fotoğrafını çekip bunu
yapay zekaya verebilir ve resimlerdeki yıldızların rengine bakarak
kırmızı devlerle sarı cüceleri saymasını söyleyebilirsiniz.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bir
bilgisayara hedef verir ve o hedefe deneme yanılma yöntemiyle
ulaşmasını söylerseniz bu pekiştirmeli öğrenmedir. Atlas
robotun atletler gibi takla atmayı öğrenmesi için bu yöntem de
kullanılıyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><b>Yapay
Zeka ve Hukuk</b></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Teknolojideki
gelişmelere koşut olarak hukuk yaşamımız da değişiyor; çünkü
önümüze sorun olarak gelen konuların niteliği değişiyor.
Özellikle yapay zeka ve robotik konularında; algoritma patentleri,
sorumluluk hukuku, robotların iş hukukunun mu eşya hukukunun mu
konusunu oluşturduğu vb sorunlar halen yerli ve yabancı hukukçular
tarafından tartışılmakta. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Örneğin
sürücüsüz otonom bir arabanın trafik kazasına karşıması veya
süpermarkette pazarlama yapan bir robotun bir insanın yaralanmasına
neden olması veyahut da telefonla hukuki danışma hizmeti veren
yapay zekaya sahip bir yazılımın yanlış bilgi vermesi sonucunda
tüketicinin uğradığı zararın sorumluluğu kime ait olacak en
çok tartışılan meselelerden.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Halen
birçok farklı görüşün olduğu ve henüz yeterli sayıda
içtihadın oluşmadığı bu alanda görüş bildirmektense;
İstanbul Barosu’ nca düzenlenen ve Youtube’ de de yayımlanan
Yapay Zekâ, Robotlar ve Hukuk Konferansı’ nın izlenmesini öneriyorum.
<br /><br />1. Bölüm</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/BZGtyK9-zsY/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/BZGtyK9-zsY?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2. Bölüm</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/Bhrk8OCosaY/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/Bhrk8OCosaY?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://www.mediaclick.com.tr/blog/yapay-zeka-nedir</span></div>
</li>
<li><div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://translate.google.com/</span></div>
</li>
<li><div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://khosann.com/yapay-zeka-nedir-ve-nasil-calisir/</span></div>
</li>
<li><div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://www.youtube.com/watch?v=BZGtyK9-zsY</span></div>
</li>
</ol>
<br />Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-65599065199354332452018-04-25T15:45:00.000+03:002018-04-25T15:45:15.261+03:00VERİTABANI YÖNETİMİ, YEDEKLEME VE SENKRONİZASYON<br />
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bugün
gelişen teknoloji ile birlikte, bilgisayar sistemleri kişi ve
kurumların iş yaparlarken vazgeçilmezleri arasına girdi.
Özellikle bigisayar sistemleri üzerinden çalışan programların
büyük ölüde veri depolama ihtiyacı duyması, bu verilen
saklanması ve veritabanlarının yönetimini çok önemli hale
getirdi. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Önceki
yıllarda biz avukatlar açısından bilgisayarların kullanımı
özellikle yazım editörleri ile icra programları çevresinde
yoğunlaşıyordu. Ancak dünyada değişen ve gelişen teknolojiler
sonucunda; özellikle bulut sistemlerinin öne çıkması ile
avukatların kullandığı programlar da bulut sistemleri ile
tanıştı. Bunlara en iyi örnek Türkiye Barolar Birliği’ nin
İcraTek ve KararTek Programlarıdır. Dolayısıyla artık
güncelleme vb sorunlarla avukatlar uğraşmak zorunda kalmıyorlar. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bugün
avukatların en çok kullandığı UYAP Sistemi de sonuçta sunucu
temelli olduğu için bulut sistemi ile çalışmakta ve yerel
bilgisayarlarda hiçbir veri depolanmamaktadır.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ancak
avukatların her zaman için kendi bilgisayarlarında da veri
depolamaya ihtiyaçları vardır. Zira her zaman için kaydedilen
belgelerin tekrar kullanılma ihtiyacı olabilmektedir. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yalnız
unutulmamalıdır ki; bilgisayar kullanırken, verimli olarak
çalışabilmek için bazı kurallara uyulması gereklidir. Çünkü
bilgisayarlar belli sayının üzerindeki dosyalarla çalışırken
zorlanmaktadırlar. Biz avukatlar da işimiz gereği çok fazla belge
ile çalışmak durumundayız. Hatta bu belgelerin yıllar geçse
dahi saklanması da çok işimize yaramaktadır. Örneğin daha
önceden açmış olduğumuz davanın bir benzeri geldiğinde, çok
uğraşarak, sayfalarca kitap karıştırarak hazırladığımız
önceki dosyanın dava dilekçesini arayıp bulur, inceleriz. Bu
dilekçe bilgisayar ortamında kayıtlı ekleme, düzeltmeler yapmak
sureti ile yeni dava dilekçesini hazırlamak da mümkün.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bu
durumda çok fazla belge kaydı gerekmekte. Bilgisayardaki
belge,resim, tablo vb dosyaların saklanması, istenildiğinde
erişime sunulması, yedeklerinin alınması vb işlerin tümüne
veritabanı yönetimi denmekte. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bilgisayarın
sağlıklı bir veritabanı olarak kullanılması ise, öncelikle
verimli ve gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara da cevap
verebilecek, müvekkil sayısı ve dolayısıyla da veritabanına
eklenecek evrak sayısı arttıkça şişmeyecek bir dosyalama
sistemine bağlıdır. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Örnekle
açıklamak gerekirse bir avukat bilgisayarına kaydettiği tüm
dilekçelerini, vekaletnamelerini vs Belgelerim klasörüne atıyorsa;
bilgisayarı en fazla 1 yıl sonunda oldukça yavaşlamış ve
verimli kullanımı imkansız hale gelmiş olacaktır. Belgelerim
klasörüne girmek istediğinde çift tıklamanın ardından
saniyeler sürecek beklemeler yaşanacaktır. Zira başta
belirttiğimiz gibi bilgisayarlar, belli sayının üzerindeki
dosyaları yönetmekte zorlanmaktadırlar.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ayrıca
istenen bir belgenin bulunması da oldukça uzun süre alır. Çünkü
sadece dosya ismine göre bir ayrım yapmak mümkündür. Aynı
isimde birden fazla müvekkil varsa veyahut da aynı müvekkil adına
birden fazla dilekçe yazılmışsa dosya isimleri şöyle olur:
Ahmet Mehmet, Ahmet Mehmet02, boşanma davası01,02 vs.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Peki
ne yapmalı, yukarıda bahsedilen sorunları yaşamamak için nasıl
bir dosyalama sistemine geçilmelidir. Cevap oldukça basit, klasör
kullanımı. Pek çoğumuz klasör kullanmaya üşeniriz veya
bilmeyiz. Halbuki klasörler aracılığı ile yapılacak
sınıflandırma bilgisayar kullanırken bize çok yardımcı olur.
Ayrıca bilgisayarınızda milyonlarca belge dahi kayıtlı olsa;
sisteminizde hiçbir yavaşlama olmadan çalışmanız mümkün olur.
Bu konuda altın kural şudur, ne kadar çok klasör o kadar hızlı
sistem. Ancak klasör sayısı ne kadar çok artarsa artsın,
aradığımız dosyayı çok hızlı bir şekilde bulmalıyız. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Klasör
oluşturmak için; öncelikle klasörün oluşturulmak istenen
klasöre gidilip, fare sağ tuş – yeni – klasör komut sırası
takip edilmelidir. Ardından oluşturulan klasöre isim verilir. Bu
işlem daha sonra da (fare sağ tuş – yeniden isimlendir komut
sırası veya F2 tuşuyla) yapılabilir. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bizim
dosyalama sistemi olarak önerimiz; müvekkil temelli olan
sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma kısaca şöyle
çalışmaktadır. Bir kere alfabenin her harfi için bir klasör
açılmalı, ondan sonra da büroya gelen her müvekkil, isminin
başladığı harf klasörünün içine ayrı bir klasör
açılmaktadır. O klasörün içine öncelikle görüşme tutanağı
ve masraf tablosu gibi başlangıçta oluşturulan belgeler
kaydedilir. Yine o müvekkilin işi olan her bir Mahkeme veya İcra
Dairesi vb kurum içinse ayrı bir klasör açılır. Bu klasörlerin
içine de her bir dava veya takip için ayrı bir klasör açılır.
Bu nihai klasörlerin içinde çalışılır. Yani dava dilekçesi,
takip talepleri vb belgeler buraya kaydedilir. Altta örnek bir dosya
ağacı görülüyor. Veritabanındaki sıralama şu şekilde: </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">C:\Belgelerim/Müvekkil
Dosyaları/A/Ahmet Borçsever/3.AH/2018-119/belge.doc</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Farklı
il veya ilçelerde iş takip eden meslektaşlarımız ise; Mahkeme
veya icra dairesinden önce il veya ilçe için de bir klasör
açmalıdır. Örneğin yukarıdaki örnekteki müvekkil için /Ahmet
Borçsever/İzmir/2.İD/2017-15687/takip talebi.doc gibi. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Böylece
müvekkil yirmi sene sonra da gelse, İzmir 2. İcra Dairesi' nde
açılan icra dosyasına ait takip talebine birkaç saniye içinde
ulaşabilmek mümkün. Ayrıca bu şekilde sanal dosyalarla
çalışmanın bir avantajı da; gerçek dosyanın kaybolması
durumunda, bilgisayardaki sanal olandan derhal yeniden bir örnek
çıkartılmasının mümkün olması.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bilgisayarı
veritabanı olarak kullanmak çok faydalı olup, avukatlara oldukça
hız kazandırmasına rağmen; düzenli olarak yedek alınması
zorunludur. Bilgisayar sistemlerindeki çeşitli sebeplere bağlı
olarak yaşanabilecek çökmelere karşı tüm veritabanının
mutlaka bir veya daha fazla yedeği alınmalıdır. Ayda bir bu işe
ayıracağınız birkaç dakika, telafisi güç zararların
yaşanmasını engelleyecektir.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Veritabanlarının
yedeklenmesi konusunda ise iki seçenek ön plana çıkıyor. Ya
dosyalarınızın tamamını USB Çubuk, DVD, SSD vb depolama
aygıtlarına yedekleyeceksiniz ya da bulut sistemlerinden
faydalanacaksınız. </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bulut
sistemleri konusunda ise bazı firmalar çözümleri ile öne
çıkıyor: </span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">1)
Google Drive: Google firmasının bulut üzerinden çalışan
depolama sistemi 15GB’ a kadar veri depolamasını ücretsiz olarak
kullanıcılarına sağlıyor. Ayrıca sunduğu yedekleme ve
senkronizasyon özelliği ile bilgisayarınıza kurduğunuz bir
program ile veritabanınızı anlık olarak yedekliyor. Bu şekilde
bilgisayarınıza kaydettiğiniz her bir belgenin bir kopyası da
Google sunucularında saklanıyor. Bu şekilde belgelerinize dünyanın
neresinde olursanız olun kolayca ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca
dosyalarınız üzerinde çevrimiçi olarak düzenleme yapabilir,
yazdırabilir, kopyalayabilir ve onları istediğiniz kişilere
gönderebilirsiniz. Üstelik bu özellik birden fazla bilgisayar,
tablet veya telefon tarafından da kullanılabiliyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2)
OneDrive: Microsoft firmasının benzer özellikteki bulut depolama
sistemi. Ancak ücretsiz olarak sadece 5GB’ a kadar veri
depolanmasına izin veriyor.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">3)
Yandex.Disk: Yandex firmasının benzer özellikteki bulut depolama
sistemidir ve 10 GB’ a kadar ücretsiz depolamaya izin
verilmektedir.</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dropbox:
</span>
</div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://avyusufisler.blogspot.com.tr/2008/10/belgelere-kolay-eriimin-anahtari-iyi.html</span></div>
</li>
<li>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://www.google.com.tr/drive/about.html</span></div>
</li>
<li>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://onedrive.live.com/about/tr-tr/
</span>
</div>
</li>
<li>
<div class="western" style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://disk.yandex.com.tr/</span></div>
</li>
</ol>
<br />Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-24870386621985778042017-04-08T12:43:00.000+03:002017-04-08T12:43:13.748+03:00SSD TEKNOLOJİLERİ
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD
İngilizce Solid State Drive kelimelerinin kısaltmasından
türetilmiş bir terimdir. Türkçeye Katı Durum Sürücüleri
olarak çevirebiliriz. Kısaca tanımlamak gerekirse; veri depolamak
için geliştirilmiş sabit disklerin yerini alan veri depolama
aygıtlarıdırlar.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Mekanik
bir sabit diskin maksimum yazma hızı ortalama 150mb/sn iken SSD'
lerde bu hız 560mb/sn' dir. En büyük avantajları; ısı, ses,
düşük enerji sarfiyatı ve mekanikliğin ortadan kalkmasıdır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD'
lerin çalışma mantığı RAM' ler ile aynıdır. Yani Rastgele
Erişilebilir Bellek RAM' ler gibi (random access memory) veri
yolları her mikroçipe paralel bağlanarak istenilen bilgiye eş
zamanlı olarak erişilebilir. Bu nedenle SSD' ler çok yüksek
hızlara erişebilmektedir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Teknolojinin
gelişimiyle birlikte bilgisayarlar ve bilgisayar donanımlarıda
sürekli gelişmektedir. Sabit disklerde bu gelişmelerden nasibini
almaktadırlar. Uzun zamandan beri masaüstü bilgisayarlarda
harddiskler kapasite olarak devamlı gelişmekteydi. Firmaların TB
(Terabayt) yarışı neticesinde sabit disklerin kapasiteleri devamlı
olarak arttı. Klasik sabit disklerin çalışma mantığının
geliştirilmesine ihtiyaç vardı.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Benzer
şekilde sunucu diskleri olan Scsi disklerin de geliştirilmesi
gerekliydi. Bulunacak çözüm hem masaüstü hem de Sunucu taraflı
sistemlerin ihtiyaçlarına yönelik olmalı ve ayrıca performans
olarak sabit diskleri geri bırakmalıydı. İşte tam bu noktada Ssd
(Solid state disk)'ler hayatımıza girmiş oldular.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Solid
state disk kısaca ssd'ler "katı durum diski" anlamına
gelmektedir. İçlerinde hareket eden manyetik kafalar yoktur, bu
yüzden de sessiz çalışırlar. Tipik bir RAM gibi üzerinde
entegreler bulunur fakat bu entegrelerdeki bilgiler RAM'de olduğu
gibi elektirik kesilince silinmez, kalıcıdır. Sabit diskler
bilgisayar dünyasının en eski ve en az değişime uğrayan
parçaları olmuştur. Eski bir Pentium 2 bilgisayarınız da olsa,
onun ATA sabit diskini alır ve güncel bir masaüstü bilgisayara
kolaylıkla bağlayıp kullanabilirsiniz.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Performans
yönünden de hiçbir şikayetiniz olmaz, sadece kapasitesinin
düşüklüğünden muzdarip olabilirsiniz. Mekanik diskler, dönen
bir plaka üzerine belirlenen sektörlere hareket eden okuma-yazma
kafalarının veriyi manyetik yolla işlemesi mantığına dayalı
olarak çalışır (bir mıknatısın demir tozlarını nasıl
kendine çektiğini düşünün). </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yıllar
boyu bebek adımlarıyla geliştirilmekte olan mekanik sabit diskler
teknolojinin sınırlarına fazlasıyla takılmış durumdalar. Bu
durum artık devrim niteliğinde sayılabilecek SSD teknolojisi
sayesinde ortadan yavaş yavaş kalkacaktır. “Bilgisayar en yavaş
parçası kadar hızlıdır” sözünü hatırlayıp, sabit diskleri
bilgisayarları frenleyen en büyük etken olarak düşünebiliriz.
Aslında bunun tek bir sebebi vardır o da mekanik disklerde asla
optimum seviyelere düşürülemeyen erişim süresidir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">CPU L1
ve L2 önbelleklerinin nanosaniye mertebesinde veri erişim süreleri
olduğunu, çipset ve ram’lerin de 0.001ms’lik haberleşme
sürelerini düşündüğümüzde sabit diskten okunan verilerin 15ms
gecikme ile erişilebilir olması sistemi ciddi bir darboğaza
sokmaktadır. Solid State Disk’lerde ise erişim süreleri
0.1-0.2ms civarlarındadır ki, bu Random Access Memory(RAM) kadar
hızlı olmasa da sabit disklere oranla muazzam bir performans artışı
anlamına gelir. Günümüzde kullanılan en hızlı sabit disk,
15000RPM dönüş hızına sahip SCSI disklerdir ki onlar bile 4ms
seviyesinde rastgele erişim sürelerine sahiptir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Fakat
SSD diskler 0.1ms rastgele erişim süreleri ile veriye 40 kat daha
hızlı ulaşabilmekteler. Tamamen serverlar için düşünülmüş
SCSI 15000RPM disk ile durum böyleyse, yaygın olarak masaüstü
pc’lerde kullanılan 7200RPM’lik 12-14ms erişim sürelerine
sahip bir SATA-2 diskte durum nedir tahmin edebilirsiniz. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Solid
State Disk’ler sadece erişim süresi avantajına değil, veri
güvenliği anlamında da mekanik sabit disklerden çok ilerideler. 0
ile 70 derece sıcaklıkta optimum olarak çalışabilen bu diskler
1500 G’lik darbe dayanımına sahiptir. G değeri yerçekimi ivmesi
olarak bilinmekte ve 9,81m/s2 değerine sahiptir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dünya
üzerinde her insanın omurgasına yerçekim ivmesinden kaynaklanan
800kg civarında yük uygulamaktadır. Fakat insan omurgası bu yüke
uygun olarak yaratıldığından zorlayıcı bir etkisi
bulunmamaktadır. Uzaya çıkan astronotlarda ise vücutlarından
birden kalkan bu yük nedeniyle birkaç hafta içerisinde eklem
rahatsızlıkları ve ciddi fiziksel kemik bozuklukları
yaşanmaktadır. Bu nedenle uzay mekiği içerisinde basınç
odalarında yaşamaktalar ve mekik dışında 250KG ağırlığında
elbiseler giymekteler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">1500 G
değerini biraz daha açmak gerekirse, bir Formula 1 pilotu 300km/s
hızla giderken tam güçle frene basarak 2sn’de 60km/s sürate
inebilmektedir. Bu durumda dahi pilotun üzerine uygulanan kuvvet 6 G
seviyesindedir. Bir duvara çarpan F1 aracında ise, 90 G üzeri
ölümcül kabul edilmekte ve en iyi ihtimalle beyin travmasına
neden olmaktadır. Bu nedenle 1500 G’ye dayanıklı bir diskin son
derece güvenli olduğu rahatlıkla söylenebilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD’
lerin okuma ve yazma performansına gelince, 100MB/s okuma ve 80MB/s
yazma performansını görmekteyiz. Standart bir mekanik SATA-2 sabit
diskin de bu değerlerde veya çok az daha hızlı okuma ve yazma
yapabildiğini düşünürsek SSD’ lerde pek bir kayıp bulunmuyor.
Fakat bu tekil dosyaların transferi esnasında ulaşılabilen bir
değerdir. Örneğin büyük bir video dosyasında her iki disk türü
de birbirine yakın performans gösterecektir. Fakat çoklu
dosyalarda yani yüzlerce dosyaya erişim söz konusu olduğunda SSD
diskler 30MB/s gibi okuma-yazma değerlerine düşerken, mekanik
disklerde bu düşüş 300KB/s gibi dramatik seviyelerde
yaşanmaktadır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bu
nedenle program açılışları veya oyun yüklemeleri gibi
durumlarda SSD disklerin 100 kata kadar daha hızlı olduklarını
rahatlıkla söyleyebiliriz. SSD’ ler genellikle 2.5 inç
boyutlarında üretilmekte ve laptoplarda kullanılmaktadır.
Masaüstü PC’lerde ise sarsıntılardan doğabilecek veri
kayıpları ufak bir ihtimal olduğundan henüz yaygınlaşmaya
başlamamıştır. Geleneksel sabit disklerin harcadığı 15 Watt
değerine karşılık SSD’ ler 2 Watt enerji ile çalışabilmekteler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Daha az
ısındıklarından ve hafif olduklarından kullanımı daha
elverişlidir. Fakat SSD’ lerde belirli bir yazma sınırı vardır.
Örneğin bir bölgeye 100 bin defa yazma veya silme işlemi
yapılabilir. Tabi bu değer teknolojinin gelişimiyle daha üst
seviyelere çıkartılabilir. Ama bu haliyle de 100 bin değeri hiç
az bir rakam değil. Normal bir kullanımda en az 5 sene sorunsuz
çalışabilecektir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Solid
State Disk’ ler aslında kullandığımız usb flash belleklerin
birbirlerine bağlanarak oluşturulduğu bir platformdur. Tabi bunu
üzerindeki kontrolcü sayesinde kusursuz olarak gerçekleştirir ve
bir bütün olarak çalışır. Örneğin 64GB’ lık bir SSD diskte
32 adet 2GB’ lık flash bellek veya 128GB’ lıkta 32 adet 4GB’
lık flash bellek kullanılabilir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD
(Solid State Disk)'ler nasıl çalışırlar?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Geleneksel
hard disklerde veriler, plakaların üzerindeki sektörlerde
tutulurlar. Bu plakalar hard disk içerisindeki motorlar ile
döndürülür ve okuma / yazma kafası tarafından okunurlar. SSD'
lerde ise veriler NAND flash yongalarda saklanır. SSD' lerin
içerisindeki bellek yongaları, tıpkı bilgisayarlarımızdaki RAM'
ler gibi hızlı çalışırlar.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD
(Solid State Disk)'in avantajları nelerdir?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bilgisayarınız
daha hızlı açılır.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Aşırı
düşük okuma ve yazma gecikme süreleri.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Daha
hızlı rastgele erişim süresi.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Düşük
güç tüketimi ve ısı üretimi.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Daha
iyi mekanik güvenilirlik.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Daha
kararlı performans</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Disk
birleştirmeye gereksinim duymaz.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Daha
küçük boyut ve daha hafif</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dosyalara
erişim hızı çok yüksek.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Oyun
ve uygulamalarda daha fazla performans</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD
(Solid State Disk)'in dezavantajları nelerdir?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ssd
(Solid State Disk)'ler şimdilik kapasite bakımından düşük,
fiyat bakımındanda pahalılar. </span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Manyetik
alan ve statik elektriğe karşı mekanik hard disklerden daha
dayanıksız olması bir dezavantajdır.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">10.000
- 15.000 işlem civarında yazma-silme ömrü bulunması ssd'lerin
bir dezavantajıdır.</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ssd
satın almadan önce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Alacağınız
ssd diskin kontrölcülerin bilindik markalar olmalı.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Alacağınız
ssd harddiskin flash bellek yonga tipine dikkat ediniz.(MLC, SLC,
TLC)</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Alacağınız
ssd harddiskin okuma ve yazama süreleri gibi teknik verilerini
incelemeyi unutmayınız.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Alacağınız
ssd harddiskin "Wear Levelling Algorithms" gibi
teknolojiler içerip içermediğini öğreniniz. </span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Alacağınız
ssd harddiskte "Trim" desteğinin olup olmadığını
öğreniniz.</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">MLC,
SLC, TLC nedir ?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD
diskler günümüzde 3 farklı tür olarak kullanılmaktadır.
Bunlardan ilki SLC (Single Level Cell), yani tek hücreli, ikincisi
MLC (Multi Level Cell) yani çok hücreli, üçüncüsü ise TLC
(Triple Level Cell) yani çok katmanlı olarak karşımız
çıkmaktadır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SLC
diskler (Single Level Cell): SLC diskler her bir hücrede sadece 1
bit veri saklarlar ve bu yüzden daha az kapasite sunarlar. Fakat her
sektör bir kere yazıldıktan sonra, silinip başka bir veri
yazılana kadar sadece okunduğundan daha yüksek performans
sağlarlar. Çok yüksek performans gerektiren uygulamalar için SLC
tipi bellekler tercih edilmektedir. Her sektör bir bit veri
barındırdığından kapasiteleri daha az ve daha pahalıdırlar.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">MLC
(Multi Level Cell): MLC tipi diskler ise her bir hücrede 2, 3 ve
daha fazla bit veri saklayabilir. Bu sebeple kapasite olarak SLC
disklerden çok daha fazla alan sunabilirler. Fakat performans
anlamında SLC’ler kadar iyi değildirler. Çünkü aynı sektör
içine birden fazla veri yazıldığından hem okuma hemde yazma işi
için aynı alanları kullanırlar fakat kapasite kazanımından
dolayı SLC disklerden daha ucuzdur.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">TLC
(Triple Level Cell): TLC diskler ise kısaca MLC disklerin katmanlı
halidir. Yani farklı katmanlardaki hücrelere 2 veya daha fazla veri
yazılabilen disklerdir. Performans anlamında MLC’dende kötüdür
ama fiyat ve kapasite olarak hepsinden daha iyidir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Wear
Levelling Algorithms nedir?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SSD'
lerde ortalama yazma-silme işlem boyutu ömrü yaklaşık 10.000 -
15.000 işlem civarında. İşte bu ömrü uzatmak için geliştirilen
bir teknolojidir "Wear Levelling Algorithms". Yazılacak
veriler, ne kadar dolu olursa olsunlar diskteki bütün hücrelere
dağıtılıyor. Böylece belli hücrelerin erken yıpranıp
bozulmasının önüne geçilmiş oluyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bir SSD'
nin ömrü bu teknik sayesinde büyük miktarda uzatılabiliyor. Yükü
dağıtan bu sistem olmasa, yoğun kullanılan bir SSD' nin ömrü 6
ay kadar kısa olabilir. Bu sistemle ise diskin ömrü 5 ila 10 yıla
kadar uzuyor. Bir dezavantajı var o da veri sabit disk geneline
dağıtıldığı için performans düşüşü yaşanması.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Trim
desteği nedir?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Windows
7' den önceki işletim sistemlerinde SSD ve sabit diskler üzerindeki
dosyayı sadece sanal olarak silebilirdiniz. Gerçekte ise üzerine
başka bir veri yazılıncaya kadar o dosyanın veri blokları diskte
sürekli kalırdı. Geleneksel sabit disklerde silinmiş gibi görünen
blokların üzerine rahatlıkla tekrardan veri yazılabilirken, SSD'
lerde tekrar veri yazılabilmesi için 4KB' lık hücre bloklarının
mutlaka boş olması gerekir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">TRIM
desteği olmadan yeniden yazma işlemi için öncelikle hücre
bloklarındaki veriler okunmalı, sonra silinmeli ve en sonunda ise
boşalmış olan hücrelere veri depolanmalıdır. Windows 7 ile
beraber gelen TRIM komutu sayesinde diskteki dosyalar flaş yonga
hücrelerinden tam anlamıyla silinir ve diskiniz bu işlemlerle
uğraşarak zaman kaybetmez.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Özellikle
evinizin veya büronuzun bir köşesine atılmış eski teknolojili
diz üstü bilgisayarlarınızın harddiskini SSD ile
değiştirirseniz; inanılmaz performans artışına ulaşabilirsiniz.
Zira dizüstü bilgisayarlarda en çok güç tüketen aygıtlar
harddiskler olmaktadır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dizüstü
bilgisayarlar için üretilen harddsiklerin hızlarının düşük,
fiyatlarının ise pahalı olması nedeni ile birçok insan diz üstü
bilgisayarlarını geliştirmek yerine değiştirme yolunu
seçmektedir. Oysaki harddisklerin ssd ile değişimi çok daha makul
bir</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">çözümdür.
</span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Masaüstü
bilgisayarlar için de bugüne kadar geliştirme/iyileştirme deyince
aklımıza en önce RAM' ler ve işlemciler gelmekteydi. Zira
harddisk teknolojilerinin çalışma ilkeleri SSD' ler çıkıncaya
kadar son 30 yılda pek az değişmiştir. Oysaki şimdi SSD' ler ile
yaşanan devrim çok büyük boyutlardadır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Somut
örnek vermek gerekirse SSD' lere sahip bilgisayarların açılış
süreleri 3-4 saniye kadardır. Bundan dolayı artık yeni bilgisayar
alacak meslektaşlarımızın mutlak surette depolama birimi olarak
SSD' leri içeren sistemlere yönelmeleri akıllıca bir seçim
olacaktır. Zira çok yakın bir zamanda normal harddisklerin
üretimden kalkacağını söylemek, hayalcilik olmayacaktır
kanısındayım.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Büronuzda
kullandığınız bilgisayarların hızından memnun değilseniz yeni
bilgisayar almak yerine, klasik depolama aygıtlarınızı SSD' ler
ile değiştirmenizi tavsiye edebilirim. Hem cebinizden daha az para
çıkmış, hem de istediğiniz hız artışına kavuşmuş
olursunuz. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://tr.wikipedia.org/wiki/Kat%C4%B1_hal_s%C3%BCr%C3%BCc%C3%BC#SSD.27lerin_di.C4.9Fer_depolama_t.C3.BCrleri_ile_kar.C5.9F.C4.B1la.C5.9Ft.C4.B1r.C4.B1lmas.C4.B1</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.nedir.com/ssd</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2013/08/11/ssd-disk-teknolojileri.aspx</span></div>
</li>
</ol>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-78473633104525271452016-03-17T13:09:00.001+02:002016-03-17T13:09:29.339+02:00SANAL KUMAR
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumarı,
kısaca maddi kazanç elde etmek umuduyla oynanan, genellikle şansa
dayalı oyun olarak tanımlayabiliriz. Birden fazla kişi arasında
rekabete dayalı bir şekilde oynanabildiği gibi, bir kişi
tarafından bir oyun makinasına karşı da oynanabilir. Bir oyunda
şahsi maddi varlıklarını (genellikle para) risk etmeye kumar
oynamak denir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bu
konuda mevzuatımızı incelediğimizde ilk akla gelen TCK' nun 228.
maddesidir: </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Kumar
oynanması için yer ve imkan sağlama</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i> Madde 228- (1) Kumar oynanması
için yer ve imkan sağlayan kişi, bir yıla kadar hapis ve adlî
para cezası ile cezalandırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i> (2)
Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde,
verilecek ceza bir katı oranında artırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i> (3)
Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i> (4)
Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen
ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Madde
metni incelendiğinde kanun koyucunun asıl olarak kumar oyanatan
kişileri cezalandırdığı ortaya çıkmaktadır. Zaten madde
başlığı da “kumar oynanması için yer ve imkan sağlama”
dır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dolayısıyla
kumar oynayanların bu madde kapsamında cezalandırılması mümkün
değildir. Onlar hakkında ancak Kabahatler Kanunu' nun 34. maddesi
uygulanabilecektir: </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Kumar
</i></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Madde
34 - (1) Kumar oynayan kişiye, yüz Türk Lirası idarî para cezası
verilir. Ayrıca, kumardan elde edilen gelire elkonularak mülkiyetin
kamuya geçirilmesine karar verilir. </i></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>(2)
Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına ve elkoymaya kolluk
görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülkî amir karar
verir. </i></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bilindiği
üzere Türkiye' de kumar yasak ve kumarhaneler de yaşanan acı
olaylar sonucunda toplumda oluşan infial nedeniyle kapatılmıştı.
Ancak gelişen internet teknolojileri, yurtdışında kurulmuş
siteler üzerinden kumarı insanımızın yaşamına yeniden soktu.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Belki
size çok uzak bir kavram ama Türkiye' de 2 milyon kişi internet
üzerinden kumar oynuyor. Çılgın paraların döndüğü bu sanal
dünyayı beş ana teknoloji yönetiyor. Milli Piyango İdaresi' nin
tespitlerine göre, internette oyun oynanan 6 bini aşkın site
bulunuyor ve her geçen gün de yenileri kuruluyor. Türkiye' de bu
sitelere ayda en az 2.000.000 dolar para yatırılıyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnsanların
bu işten nasıl para kazandığını anlatmak amacıyla
verebileceğimiz en iyi örnek ünlü Hilton Otelleri olabilir. Otel
grubunun üst düzey bir yetkilisi, 2004 yılında elde ettikleri
gelirin yüzde 90' ının sanal kumardan geldiğini açıkladı. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sanal
kumarhanelerin tarihi 1994 yılında bize oldukça uzakta olan bir
yerde başlıyor. Bermuda Antigua ülkesinin serbest ticaret ve
işletme bölgesi kanununu yürürlülüğe sokmasıyla sanal casino
işletmeciliğinin önü açılıyor. Antigua, bügün sanal casino'
lar arasında en popüler lisans yeri olarak bilinir. 1994 yılında
Microgaming ve 1995 yılında CryptoLogic teknolojisinin
geliştirilmesiyle başlayan sanal casino fırtınasına, 1996' da
Boss Media katılır. Sanal casino' larda parasal işlemlerin
temelini ise Cryptologic atar. İlk defa internet üzerinden parasal
işlem yapabilen ECash sisteminin geliştirilmesiyle internette
paralı kumar oyunları sektörünün onü açılmış olur.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2002
yılında bir oyuncunun ilk defa 1,5 milyon dolar ikramiyeyi
vurmasıyla, sektöre hem yeni casino siteleri hem de kumar
oyuncuları akın akın gelmeye başlar. 1999 yılında 700' e ulaşan
casino sitesi sayısı bügün 6.000' in üzerinde bulunuyor. Sanal
casino' lara dünyanın her yerinden milyonlarca kişi milyarlarca
dolarını yatırıyor ve trilyonlara varan oyun oynanıyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">KULLANILAN
TEKNOLOJİLER</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sektöre
damgasını vuran beş ana sanal kumar teknolojisi bulunuyor: Net
Entertainment, Real Time Gaming (RTG), Microgaming, Cryptologic
(Wagerlogic) ve Playtech. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bunlar
sektörün altı büyükleri diye anılıyor ve sanal casino
dünyasının yüzde 80' ini elinde tutuyorlar. Bu şirketler oyun
programını geliştirme, işlemlerini denetimden geçirme, yeni
oyunlar ekleme, teknolojiyi ve bakımını destekleme, ödemeleri ve
işlemleri gerçekleştirme görevlerini yerine getiriyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Lisans
kullanım hakkını kiralayan casino sahipleri, oyun programlarını
değişik markalar altında sunabiliyor. Örneğin bir kumar oyuncusu
beş ayrı casino sitesinde farklı hesaplar açtığını sanabilir;
ama aslında sonuçta aynı casino programında oyun oynuyordur.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">NASIL
ÇALIŞIYOR</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sanal
kumarhanelere bir "tık" ile girilip 10 cent ile oynamaya
başlanabiliyor. Buna karşılık üst sınır bulunmuyor.
İnternetteki kumar siteleri reklamlarını yine internetteki siteler
üzerinden yapıyor. Örneğin herhangi bir servis sağlayıcısından
maile bakmak için girildiğinde bu kumar sitelerinin reklamına
rastlanabiliyor. Kumarhaneye girmek için "tıklamak"
yetiyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yeni
kumar bağımlıları yaratmak için siteler eğitim de veriyor. Bazı
kumar siteleri yeni başlayanlar için öğrenme amaçlı bir menü
bile oluşturmuş. Bazı casinolarda cep telefonundan bile oyun
oynanabiliyor. Bunun için telefonunuza uygun yazılımı yüklemeniz
yeterli oluyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sanal
kumarcıların yakından tanıdığı ünlü playtech yazılımlı
kumarhaneler ise, kameralı canlı oyunlarında kullandığı bayan
kurupiyerleri ile çok popüler. Bu kumarhanelerde ekstra bonuslar da
mevcut. Bu tür kumarhaneler, o ay içinde kredi kartı dışında
yatırılan her paraya bonus veriyor. Bu sayede kredi kartına
ödeyecekleri işlem komisyonlarını oyunculara dağıtıyorlar.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">BANKALAR
DA KAZANIYOR</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sanal
kumar oynamak için en çok kulanılan ödeme şekli kredi kartı.
Müşteri, kredi kartı numarası ve kartın arkasında bulunan CVC
numarasını vererek sitenin hizmetinden yararlanabiliyor. Bankalar
internetten oynanan kumarda, kredi kartından nakit avans çekilmiş
gibi işlem yapıyor, müşteriye günlük faiz uyguluyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Oyuncu
kaybetmek istemeyen kumar siteleri bunun da önlemini almış. Faiz
ödemek istemeyen müşterileri için havale, paypal, doku, netteller
vb ödeme türlerini de kabul ediyorlar. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SANAL
KARTLAR REVAÇTA</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Genelde
kullanıcıların kredi kartı bilgilerini vermekten korkmaları
nedeniyle kredi kartına bağlı "sanal kart" kullanımı
da oldukçe revaçta. Kartın limiti kullanıcı tarafından
belirleniyor. Sadece internette yapılan alışverişlerde
kullanılıyor. Alışveriş bittikten sonra bu kart başkaları
tarafından kullanılamıyor. Sisteme kayıtlı binlerce kullanıcı
var. Türkiye, tüm dünyadaki sanal kart kullanımında oldukça
önlerde. 2002 yılında Europay' in yaptığı araştırmada tüm
dünyada ABD' den sonra en çok sanal kart kullanan ülke Türkiye.
Sanal Kart pekçok banka tarafından veriliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">BDDK
TARAFINDAN YASAKLANDI</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnternette
kredi kartı ile kumar oynanmasının önlemini almak imkansız
değil. İnternet üzerinden yasadışı bahis oyunlarındaki gözle
görülür artışın ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK) da bankaları uyardı. Kurum, banka kartları ve kredi
kartlarının spor müsabakalarıyla ilgili yasa dışı bahis
işlemlerinde kullanılmamasını istedi. Nasıl hareket edilmesi
gerektiğini hatırlatan bddk bankalara, bahiste kullanıldığının
tespit edilmesi halinde kartların kapatılması talimatını verdi.
Bunun için gerekli sistemin kurulması gerektiğini vurguladı.
Yazıda, 2 Ağustos 2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ‘6495
sayılı kanuna atıfta bulunuldu. Bankacılık hizmetleri ve
işlemleri ile banka kartı ve kredi kartlarının, 7258 sayılı
kanunda belirtilen suçlarda kullanılmasının önlenmesinin BDDK’
nın yetki ve görevleri arasında olduğu hatırlatıldı. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Talimat
çerçevesinde, kredi kartı vasıtasıyla internet üzerinden
oynanan bahis oyunları bankalarca tespit ediliyor. Daha sonra
işlemin kullanıldığı bütün kartlar ve işlemler Maliye’ ye
bildirilerek bir sonraki aşamada da söz konusu kartlar kapatılıyor.
Bu nedenle sanal kumar oynatan sitelerin, ön ödemeli sistemlere
yöneldikleri dikkat çekiyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnternetteki
kumar sitelerinin perdelenmesi de mümkün. Ancak bunun için mahkeme
kararı gerekiyor. Tamamen teknik bir mücadele yönteminde ise
hackerlar kullanılıyor. Hackerlar ile kumar siteleri
çökertilebiliyor. Bu işlemden bıkan siteler faaliyetine son
verebiliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SİTELER
NASIL KURULUYOR?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Gibraltar,
Hollanda Antilleri, Güney Afrika, Dominik Cumhuriyeti, Cebelitarık,
Grenado, Güney Kıbrıs gibi ülkelerde kurulan şirketler ortalama
100 bin dolar ödeyerek lisans alıyorlar. Ülkelerden resmi lisans
alan kumarhaneler, İnteraktif Oyun Konseyi' ne bağlı bulunuyor.
Konsey bu şirketlere yazılım, muhasebe ve sigorta desteği
veriyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Çeşitli
ödeme şekilleri ile faaliyet gösteren bu şirketler, bankacılık
hizmetlerinden yararlanarak sitelerinde kumar oynayanları yakın
takibe alıyorlar. Neteller (ATM sisteminden para çekme-yatırma),
bankaya havale, kredi kartı, Western Union (para transferi), çek
gönderme, fire pay (Neteller'ın bir başka yöntemi), paypal, doku
gibi yöntemleri kullanan kumar şirketleri kredi kartı gibi
yöntemlerde her türlü bilgiyi oyunculardan talep ediyorlar.
Örneğin, Neteller sisteminde online casino'ya girildikten sonra
"Neteller" yönteminin seçilmesi halinde casino sitesinden
başvuru yapılıyor. Oyuncuya hesap numarası, güvenlik kodu ve
şifre veriliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Oyuncular
ile yapılan sözleşmede anlaşmazlık halinde sitenin ait olduğu
ülkenin yasalarının geçerli olduğu belirtiliyor. Örneğin
"Anlaşmazlıkların hallinde Gibraltar yasaları geçerlidir"
ibaresi yer alıyor. Ancak oyuncular Gibraltar' ın bir ülke ve
nerede olduğunu dahi bilmiyor. Üyelik yaş sınırı genellikle 18
olmasına karşın, hizmet verilen ülkenin kanuni yaş sınırı
esas alınıyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">KUMAR VE
BAHİS NASIL OYNANIYOR?</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Siteye
kayıt yaptırmak için, isim, adres, e-mail, doğum tarihi gibi
bilgiler isteniyor. Sonra müşteriye bir hesap açılıyor. Müşteri
bu hesaba Türk Lirası ya da döviz cinsinden para gönderiyor. Para
yatırırken daha çok kredi kartı tercih ediliyor. Kredi kartı
bilgilerini vermek istemeyenler ise havale gönderiyor. Bu arada
şirket oyunculara, "Havale dekontuna bahis ya da casino içindir
yazmayınız" notu iletiyor..</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kredi
Kartını kullanmak istemeyenler veya bankaların engellemeleri
nedeniyle kredi kartını kullanamayanlar için siteler "neteller,
netpay, paypal, doku" gibi alternatif ödeme şekillerini de
kabul ediyorlar. Bu ödeme türlerinde genellikle yüzde 2-3 oranında
transfer ücreti kesiliyor. Oyuncu kazandığı ilk gerçek kumar ya
da bahisten sonra fotograflı, resmi bir kimlik belgesi göndermek
suretiyle kayıt bilgilerini teyid etmek zorunda bırakılıyor.
Bilgilerin doğruluğu kanıtlanmadığı zaman ödeme yapılmıyor,
anlaşma feshediliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İLK
TÜRK KUMAR SİTESİNİ BİR ABD' Lİ KURDU</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İlk
Türkçe kumar sitesini; 2000 yılında, Türklerin sanal kumara
ilgisini farkeden Anthony Mataye adlı bir Amerikalı kurdu. Kumar
tutkunlarının yüzde 2,5' ini Türkler' in oluşturduğunu ortaya
çıkaran Mataye, Güney Amerika yakınlarındaki Antigua isimli bir
adaya giderek kumar lisansı aldı. Siteye isim olarak da Türkçe'
de oyun kağıtlarında en çok kullanılan kelimelerden biri olan
"as" sözcüğünün içinde olduğu bir isim seçti.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">KUMAR
HASTASI NASIL TEŞHİS EDİLİR</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Uzmanlara
göre haftada 60 saat internetin başında kalan birisi, aslında
bağımlı olmaya doğru yol almış demektir. Ruh sağlığı ve
hastalıkları uzmanı Dr.Kadir Türkcan' a göre şu 10 kriterden
beşini taşıyan birisi kumar bağımlısı olarak
değerlendiriliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
oynama eylemi için aşırı kafa yorar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Giderek
artan miktarlarda kumar oynar.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
oynamamak için karar verir ancak kumar mekanlarından kurtulmayı
başaramaz</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
oynamayı azalttığında ve bıraktığında huzursuzluk duyar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sorunlarından
kaçmak için kumar oynar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaybettiğinde
ertesi gün kazanmak için tekrar oynar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaybettiğini
kovalar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
oynadığını saklamak için çevresine yalan söyler. Kumara
gerekli parayı bulmak için sahtekarlık, hırsızlık yapar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
yüzünden işinde, eğitiminde ve mesleğinde başarısızlığa
uğrar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yaşadığı
parasızlıktan kurtulmak için para sağlamak üzere başkalarından
güven bekler.</span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">KURTULMAK
MÜMKÜN</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sanal
kumar başta olmak üzere bağımlılıktan kurtulmanın yolları
şöyle sıralanıyor:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
bağımlılığının bir hastalık olduğu anlatılmalı</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bu
anlamda insanların bilinçlenmeleri sağlanmalı</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bağımlıların
yardım alabileceği yerler çoğaltılmalı</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bağımlılık
uzmanlarının yetiştirilmesi yönünde üniversiteler çaba
sarfetmeli</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Parasal
tüm işlemler bağımlıların ellerinden alınmalı.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumar
oynamayı hatırlatacak her şey hastadan uzaklaştırılmalı.</span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="font-style: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumarın
bir bağımlılık olduğu düşünülürse; özellikle internet
ortamındaki bu tip sitelerden çocukların korunması için gerekli
önlemlerin ebeveynleri tarafından alınması şarttır. Yetişkinler
açısından ise; yasaklamanın çözüm olmadığı düşünülerek,
tüm vatandaşların bu konuda sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi
en kalıcı çözüm olacaktır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://tr.wikipedia.org/wiki/Kumar</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.ozgureralp.av.tr/web/makaleler/sanal-kumar/</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.atonet.org.tr/yeni/index.php?p=243&l=1</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.kolaycasino.com/sanal-kumar-teknolojileri.html</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-79585873044701449642015-06-14T22:20:00.001+03:002015-06-14T22:20:16.375+03:00SANAL BAHİS
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Özgür
inernet ansiklopedisi wikipedia' ya göre Bahis; sonucu önceden
belli olmayan ancak var olabilecek sonuçlara göre bazı kazanımlar
sağlayan bir organizasyonun (bunlar futbol başta olmak üzere tüm
spor müsabakaları hatta seçim sonuçları dahi olabilmektedir)
üçüncü kişiler tarafından gelecekteki sonuçlarını tahmin
ederek söz konusu kazanımları elde ettiği bir sistem bütünüdür.
Bahis, piyango ya da diğer şans oyunlarından farklı bir görünüm
çizer. Çünkü burada kura veya çekiliş değil tahmin ve tahmine
göre kazanım söz konusudur. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Tüm
dünyada genelde Devlet eliyle düzenlenen bu alanda, yasadışı
kişi veya kuruluşlar da faaliyet göstermektedir. Bilgi Çağı'
nın getirdiği imkanlar, günümüzde bahis olayının da tüm dünya
üzerinde nitelik değiştirmesine neden oldu. Eskiden genellikle
Devlet otoritesinin ulaşamadığı, gizli karanlık köşelerde icra
edilen bahis organizasyonları; günümüzde çoğunlukla sanal
dünyanın sunduğu muazzam imkanlar nedeni ile internet ortamında
faaliyet göstermektedir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ülkemizde
en çok ilgilenilen bahis şekli futbol maçlarının sonuçlarına
yönelik olarak yapılan tahminlerdir. Bu alan 7258 sayılı Futbol
ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları
Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. 29/04/1959
tarihinde yürürlüğe giren bu kanunda, günümüze kadar pek çok
değişiklikler de yapılmıştır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Anılan
mevzuattaki yetkilye dayalı olarak Devlet eliyle tekel yaratılmış
ve Türkiye' de bir tek firmaya spor müsabakalarına dayalı sabit
ihtimalli ve müşterek bahis veya şans oyunu oynatma yetkisi
tanınmıştır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ayrıca
bununla yetinilmemiş ve bu tekelin korunmasına yönelik olarak da
çok sıkı cezai müeyyideler öngörülmüştür. Zira anılan
kanunun ilgili maddesi şöyledir:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Madde
5 – (Değişik: 12/7/2013-6495/3 md.)</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Kanunun
verdiği yetkiye dayalı olmaksızın;</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>a)
Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli ve müşterek bahis
veya şans oyunlarını oynatanlar ya da oynanmasına yer veya imkân
sağlayanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne
kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>b)
Yurt dışında oynatılan spor müsabakalarına dayalı sabit
ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarının internet
yoluyla ve sair suretle erişim sağlayarak Türkiye’den
oynanmasına imkân sağlayan kişiler, dört yıldan altı yıla
kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>c)
Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis
ya da şans oyunlarıyla bağlantılı olarak para nakline aracılık
eden kişiler, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne
kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>ç)
Kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı
sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını
oynamaya teşvik edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç
bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>d)
Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis
veya şans oyunlarını oynayanlar mahallin en büyük mülki idare
amiri tarafından beş bin liradan yirmi bin liraya kadar idari para
cezası ile cezalandırılır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Bu
madde kapsamına giren suçlarla bağlantılı olarak, spor
müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis veya
şans oyunlarının oynanmasına tahsis edilen veya oynanmasında
kullanılan ya da suçun konusunu oluşturan eşya ile bu oyunların
oynanması için ortaya konulan veya oynanması suretiyle elde edilen
her türlü mal varlığı değeri, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin
hükümlerine göre müsadere edilir.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Bu
madde kapsamına giren suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında
bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Bu
madde kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, 4/5/2007 tarihli ve
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi
ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi
Hakkında Kanunun erişimin engellenmesine ilişkin hükümleri
uygulanır.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Bu
madde kapsamına giren suçların işlendiği işyerleri mahallin en
büyük mülki idare amiri tarafından ihtarda bulunmaksızın üç
ay süreyle mühürlenerek kapatılır. İş yeri açma ve çalışma
ruhsatına sahip işyerlerinin ruhsatları mahallin en büyük mülki
idare amirinin bildirimi üzerine ruhsat vermeye yetkili idare
tarafından beş iş günü içinde iptal edilir.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Madde
metni incelendiğinde görüldüğü üzere; çok geniş bir suç
tanımı yapılmıştır. Sadece futbol müsabakalarına dayalı
olarak Türkiye' deki yetkili firma haricindeki bahis oynatanlar
değil, bahis oynayanların da cezalandırılması öngörülmüştür.
</span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Tüm bu
caydırıcı önlemlere rağmen; vatandaşlarımızın yurtdışındaki
sanal bahis sitelerinde oynamasının önü alınamamıştır. Çünkü
yurtdışındaki sitelerin kazandırma oranları daha yüksek olup,
Türkiye' dekinin aksine tüm maçlara bahis oynama imkanı da
bulunmaktadır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Günümüzde
durum o hale gelmiştir ki; sanal bahis oynayanlar kendi aralarında
haberleştikleri sitelerde en çok kazandıran siteleri paylaşmakta
ve fikir alışverişinde bulunmaktadırlar. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ülkemizde
yasal olarak bahis oynayan kişilerin sayısının 5 milyona
yaklaştığı ve bunların 1.5 milyonunun internet üzerinden bahis
oynadığı söylenmektedir. Bir bu kadarının da yasadışı sanal
bahis oynadığı tahmin edilmektedir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bu
nedenle Devletin uğradığı vergi kaybı çok yüksektir. Yurtdışı
bahis sitelerinde kullanılan kredi kartlarının kapatılması gibi
önlemlerin uygulanması denenmiş; ancak bu da kullanıcıları
sanal kart vb ödeme araçlarına yöneltmiştir. Halen tespit edilen
yurtdışındaki sanal bahis sitelerine ülkemizden erişimin
engellenmesi tedbiri uygulanmaktadır. Ancak internetin sunduğu
teknik imkanların bolluğu, bu tür önlemlerin de aşılmasını
kolaylaştırmaktadır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Tüm
bunların yanında sanal bahisle birlikte çeşitli alt sektörler de
doğmuştur. Bunların ilk başta geleni, müsabaka sonuçlarına
yönelik tüyo satışıdır. Bununla ilgili olarak ulusal basında
yer alan bir araştırma dikkat çekicidir: </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Yıllık
6,5 milyar dolar büyüklüğündeki bahis pazarından pay almak
isteyenlerin geliştirdikleri sistem duyanları şaşkına çeviriyor.
Bunun için sosyal paylaşım sitelerini kullanan bu kişiler paraya
para demiyor. Akıl almaz taktiklerle para kazanan bu kişiler,
Facebook’taki sayfalarında şaibeli maçları ve sonuçlarını
bildiklerini iddia ediyor. Kimlikleri bilinmeyen bu kişilerin
binlerce takipçisi bulunuyor.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Nasıl
çalışıyorlar?</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>1.
yöntem: Üyelik</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Facebook’taki
bahis sistemi iki yöntem ile çalışıyor. İlk yöntem, üyelik.
Bunun için sitesine göre 50 ile 500 TL aylık aidat ödemeniz
gerekiyor. Bunun için de önce facebook sayfasında sonuçları
bildiğini iddia eden bahisçiye mesaj atılıyor. Mesaj atılmasıyla
birlikte karşı taraftan banka hesap numaraları yine mesaj yoluyla
gönderiliyor. Bunun üzerine belirlenen aidat ücreti bu hesaba
yatırılıyor. Daha sonra ise banka dekontunun üzerine ad soyadı
yazılarak, dekontun fotoğrafını çekiliyor ve facebook’tan bu
fotoğraf bahisçiye yollanıyor. Devamında bahisçiye ‘Ekleme’
talebinde bulunuluyor. Bahisçi ise dekontun fotoğrafını gördükten
sonra ekleme talebini kabul ediyor. Buna ‘VIP’ üyelik deniyor ve
bahisçinin yazdığı bütün kuponları görebiliyorsunuz.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>2.
yöntem: Kupon satışı</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>İkinci
yöntem ise üye olmadan sadece kupon satışı ile oluyor. Bu
sistemde ise bahisçi, facebook sayfasında örneğin ‘1’e 500’
kuponum var diye yazıyor. Bu oranlar genelde 1-200 ile 1-500
arasında değişiyor. Bu kuponu satılığa çıkartıyor. Oran
yükseldikçe fiyat da yükseliyor ve rakam 50 ile 500 TL arasında
değişiyor. Kuponu almak isteyen kişi yine aynı yolu izliyor. Bu
işlem yapıldıktan sonra da bahisçi özel kuponunu mesaj yolu ile
yolluyor. Özel kupon satışında uygulanan yöntem ise iddiaya göre
garanti verilmesi. Bahisçi kuponun tutacağını, tutmaması halinde
ise ya yeni kupon vereceğinin ya da paranın iade edileceğinin
garantisini veriyor. Başka bir kupon ile parayı telafi şansını
sunuyor.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>5
site var</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Facebook
sayfalarını kullanarak bu şekilde bahis kuponu veren birçok sayfa
var ama en fazla ‘beğeni’ olan sayfalar 5 tane. Bu 5 sayfayı
beğenen kişi sayısı ise toplam 780 bin. Ancak kapalı grup olduğu
için kaç üyeleri olduğu bilinmiyor. Aylık ödenen aidat oranının
5 milyon TL olduğu tahmin ediliyor.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Rekabet
var</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><i>Siteler
arasında da rekabet bulunuyor. Öğrencilere ise kampanya yaparak
yüzde 50 indirim yapıyorlar! İnsanları üye yapmak için de
şimdiye kadar kazandıklarını iddia ettikleri kuponların ve
paraların fotoğraflarını paylaşıyorlar. Sayfalarına üye
olmayanlar,’beğen’ butonuna basarak kupon satışlarını takip
ederken, aidat ödeyerek üye olanlara ise bu kuponlar her zaman açık
oluyor.</i></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="font-style: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kumarın
bir bağımlılık olduğu düşünülürse; özellikle internet
ortamındaki bu tip sitelerden çocukların korunması için gerekli
önlemlerin alınması şarttır. </span>
</div>
<div style="font-style: normal; margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="font-style: normal; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yetişkinler
açısından ise; yasaklamanın çözüm olmadığı düşünülerek,
tüm vatandaşların bu konuda sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi
en kalıcı çözüm olacaktır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Bahis</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.milliyet.com.tr/facebook-uzerinden-sanal-bahis-gundem-1923448/</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.sportoto.gov.tr/</span></div>
</li>
</ol>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-41474034112436799562014-07-23T16:13:00.001+03:002014-07-23T16:13:36.691+03:00ULTRA YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ TELEVİZYONLAR
<title></title>
<style type="text/css">
<!--
@page { margin: 2cm }
P { margin-bottom: 0.21cm }
A:link { so-language: zxx }
-->
</style>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Türkiye
uzun yıllardır yüksek TV izleme oranları ile dünyada dikkat
çekiyor. Halkımızın büyük bir bölümü, özellikle de
zamanının çoğunu evde geçirmekte olan ev hanımı ve yaşlı
insanlarımız, yüksek televizyon izleme oranlarına sahipler.
Teknolojinin çok hızlı geliştiği bu çağda, değişimlere ayak
uydurmak da zor oluyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bugün
kullandığımız teknolojilerin çoğunun ardında, uzun yıllara
yayılmış ar-ge projeleri ile desteklenmiş çok dinamik bir
elektronik sektörü var. Akıllı cep telefonları ile cebimize
sığar hale gelen bilgisayar teknolojisi ve çok çeşitli içeriğe
anında ulaşmamıza imkan sağlayan internet teknolojileri,
televizyonlara karşı en büyük rakipleri oluşturuyorlar.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Özellikle
facebook gibi sosyal ağlar ile youtube gibi video paylaşım
siteleri, televizyon üreticilerinin farklı çözümlere yönelmesine
neden oldu. Smart TV (Akıllı TV)' ler ile artık evimizdeki
televizyonlardan internete bağlanmak, görüntülü konuşma yapmak
vb işler sıradan hale geldi. Bu şekilde evlerimizdeki
televizyonlar, bilgisayarlar ile bütünleşmiş oldu. Artık birçok
Smart TV içerisinde 4 çekirdekli işlemcilerin yer aldığını
görmekteyiz. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ultra
Yüksek Çözünürlüklü Televizon ise (veya UHDTV, Ultra HDTV) NHK
Science & Technology Research Laboratories tarafından üzerinde
çalışılan bir dijital video formatıdır. UHDTV, HDTV' ye göre
16 kat daha yüksek çözünürlüklü bir görüntüye sahiptir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNYq7s3Inf7kZlvzDnonyKFVXMElrwyM6KTv2mUnACr0JiymmkwHgOXn2alqPZauI4QpCUI63OPXIzXMpwrfHymv5wdUYLtQSsbzjtlicBP7nmIztt_FWxUmbOOkzkgdLkt4uH1yCwC2A/s1600/01.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNYq7s3Inf7kZlvzDnonyKFVXMElrwyM6KTv2mUnACr0JiymmkwHgOXn2alqPZauI4QpCUI63OPXIzXMpwrfHymv5wdUYLtQSsbzjtlicBP7nmIztt_FWxUmbOOkzkgdLkt4uH1yCwC2A/s1600/01.gif" height="213" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<title></title>
<style type="text/css">
<!--
@page { margin: 2cm }
P { margin-bottom: 0.21cm }
-->
</style>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Geniş
Dörtgen Yüksek Çözünürlük (WQHD) (2560 × 1440) ve Kare Tam
Yüksek Çözünürlük (QFHD) (3840 × 2160) versiyonları ile
geliştirilen UHDTV, yapılan ileri düzey çalışmaların ardından
7680x4320 megapiksel formatına ulaşmıştır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İlk
etap UHDTV deney çalışması 2003 yılında yapılmıştır. 30
dakika süren test çalışmasında HD yayının 16 katı daha yüksek
bir çözünürlüğe ulaşılmıştır. UHDTV için geliştirilen
ilk kamera ise 2,5 inç (64 mm) ebatlarında CCD teknolojisi ile
dizayn edilmiştir. İlk UHD kamera 3840 × 2048 çözünürlüğe
sahipti. Sonrasında UHD kameralarının 7680×4320 megapiksele
yükseltilmesi ile ilgili çalışmalar başarıyla sonuçlandı. Şu
anda birçok ünlü firma UHDTV ve UHD Monitör üretimine
başlamıştır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ultra
Yüksek Çözünürlük olarak tanımlanabilecek iki çeşit
çözünürlük vardır:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">4K
UHDTV (2160p) 3840 × 2160 (8.3 megapiksel) çözünürlüğe
sahiptir. Bu da demek olur ki 1920 × 1080 (2.1 megapiksel)
çözünürlükten 4 kat daha fazla piksele sahiptir.</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">8K
UHDTV (4320p) 7680 × 4320 (33.2 megapiksel) çözünürliğe
sahiptir. Bu ise, standart bir 1080p HDTV'den 16 kat daha fazla
piksele sahip olduğu anlamına gelir.</span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">4K
TV'ler, çok keskin resimler gösterebiliyorlar. Ancak 720p ile 1080p
arasındaki farkı çoğumuz anlayamayabiliyor. Bu yüzden 4K'nın
farkını görebilmek için çok büyük bir ekrana ihtiyacınız
olabilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ancak
telefon ve tablet gibi yüzünüze yakın tuttuğunuz cihazlarda bu
durum değişiyor. Bugünkü çoğu tablet, yüksek çözünürlüğe
sahip çünkü bu, ekranın müthiş görünmesi demek. Aynı biçimde
4K monitörler, masaüstü PC'nizde size tam bir grafik şöleni
sunabilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bunun
sebebi oldukça basit. Satın almaya değer seçenekler üzerindeki 1
yatay piksel çizgisi için sizden neredeyse 1 dolar istiyor. Daha
uygun fiyatlı seçenekler ise o kadar da iyi görünmüyor. Yüksek
çözünürlük sunuyorlar, ancak renk üretimi ve bakış açısı
konusunda çok iyi değiller. Bu yüzden daha düşük çözünürlüklü,
ancak yüksek görüntü kaliteli bir monitör almanız şimdilik
daha doğru.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2JUr4SjDe66siW2gDmuHp3d50eKxleXaRGUsf9U-yIvaAEUHGde0TdJtLittByjeCse71S8px2tIsPxjsUrasWsrI2BrDpAnXsrQb9KWKXEIP4qIZiFkSQb2PBhKIMqL08DyU3UUPQhs/s1600/02.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2JUr4SjDe66siW2gDmuHp3d50eKxleXaRGUsf9U-yIvaAEUHGde0TdJtLittByjeCse71S8px2tIsPxjsUrasWsrI2BrDpAnXsrQb9KWKXEIP4qIZiFkSQb2PBhKIMqL08DyU3UUPQhs/s1600/02.gif" height="212" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<title></title>
<style type="text/css">
<!--
@page { margin: 2cm }
P { margin-bottom: 0.21cm }
-->
</style>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Tıpkı
3D' de olduğu gibi, UHDTV' de içerik bakımından sorun çekiyor.
Birçok HD kanalın yalnızca 720p sunduğunu düşünürsek, UHD
kanalların yaygınlaşması epey uzak görünüyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">UHD
yayın olmasa da, Full HD ve SD yayınlarda bir avantajımız var mı?
Yüksek kaliteli yayınlar UHD TV' lerde, Full HD bir TV' de
olduğundan biraz daha canlı ve detaylı görünüyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sony, şu
an için sadece Amerika' da olmak üzere, bir UHD disk çalar
çıkaracağını açıkladı. Çok bilinen filmlerle birlikte
gelecek olan UHD çalar, internetten yeni içerik de indirebilecek.
Japon firması gelecekte UHD içeriği arttırmayı planlıyor.
Bunların ülkemize ne zaman geleceği ise henüz belli değil.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Tabii
PC' mizi de bir UHD çalar olarak kullanabiliriz, ama bu kadar yüksek
bir çözünürlüğü kaldıracak ekran kartına ve donanıma
ihtiyacımız var. YouTube' a 4k videolar eklendiğini görmek güzel
olsa da, bir çok kullanıcının ne internet hızı ne de donanım
gücü buna yetmiyor. Bilgisayarı UHD bir televizyona bağlamadan
pek bir fark görülemeyeceğini de belirtmek gerek.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSG0tVdk8NLuAaqgb1JhZrMgFrKAH-jk26xK5p08FSIXAP9y6Mts_osH8GB0Nm94YfAL6wHIOHxZYqK7qteaQPn1I_ylqKAMBRRr5Tua0vbYE7KgoVfYjwomlvEYcqemSk-FYNxmFJr8E/s1600/03.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSG0tVdk8NLuAaqgb1JhZrMgFrKAH-jk26xK5p08FSIXAP9y6Mts_osH8GB0Nm94YfAL6wHIOHxZYqK7qteaQPn1I_ylqKAMBRRr5Tua0vbYE7KgoVfYjwomlvEYcqemSk-FYNxmFJr8E/s1600/03.gif" height="215" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"><br /></span><br />
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<title></title>
<style type="text/css">
<!--
@page { margin: 2cm }
P { margin-bottom: 0.21cm }
-->
</style>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dolayısıyla
çok yüksek fiyatlarla satılan Ultra Yüksek Çözünürlüklü
Televizyonlar (UHDTV) için henüz erken. Özellikle ülkemizde
sayısal (dijital) yayın sağlayan Teledünya, Digitürk, Tivibu,
Dsmart şirketlerine baktığımızda çoğunun HD yayınlarda bile
720p çözünürlük sağladıkları yadsınamaz bir gerçek.
Dolayısıyla Türkiye' de Full HD çözünürlüğe sahip
televizyonların bile tam verimli olarak kullanabileceği bir yayın
paketi yok.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ancak
ilerleyen yıllarda özellikle televizyonların daha çok internet
içeriğine ulaşabileceği düşünülürse; UHDTV' lerin de
kullanım imkanları artacaktır. Özellikle evlere sağlanan
internet bağlantılarının hızlarının daha da artması ile
internet üzerinden yayın yapan televizyon kanallarının da sayısı
ve kalitesi de artacaktır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Ultra_y%C3%BCksek_%C3%A7%C3%B6z%C3%BCn%C3%BCrl%C3%BCkl%C3%BC_televizyon</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.chip.com.tr/haber/4k-nedir-4k-ekran-satin-almali-misiniz_45958.html</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.chip.com.tr/makale/4k-uhd-tv-ler-hakkinda-bilmeniz-gerekenler_43417.html</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<span style="font-family: Arial, sans-serif;"></span><br />
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-61991664113405503232014-04-08T13:31:00.001+03:002014-04-08T13:31:28.562+03:00AKILLI TELEFONLARDAKİ GÜVENLİK AÇIKLARI
<title></title>
<style type="text/css">
<!--
@page { margin: 2cm }
P { margin-bottom: 0.21cm }
-->
</style>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
Telefonlar aslında telefon gibi gözükseler de, gerçekte mobil
bilgisayarlardır. Bu nedenle üzerinde koşan yazılımlardaki en
ufak sorunlar dahi telefon kullanımınızı etkiler. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Günümüzde
yazılımlar en az donanımlar kadar değerli, bu nedenle her üretici
yazılımlarını en iyiye ulaştırmaya çalışıyor. Ancak
kullanıcıların dışarıdan yüklediği uygulamalar, çoğu zaman
akıllı telefon üzerinde çalışan standart yazılımlara da
müdahale edebiliyor. Zaten bu nedenle uygulamalar kurulurken sizden
özel birtakım izinler talep ediyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sayıları
gittikçe artan bu cihazlar için geliştirilmiş uygulamalar kişisel
veri güvenliğinizi riske atabilir, adres defter bilgileriniz ele
geçirilebilir, mesajlarınızın içeriği başkaları tarafından
görülebilir ve kredi kartı,hesap numaralarınız, şifreleriniz
başkalarının eline geçebilir. Sizin için hiç de hoş olmayan
sonuçlar doğurabilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Farklı
markalar tarafından geliştirilen ve sayısız ilginç özelliğe
sahip akıllı telefonlar giderek artarken büyük bir tehlikeyi de
beraberinde getirdi. Bu cihazlar için özel olarak geliştirilmiş
uygulamalar bankacılıktan sağlığa, lokasyon hizmetlerinden
iletişime, oyundan eğlenceye sayısız ihtiyacımızı karşılarken
kimi zaman da sizin için büyük bir tehlike olabilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İşte
yaptığımız 7 ölümcül hata;</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">1) Mobil
cihazlar için tehdit az: Mobil cihazlarda tehlikeyi artıran en
önemli unsur, güvenlik önlemlerinin yetersiz olması. Çünkü
bilinenin aksine çok az kişi cihazında hiçbir şifre veya
güvenlik yazılımı kullanmıyor. Bu da tehlikeyi artırıyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2) Basit
ve ilk akla gelen şifreler: Kullanıcıların şifreleri oldukça
basit ve kolayca tahmin edilen rakam veya harflerden oluşturuyor.
Doğum tarihi, tuttuğunuz takımın kuruluş yılı gibi seçilen
şifreler sizi kolayca ele veriyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">3)
Sosyal ağlarda basit tuzaklar: Facebook, twitter, foursquare ve
Google+ gibi sosyal ağ uygulamaları mobil cihazlar üzerinden
kullanılıyor. Sosyal ağlar, kişisel bilgilerin en rahat
toplandığı alan. <br /><br />4) Unutulan güncellemeler: Kullanıcılar
mobil cihazların güncellemelerini çoğu zaman unutuyor. En son
güvenlik güncellemeleri ve yamalar bu yüzden mobil cihazlara
yüklenemiyor. Bu da saldırılar için uygun iklim oluşturuyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">5)
'Özgür olalım' derken yasal olmayan sürüme kurban olmak: Genelde
iOS tabanlı iPhone işletim sisteminde bedava yazılım ve
güncelleme için şifre kırmak güvenliği de tehdit ediyor.
Güvenlik ayarları yapılamadığı için kullanıcılar tehdidin
farkında değil.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">6) Açık
unutulan kablosuz bağlantılar: Kablosuz WiFi bağlantısı veya
fotoğraf, veri alışverişi için kullanılan kablosuz bluetooth
bağlantısı kişisel bilgilerin ele geçirilmesine neden oluyor.
Cihazın kime ait olduğu da bilindiği için adres defteri veya
fotoğraflar kolayca ele geçiriliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">7)
Bedava WiFi, 3G'den tatlıdır: Pek çok kişi ücretsiz WiFi
bağlantısının peşinde koşuyor. Kafe, restoran ve havalimanı
gibi halka açık alanlar önemli riskleri de oluşturuyor.
Bankacılık işlemi için kullanılan şifreler veya elektronik
posta hesapları en çok bu tür ortamlarda kaptırılıyor. Bu
uygulamları kullanırken 3G şebekesi daha güvenli.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
cep telefonlarını kullanırken tehlikelerden korunmanın 5 yolu ise
şöyle:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">1-
Uygulamalara Ne Tür İzinler Verdiğinize Çok Dikkat Edin: Uygulama
kurulumu öncesinde sizden bazı izinlere onay vermeniz istenir.
Cihazınıza yüklenen uygulama sizden telefon rehberi, smsler, diğer
uygulamalar gibi verilere ulaşma izni alıyor ve bilgileriniz
sisteme kaydediliyor. Eğer onay verirseniz sistem sizin tüm
bilgilerinize ulaşabilir ve bunu paylaşabilir. İşi dışında
izinler isteyen uygulamalardan kaçının. Birçok cep telefonu
kullanıcısı basit bir uygulama ile kullanıcıyı çeken
uygulamaları yükleyerek bu izinleri verdi.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2-
Ücretsiz Uygulamalar Çeşitli Aboneliklere Yönlendirip Faturaları
Kabartıyor: Kaynağı bilinmeyen ücret uygulamalar cep telefonu
kullanıcılarını çeşitli aboneliklere yönlendiriyor. Haberi
olmadan abone olan kişilere kabarık bir telefon faturası geliyor.
Uygulamayı yüklemeden önce kullanım koşullarını dikkatlice
okuyun.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">3-Uygulamalar
Sahte Olabilir: Kişisel verilerinizi ele geçirmek isteyen korsanlar
çeşitli programlar üretiyorlar ve kullanıcıların bağlanmasını
bekliyor. Akıllı cep telefonu kullanıcılarının dikkatlerini
çekmek için popüler uygulamaların tasarımına benzettikleri
sahte uygulama linklerini e-posta ya da mesaj ile gönderdikten sonra
birçok kişinin bilgisi, telefon numarası ve banka bilgileri gibi
önemli dosyalara erişim sağladılar. Popüler uygulamaları
indirmeden önce inceleyin.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">4-
Çocukların Oyunları Tehdit Oluşturuyor: Uygulama indirmek tek bir
dokunuş ile yapıldığı için çocuklar da çok kolay bir şekilde
uygulama indirebiliyor. Sadece bir onaya bağlı uygulamalar yüksek
faturalara ve telefona virüs bulaşmasına neden olabiliyor. Bu
cihazlara çocuklar onlarca oyun ve uygulama yüklüyor. Bazı
uygulama ve oyunlar ise tuzağa dönüşebiliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">5-
Telefonunuzu Satarken Uygulamaları Silin: Akıllı telefonlarını
satanlar kişisel bilgi ve kredi kartı bilgilerini girdikleri
uygulamaları silmeden satabiliyor. Birçok telefon kullanıcısı
silinmeyen bilgilerin ne gibi riskler taşıdığından habersiz.
İkinci el ürün satılan sitelerde satılan cep telefonlarında
silinmemiş kişisel bilgiler yer alabiliyor ve bu önemli bir
güvenlik sorunu teşkil ediyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Tüm
bunlara rağmen eğer akıllı telefonunuza virüs bulaşmışsa bunu
temizlemenin yolu antivirus programlarıdır. Eğer yine sorun devam
ediyorsa; cihazınızı fabrika ayarlarına döndürmeyi veya yetkili
servise başvurmayı düşünmelisiniz. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www4.cnnturk.com/2013/bilim.teknoloji/teknoloji/04/18/akilli.telefon.kullanicilarini.bekleyen.5.tehlike/704706.0/</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.aktifhaber.com/mobil-cihazlardaki-guvenlik-aciklari-777111h.htm</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay/68013/4369/6/akilli-telefon-kullanicilarini-bekleyen-tehlikeler</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-46789101819011336702013-10-25T14:20:00.002+03:002013-10-25T14:38:52.951+03:00ANDROID<!--[if !mso]>
<style>
v\:* {behavior:url(#default#VML);}
o\:* {behavior:url(#default#VML);}
w\:* {behavior:url(#default#VML);}
.shape {behavior:url(#default#VML);}
</style>
<![endif]-->
<br />
<div align="right" class="MsoNormal" style="text-align: right;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Bu sayımızda sizlere akıllı telefonlar ile tablet
bilgisayarın vazgeçilmez işletim sistemi olan Android' i tanıtmak istiyoruz.
Günümüzde akıllı telefonlar ile tablet bilgisayarlar benzeri mobil cihazlarda
piyasaya hakim işletim sistemleri iOS, Android ve Windows Phone' dur. Eskiden
çok kullanılan Symbian işletim sistemi, artık piyasadan silinmiştir. Bugün
artık piyasanın hakimi Google firması tarafından Linux tabanlı olarak
geliştirilen Android işletim sistemidir. Kısaca söylemek gerekirse Mobil
İşletim Sistemleri, bir cep telefonunda bulunmayan esneklik, özellik ve de
uygulama sayısını akıllı telefonlara verir. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Son 20 yıldır yazılımlar teknoloji piyasasında giderek daha
büyük önem arz etmeye başlamışlardır. Eskiden bir ürünün maliyetinin %90' ını
donanım oluştururken, günümüzde bu oran %50' lere kadar düşmüş bulunmaktadır.
Bunun da en büyük nedeni yazılımların gün geçtikçe daha karmaşık ve ileri
teknolojilere sahip olması ile artan önemleridir. Kısaca yazılımlar, makinelere
neyi nasıl yapacaklarını söyleyen programlardır. Yazılım olmadan aldığınız
teknoloji ürünleri hiçbir şekilde çalışmaz.</span><br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"></span></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android Nedir ?</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqI01kQLSGf0JnNtITimH9q3AVzEL9FDI6wPoGnpfi5qaCK-zr7Ds4506eDG5CimZswFMbtfc028c6YvFxKGmFujmryfCg9wgg32G5SYgooMfdSwegP2pSGj58Iq40oyqasNGTRmwAXwM/s1600/01.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqI01kQLSGf0JnNtITimH9q3AVzEL9FDI6wPoGnpfi5qaCK-zr7Ds4506eDG5CimZswFMbtfc028c6YvFxKGmFujmryfCg9wgg32G5SYgooMfdSwegP2pSGj58Iq40oyqasNGTRmwAXwM/s320/01.jpg" width="320" /></a> </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android; Google, Open Handset Alliance ve özgür yazılım
topluluğu tarafından geliştirilen, Linux tabanlı, mobil cihaz ve cep
telefonları için geliştirilmekte olan, açık kaynak kodlu bir mobil işletim
sistemidir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android, aygıtların fonksiyonelliğini genişleten uygulamalar
yazan geniş bir geliştirici grubuna sahiptir. Android için halihazırda 250,000'
den fazla uygulama bulunmaktadır. Google Play ise, Android işletim sistemi
uygulamalarının çeşitli sitelerden indirilebilmesinin yanısıra, Google
tarafından işletilen kurumsal uygulama mağazasıdır. Geliştiriciler ilk olarak
aygıtı, Google'ın Java kütüphanesi aracılığıyla kontrol ederek Java dilinde
yazmışlardır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Open Handset Allience, 5 Kasım 2007' de Android' i kurduğunu
duyurmuştur ve ardından 34 adet donanım, yazılım ve telekom şirketi, mobil
cihazlar için telif hakkı olmayan bir işletim sisteminin teknolojinin gelişimi
için yararlı olduğu konusunda hemfikir olmuşlardır. 2008' de piyasaya
sürüldüğünde, birçok Android İşletim Sistemi Apache free-software ve Açık
Kaynak Kodu lisansıyla geliştirilmeye açık hale gelmiştir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android, linux çekirdeği üzerine inşa edilmiş bir mobil
işletim sistemidir, bu sistemde ara katman yazılımı, kütüphaneler ve API C
diliyle yazılmıştır. Uygulama yazılımları ise, Apache harmony üzerine kurulu
java-uyumlu kütüphaneler ihtiva eden uygulama iskeleti üzerinden çalışır.
Android, derlenmiş java kodunu çalıştırmak için dinamik çevirmeli (JIT) Dalvik
sanal makinasını kullanır ve cihazların fonksiyonerliğini artıran uygulamaların
geliştirilmesi için çalışan geniş bir programcı-geliştirici çevresine sahiptir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android'in Gelişimi</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Google, Android'i satın aldıktan sonra telefon
üreticilerini yanına alarak Open Handset Alliance (OHA) birliğini kurdu.
Android'in gelişimi OHA eliyle yönetilmeye başlandı.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Android 1.0 HTC Dream' in işletim sistemi olarak
telefonlara ilk adımını attı. Bu sürüm; kamera desteği Wi-Fi, bluetooth,
klasörler, bir web tarayıcısı, uyarılar, sesli arama, YouTube, alarmlı saat,
galeri gibi özellikler sunuyordu.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- 9 Şubat 2009' da Android 1.1 yayınlandı. Bu sürüm bir
önceki sürümdeki sistem hatalarını düzeltmeyi ve API' yı geliştirmeyi
amaçlıyordu.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- 30 Nisan 2009' da Android 1.5 (Cupcake) yayınlandı.
Bluetooth desteği, kamera kaydı, video gösterimi, Picasa, sık kullanılan klasör
ve widgetları kişiselleştirebilme, yazı tahmin edebilen klavye ve animasyonlu
ekran özellikleri Android' e kazandırıldı.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- 15 Eylül 2009'da Android 1.6 (Donut) yayınlandı. Ekran
çözünürlüğü yükseltildi. Doğru çeviri yapma ve okutma özelliği, geliştirilmiş
android market, galeride çoklu silme, sesli arama, WVGA ekran çözünürlük
desteği Android' e kazandırıldı.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- 29 Ekim 2009' da Android 2.0 ve 2.1 (Eclair) yayınlandı.
HTML 5 ve Bluetooth 2.1 desteği kazandırıldı. Sanal klavye ve yüksek ekran
çözünürlüğü desteği ile özelleştirilebilen arayüz özelliği eklendi.
Geliştirilmiş Google Maps, hareketli duvar kağıtları ve dijital zoom özelliği
de kazandırıldı.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Mayıs 2010' da Android 2.2 (Froyo) yayınlandı. 720p ekran
çözünürlüğü desteği, usb bağlantı, Wi-Fi tarayıcı özelliği, Flash Player 10.1
desteği eklendi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Şubat 2011' de Android 2.3 (Gingerbread) yayınlandı. Çoklu
kamera ve çoklu dokunmatik desteği eklendi. XGA (1366×768) ekran çözünürlük
desteği, video arama özelliği eklendi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Yine Şubat 2011'de Android 3.0 (Honeycomb) yayınlandı.
Android işletim sistemi, tabletlerle uyumlu hale getirildi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Ekim 2011' de Android 4.0 (IceCream Sandwich)
yayınlandı.Yüz tanıma fonksiyonları ve NFC ile dosya paylaşımı özellikleri
eklendi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Mart 2012' de Android Market' in adı Google Play olarak
değiştirildi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Temmuz 2012' de 4.1 (Jelly Bean) yayınlandı. Aynı anda iki
uygulama açma özelliği Android' e kazandırıldı. Butter project (takılmadan
kayan ekran) ve enerji verimliliği sağlandı.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- Ekim 2012' de 4.2 (Jelly Bean Plus) yayınlandı. Çoklu
kullanıcı, 360 derece panoramik fotoğraf, Swype klavye kazandırıldı.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- 11 Şubat 2013' de 4.2.2 (Jelly Bean Plus) yayınlandı. Bu
güncelleme "performansı ve kararlılığı artırır" temasıyla çıkarıldı.
Isınma ve donma problemleri giderildi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">- 24 Temmuz 2013' de 4.3 (Jelly Bean) yayınlandı. Çoklu
kullanıcı için ebeveyn kontrolü, oyunlar için OpenGL ES 3.0 desteği, diğer
teknolojik aletlere bağlanmak için ilk akıllı bluetooth teknolojisi, Wifi' yi
açıp kapatmak yerine otomatik açılıp kapanabilen akıllı wifi teknolojisi
eklendi.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Sürümler</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZpVSHvcSSGAohw9OQ6NNq71KM17s4-dnYZXcgLWoxS_pu3FKcdmWxhCc8HiVx0dsjgp_ea2Detev5NJn4Oji9xW2zcSVmsabAUFSGOUHqwq8nFEtdARFIJxxiDIn5a7ch4lHwfJjgKac/s1600/02.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="164" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZpVSHvcSSGAohw9OQ6NNq71KM17s4-dnYZXcgLWoxS_pu3FKcdmWxhCc8HiVx0dsjgp_ea2Detev5NJn4Oji9xW2zcSVmsabAUFSGOUHqwq8nFEtdARFIJxxiDIn5a7ch4lHwfJjgKac/s400/02.jpg" width="400" /></a><br />
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"></span></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Bölümleri</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android işletim sistemi beş kısımdan oluşur.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l1 level1 lfo2; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">1.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Çekirdek:
Linux kernelidir. Güvenlik, hafıza yönetimi, süreç yönetimi, ağ yığınları ve
sürücü modellerini içerir.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l1 level1 lfo2; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">2.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android
Runtime: Sanal makinedir. Dalvik Sanal Makinesini de içerir.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l1 level1 lfo2; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">3.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Kütüphaneler:
Veritabanı kütüphaneleri, web tarayıcı kütüphaneleri, grafik ve arayüz
kütüphanelerini içerir.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l1 level1 lfo2; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">4.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Uygulama
Çatısı: Uygulama geliştiricilere geniş bir platform sunan kısımdır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l1 level1 lfo2; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">5.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Uygulama
Katmanı: Doğrudan Java (programlama dili) yle geliştirilmiş uygulamaları
içerir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android' in kısa süre içerisinde bu kadar başarılı olmasının
sebebi, Linux tabanlı ve tamamı özgür lisanslarla yazılmış bir uygulama
olmasındandır. Tamamen ücretsiz olması nedeni ile tüketicilerin gönüllerine
taht kurmuş, birçok telefon ve mobil cihaz üreticisi tarafından da Microsoft'
un tekelinin kurtulmak için desteklenmiştir. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Sonuçta dünyaca ünlü birçok firmanın, üniversitelerin,
geliştirici gruplarının ve linux gönüllülerinin çabaları ile ortaya ticari
anlamda da başarılı bir kararlı bir yazılım ortaya çıkmıştır. Bu başarılı
işbirliğinin geldiği nokta itibariyle kimse artık işletim sistemlerine büyük
paralar ödemek istemiyor. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br />
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">İşin sırrı linux tabanlı yazılım çekirdeğinin son derece
küçük boyutta olmasında. Linux, 1991 yılında Finlandiyalı bir üniversite
öğrencisi olan Linus Torvalds tarafından, daha eski işletim sistemlerinden
birisi olan UNIX' den esinlenerek geliştirilmeye başlanmıştı. Linus hâlen
çekirdek geliştirme ekibindedir ve geliştirme faaliyetleri de Linux Vakfı
bünyesinde devam etmektedir. Özgür Yazılımı desteklemek amacaıyla birçok ünlü
şirket Linux Vakfını maddi olarak desteklemektedir. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0XjnEWvZioN9nVXwD6oz0nVH1rZwox7a4C09OGvP63HHkyPpOcazs6FzhRMhz-mJIVDQnvFkXkMCdObF4HjGaV6OLH7pqi95tWZLP6YO9-oT_U7b4gPakvNrHyRp-ACXSh15i1ZkbzBI/s1600/03.jpg" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0XjnEWvZioN9nVXwD6oz0nVH1rZwox7a4C09OGvP63HHkyPpOcazs6FzhRMhz-mJIVDQnvFkXkMCdObF4HjGaV6OLH7pqi95tWZLP6YO9-oT_U7b4gPakvNrHyRp-ACXSh15i1ZkbzBI/s320/03.jpg" width="320" /></a><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"> </span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"><span style="mso-tab-count: 10;"> </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: right;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"><span style="mso-tab-count: 10;"> </span>Linus
Torvalds</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">İşletim Sistemi' nin çekirdeği bu kadar küçük olmasına
rağmen, linuxla yapabileceklerinizin sınırı yok. Geliştiricilerin tamamen özgür
olarak çalışabildikleri bu temel üzerine, masaüstü bilgisayarlarda kullanılan
Ubuntu gibi mükemmel bir işletim sistemi yazılabildiği gibi, Android gibi mobil
cihazlarda kullanılan mobil işletim sistemi de yazılabilmektedir. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Özellikleri </span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android' in son sürümleri, çoklu-görev (multitasking),
çoklu-dokunuş (multitouch) ve Flash desteğiyle beraber gelmektedir. Android
Market ile uygulamalar da yüklenebilmektedir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Handset Çizimler: Sistem, VGA, 2D
grafik arşivler, OpenGL ES 3.0 tabanlı 3D Grafik arşivlerine ve geleneksel
telefon çıkışlarına son derece kolay uyum sağlar.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Depolama: Bilgi depolama amaçlı SQLite
kullanılmaktadır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Bağlanabilirlik: Android, GSM,
Bluetooth, EDGE, 3G, NFC ve Wi-Fi bağlantısını destekler.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Mesajlaşma: Hem SMS hem de MMS desteği
vardır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Web Tarayıcısı: Android' in web
tarayıcısı açık kaynak kodlu WebKit application framework üzerine kuruludur.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Medya Destekleri: Android, MPEG-4, MP4,
H.264, MP3, ve AAC, AMR, JPEG, PNG, GIF gibi ses/video/resim formatlarını
desteklemektedir.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l2 level1 lfo3; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: Symbol; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";">
</span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Ek Donanımları: Android, anti-titremeli
video/foto kameraları, touchscreenler, GPS, pusulalar, accelerometrelerde son
derece yeteneklidir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Google Play</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Makalemizin son bölümünde de Android' in başarısının altında
yatan en büyük etkenlerden birine daha değinelim istedik. Google Play sitesi;
binlerce geliştiricinin uygulamalarını tanıtmasına, ücretsiz dağıtmasına veya
satmasına yarayan bir ekosistemdir. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgk_mHHmXuPsJzy_OpzO0SxxQDJhTWdOJ5KQyNbForQDkrqw0ilXcj7t0ooPOY3WORpGcX25IQyez3OYoSaCVE2QzT0BDWrBhwNhA-Ku5VdZYLYj6mGDyvjSvmrzGeCwCzQXqAvRs8zF0g/s1600/04.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="215" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgk_mHHmXuPsJzy_OpzO0SxxQDJhTWdOJ5KQyNbForQDkrqw0ilXcj7t0ooPOY3WORpGcX25IQyez3OYoSaCVE2QzT0BDWrBhwNhA-Ku5VdZYLYj6mGDyvjSvmrzGeCwCzQXqAvRs8zF0g/s400/04.jpg" width="400" /></a><br />
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";"> </span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Eğer içerisinde Android yüklü cep telefonu vb mobil
cihazınız varsa; Google Play sitesi, mutlaka uğramanız gereken bir adrestir.
Milyonlarca uygulama arasında size uygun bir tanesini bulamamanız imkansız. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Oyunlardan, ofis yazılımlarına, ezan vakitlerinden, kıble
bulucusuna, navigasyon programlarından, yıldız ve gezegen haritalarına, banka
uygulamalarından, sözlüklere<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kadar
milyonlarca uygulama sizleri bekliyor. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Android bir başka güzelliği de Apple' ın ürettiği iOS' un
aksine illaki Google Play' e bağımlı değilsiniz. Tamamen açık kaynak kodlu
olduğu için Android' e başkaca bir programa ihtiyaç duymadan istediğiniz
uygulamaları kendiniz de yükleyebilirsiniz. Bunun için uygulamanın kurulum
dosyalarını (apk uzantılı) internetten indirmeniz yeterli. </span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Her güzel şey gibi Android' in de kusurları var. Bunların
başında özellikle son yıllarda kullanıcı sayısının çok fazla artması nedeni ile
virüslerin de artması geliyor. Aslında linux dünyası virüslere pek alışık
değildir. Ancak Android' in genelliği virus yazanların da işlerini
kolaylaştırdı. Bu nedenle telefonunuzda veya tabletinizde ücretsiz de olsa
mutlaka antivirüs yazılımı kullanın. Böylece gelebilecek saldırı ve zararlardan
korunmuş olursunuz.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">Kaynakça:</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">1.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">http://tr.wikipedia.org/wiki/Android_(i%C5%9Fletim_sistemi)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">2.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">http://tr.wikipedia.org/wiki/Linux</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">3.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">https://play.google.com</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-left: 36.0pt; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt; text-indent: -18.0pt;">
<span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-fareast-font-family: Arial;"><span style="mso-list: Ignore;">4.<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span><span style="font-family: "Arial","sans-serif"; mso-bidi-font-family: "Times New Roman";">http://www.android.com/</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<!--[if gte mso 9]><xml>
<o:OfficeDocumentSettings>
<o:AllowPNG/>
</o:OfficeDocumentSettings>
</xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml>
<w:WordDocument>
<w:View>Normal</w:View>
<w:Zoom>0</w:Zoom>
<w:TrackMoves/>
<w:TrackFormatting/>
<w:HyphenationZone>21</w:HyphenationZone>
<w:PunctuationKerning/>
<w:ValidateAgainstSchemas/>
<w:SaveIfXMLInvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid>
<w:IgnoreMixedContent>false</w:IgnoreMixedContent>
<w:AlwaysShowPlaceholderText>false</w:AlwaysShowPlaceholderText>
<w:DoNotPromoteQF/>
<w:LidThemeOther>TR</w:LidThemeOther>
<w:LidThemeAsian>X-NONE</w:LidThemeAsian>
<w:LidThemeComplexScript>X-NONE</w:LidThemeComplexScript>
<w:Compatibility>
<w:BreakWrappedTables/>
<w:SnapToGridInCell/>
<w:WrapTextWithPunct/>
<w:UseAsianBreakRules/>
<w:DontGrowAutofit/>
<w:SplitPgBreakAndParaMark/>
<w:EnableOpenTypeKerning/>
<w:DontFlipMirrorIndents/>
<w:OverrideTableStyleHps/>
</w:Compatibility>
<m:mathPr>
<m:mathFont m:val="Cambria Math"/>
<m:brkBin m:val="before"/>
<m:brkBinSub m:val="--"/>
<m:smallFrac m:val="off"/>
<m:dispDef/>
<m:lMargin m:val="0"/>
<m:rMargin m:val="0"/>
<m:defJc m:val="centerGroup"/>
<m:wrapIndent m:val="1440"/>
<m:intLim m:val="subSup"/>
<m:naryLim m:val="undOvr"/>
</m:mathPr></w:WordDocument>
</xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml>
<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true"
DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="99"
LatentStyleCount="267">
<w:LsdException Locked="false" Priority="0" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Normal"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="heading 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 7"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 8"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="9" QFormat="true" Name="heading 9"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 7"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 8"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" Name="toc 9"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="35" QFormat="true" Name="caption"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="10" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Title"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="0" Name="Default Paragraph Font"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="11" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Subtitle"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="22" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Strong"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="20" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Emphasis"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="59" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Table Grid"/>
<w:LsdException Locked="false" UnhideWhenUsed="false" Name="Placeholder Text"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="1" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="No Spacing"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" UnhideWhenUsed="false" Name="Revision"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="34" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="List Paragraph"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="29" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Quote"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="30" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Intense Quote"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 1"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 2"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 3"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 4"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 5"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="60" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Shading Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="61" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light List Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="62" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Light Grid Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="63" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 1 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="64" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Shading 2 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="65" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 1 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="66" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium List 2 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="67" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 1 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="68" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 2 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="69" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Medium Grid 3 Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="70" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Dark List Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="71" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Shading Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="72" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful List Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="73" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" Name="Colorful Grid Accent 6"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="19" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Subtle Emphasis"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="21" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Intense Emphasis"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="31" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Subtle Reference"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="32" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Intense Reference"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="33" SemiHidden="false"
UnhideWhenUsed="false" QFormat="true" Name="Book Title"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="37" Name="Bibliography"/>
<w:LsdException Locked="false" Priority="39" QFormat="true" Name="TOC Heading"/>
</w:LatentStyles>
</xml><![endif]--><!--[if gte mso 10]>
<style>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:"Times New Roman","serif";}
</style>
<![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml>
<o:shapedefaults v:ext="edit" spidmax="1031"/>
</xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml>
<o:shapelayout v:ext="edit">
<o:idmap v:ext="edit" data="1"/>
</o:shapelayout></xml><![endif]-->Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-56044660950523145622013-04-06T06:38:00.002+03:002013-04-06T06:53:21.894+03:00AVUKATLARIN UZUN SAATLER BOYUNCA KLAVYE VE FARE KULLANIMINDAN DOĞAN RAHATSIZLIKLAR <div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bilgisayarlar
son on yılda avukatların da iş yaşamlarının ayrılmaz bir
parçası olmuşlardır. Bu vazgeçilmez makinelerin birçok yararı
yanında; oturuş bozuklukları nedeni ile bel ağrılarına,
eklemlerde özellikle de bilek ve dirseklerde zorlanmalar sonucunda
oluşan çeşitli hastalıklara yol açtığı bilinmektedir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Gün
içinde uzun süreleri bilgisayar başında geçiren
meslektaşlarımız, özellikle de çok sayfadan oluşan metinleri
yazmaktadırlar. Gerek metinleri yazarken bilgisayarın klavyesine
yapılan tuş vuruşları gerekse de fare hareketleri, tek düze
hareketlerdir. Bu şekilde tek düze hareketlerle çalışmanın
sonucunda Karpal Tünel Sendromu denen hastalık ortaya
çıkabilmektedir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Çoğumuzun
sıradan eklem ağrısı olarak gördüğümüz bu hastalık,
müdahale edilmediği durumlarda ileride daha ciddi sorunlara yol
açabilmektedir. Bu hastalığın tıp dilindeki kısatma adı; CTS'
dir. Karpal Tünel Sendromu, ellerde ağrı veya uyuşma ile başlayan
ve bu şikayetlerin özellikle geceleri uykudan uyandırma dercesinde
olduğu bir hastalıktır. Temel problem ele giden bir sinirin
(Nervus Medianus) el bileği çevresinde geçtiği bir kanalda çevre
kılıf tarafından sıkışmasıdır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Karpal
tünel, bilek düzeyinde bulunan median sinirin geçtiği bir
kanaldır. Boyun bölgesinden çıkıp bileğe kadar uzanan median
sinir elde birçok kasın uyarılmasını üstlenir. İşte bu kanal
boyunca median sinir çeşitli nedenlerden dolayı el bileğinde
basıya uğrarsa, sinir sıkışmaları arasında en sık görülen
Karpal Tünel Sendromu ortaya çıkabilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Özellikle
uzun süreler tek tip el işi yapanlarda görülen bir
rahatsızlıktır. Bilinen en eski şikayet daktilo kullanan
sekreterlerde görülmeye başlanılmış, o dönemlerde halk
arasında sekreter hastalığı adını almıştır. Özellikle
daktilo gibi sert basma kuvveti gerektiren tuşlu klavyelerde, eldeki
tendonların kalınlaşmasına ve buna bağlı sinir üzerinde bası
oluşmasına sebep olmaktadır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Günümüzde
daktilo kullanımının azalmasına karşın; özellikle bilgisayar
ve oyun konsolları gibi teknolojik aygıtların çoğalması ile
hastalık tekrar artış eğilimine girmiştir. Gençler ve
çocukların nintendo wii, xbox ve playstation gibi konsollarda uzun
saatler aynı el kası ve tendonlarını kullanması ileriki yaşlarda
ciddi sağlık sorunlarının başlangıcı olmaktadır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Baro
Dergimizin bu sayısında meslektaşlarımızın klavye ve fare
kullanımından doğan rahatsızlıklarını en aza indirmeyi
amaçlayan ürünleri tanıtmakta yarar gördüm. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">GRAFİK
TABLETLERİ</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Grafik
tablet veya sayısallaştırıcı (İng: digitizer) grafik
sanatçılarının, ressamların veya bilgisayar grafiği (İng: CG
art) yapan sanatçıların ve daha çok tasarım ağırlıklı
çalışanların kullandıkları bilgisayar donanımıdır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkifCDO0eFxAVOrFPJdOhN57u8HAvsU4U6FY2Hix3P1MLeva9UEoLXOZ-g5W0azI0Pux8hgvYoOotPOcKwllqEwVt9mJRHP-R1npFdtwNVelkhyphenhyphenU-bNSn2TQ_yH2g_902JFQ7o_jiRev0/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkifCDO0eFxAVOrFPJdOhN57u8HAvsU4U6FY2Hix3P1MLeva9UEoLXOZ-g5W0azI0Pux8hgvYoOotPOcKwllqEwVt9mJRHP-R1npFdtwNVelkhyphenhyphenU-bNSn2TQ_yH2g_902JFQ7o_jiRev0/s320/1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg67eqt0etoMqompqBYQei6sZhuNIbHcZPdPkdAVdr9eE9WSJ45fQYjhNLptQ685Jz5OFxwtEQbHYXlSznM9qs-BJPBaPgU8PeozvdLbj4zpAhVwoGyeCmMfUl8krpI_IEfd5EDqD8uDbo/s1600/2.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="276" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg67eqt0etoMqompqBYQei6sZhuNIbHcZPdPkdAVdr9eE9WSJ45fQYjhNLptQ685Jz5OFxwtEQbHYXlSznM9qs-BJPBaPgU8PeozvdLbj4zpAhVwoGyeCmMfUl8krpI_IEfd5EDqD8uDbo/s320/2.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">
</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Boyutları
A4 veya A3 kâğıt boyutlarında ya da daha büyük olabilen
sayısallaştırıcılar, üzerlerine yapılan çizimi sayısal
ortama aktarırlar. Örneksel çizim verilerinin sayısal ortama
aktarımının gereği olarak ortaya çıkan sayısallaştırıcılar
ilk zamanlarda AutoCAD gibi bilgisayar destekli tasarım
programlarının ve çeşitli grafik programlarının ayrılmaz bir
parçası olmuşlardır. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Sayısallaştırıcılar
ilk çıktıklarında, yüksek fiyatları ve basit gereksinimler için
ucuz farelerin yeterli olması gibi nedenlerle genellikle
profesyoneller tarafından kullanılmaktaydı.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Ama
günümüzde özellikle tablet bilgisayarların da çıkması ile
grafik tabletlerinin popülerliği oldukça düşmüş, fiyatları da
gelişen tekoloji karşısında oldukça inmiştir. Bugün grafik
tabletlerin fiyatları 60,00TL ile 1.500,00TL arasında
değişmektedir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Grafik
tabletler, bilgisayar kullanıcısının fare ile yapabildiği her
şeyi kablosuz bir kalemle yapmasını sağlayan araçlardır.
Özellikle fare kullanımına alışamayan yaşlı insanlar ve
çocuklar ile; çizdikleri resim ve projelerde aradıkları fırça /
kalem hassasiyetini bir türlü bilgisayar faresinde bulamayan
ressam, mimar, grafiker gibi profesyoneller için tasarlanmış
ürünlerdir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Çok
gelişmiş modellerde gerçek kalem ve kağıt hissi yaratmak
amacıyla yüksek kalem hassasiyeti vardır ve basınç duyarlılık
seviyesi 2.048' e kadar çıkmaktadır. Bunun sonucunda özellikle
reklam, televizyon sektörlerinde çalışan birçok ressam ve
tasarımcı kağıt kalem yerine grafik tabletleri tercih etmektedir.
</span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Avukatlarsa
grafik tabletler ile; bilgisayara el yazısı ile notlar almak bir
yana, fare ile yapılan internette gezinme, belge açma, kaydetme,
silme vb tüm işlemleri kalemle yapabilirler. Grafik tabletlerin
kalemleri, bilgisayar faresinde çok daha hassas oldukları için
bilgisayardaki tüm işlemler, çok daha hızlı bir şekilde
yapılabilmektedir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4wwKk96sDVit4CeVowpd0vvtYEBVDp_Df0gvsjL_N83WOHDw1Wd3ccmsriToq-dxnJYeCVbLYVtQPHhpTZ3E2i1HgEdcs5PQjiE_SeP7ElV0PrSjSY-1YwRH94NwqNOzxg8IPlHcXRI8/s1600/3.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="254" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4wwKk96sDVit4CeVowpd0vvtYEBVDp_Df0gvsjL_N83WOHDw1Wd3ccmsriToq-dxnJYeCVbLYVtQPHhpTZ3E2i1HgEdcs5PQjiE_SeP7ElV0PrSjSY-1YwRH94NwqNOzxg8IPlHcXRI8/s320/3.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvRYWWVtRPr1skBrlrHyvN9dPbTGZvl4vl8Ssb90ifRa2PDqSnvBhVcI3BIb0YI7gCSQtBwcYYgT90KUTvjVFoa28Sv2H_jlr79Onvl6PQwSuCVVvxOPVc5R6QAyhKs5ktJa8mww31JwM/s1600/4.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvRYWWVtRPr1skBrlrHyvN9dPbTGZvl4vl8Ssb90ifRa2PDqSnvBhVcI3BIb0YI7gCSQtBwcYYgT90KUTvjVFoa28Sv2H_jlr79Onvl6PQwSuCVVvxOPVc5R6QAyhKs5ktJa8mww31JwM/s320/4.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">DOKUNMATİK
EKRANLAR</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dokunmatik
teknolojisi, elektronik cihazların parmak veya özel kalemler
vasıtasıyla hafifçe dokunarak kumanda edilmesine imkân verir.
Hesap makinesi ve televizyon düğmelerinden, cep telefonu, dizüstü
bilgisayar ve uzay teknolojilerine kadar çok çeşitli bir kullanım
alanı vardır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dokunmatik
ekranlar ise özellikle Apple firmasının ürettiği iPhone' dan
sonra tüm dünayada popüler oldu. Halbuki bu teknolojinin de
temelleri oldukça eskiye dayanır. 1945 ile 1950 yılları arasında
özel bazı laboratuarlarda ilk örnekleri geliştirilen dokunmatik
ekranlar, ticari olarak ilk kez 1975 yılında elektronik bir eğitim
sistemi olan PLATO projesinde ortaya çıkmıştı.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">1983
yılında piyasaya sürülen HP-150 dünyanın dokunmatik ekranlı
ilk ticari kişisel bilgisayarıydı. Aslına bakılırsa bu ürünün
ekranı bugün anladığımız anlamıyla dokunmatik değildi. Ekrana
parmağınızı dokundurduğunuzda, yan taraflardan çıkan kızıl
ötesi ışınları engellemiş oluyordunuz. Bu sayede ekran
parmağınızın nerede olduğunu anlayıp ona göre görüntü
veriyordu.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Günümüzde
piyasaya sürülen dokunmatik ekranlarda tek bir standart teknoloji
yok. Aksine çok farklı temellere dayanan dokunmatik ekran
teknolojileri bulunuyor. Bunların bazıları sıkça kullanılırken,
bazıları sadece belli cihazlarda yer alabiliyor. Şimdi bu
teknolojilere kısaca bir göz atalım:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Rezistif Ekran:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Rezistif
ya da diğer bir deyişle dirençli dokunmatik ekranlar, birçok
katmandan meydana geliyorlar. Bunların en önemlilerini ise
aralarında ufak bir boşluk bulunan iki adet iletken katman
oluşturuyor. Parmağınızla ekrana dokunduğunuz zaman bu iki
katman o noktada birleşerek akımda değişiklik yaratıyor. Böylece
nereye dokunulduğu anlaşılmış oluyor. Buradan alınan veri
kontrolcüde işlenerek ekrana yansıtılıyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Akustik Yüzey Dalgası:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">SAW
(Surface Acoustic Wave) adı verilen teknolojide dokunmatik ekranın
üzerinden ultrasonik ses dalgaları geçiriliyor. Panele dokunulduğu
zaman ses dalgasının o bölümü emildiği için, dokunulan
bölgenin neresi olduğu anlaşılıyor. Bu bilgi daha sonra
işlenerek ekrandaki görüntüye yansıtılıyor. Bu teknolojiye
sahip ekranlar, dış etkenlere çok açık olduğu için fazla
tercih edilmiyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Kapasitif Ekran:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kapasitif
dokunmatik ekranlar cam gibi bir yalıtkan bir katman ile iletken bir
katmanın birleşmesinden oluşuyor. Genelde bu ekranlarda iletken
olarak indiyum kalay oksit adlı madde kullanılıyor. Piyasadaki
iPhone gibi bazı akıllı telefonlarda kapasitif ekran yer alıyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Elektrostatik Alan:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İnsan
vücudu iletken olduğu için kendine özgü bir elektrostatik alana
sahip. Dokunulduğu zaman ekranın elektrostatik alanı ile bu alanın
yapısı bozuluyor ve ekran bu değişikliği algılıyor. Buna göre
nereye dokunulduğu bilgisi elde edilmiş oluyor. Yeni nesil cep
telefonlarının bazılarında bu yöntem kullanılıyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Kızılötesi:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kızılötesi
teknolojisine sahip olan dokunmatik ekranların kenarlarında, kızıl
ötesi LED' ler ve foto algılayıcılar yer alıyor. Bu
algılayıcılar LED ışınların bütünlüğünü kontrol
ediyorlar. Parmağınızı ya da herhangi başka bir cismi ekrana
dokundurduğunuz zaman, ışınların bütünlüğü bozuluyor. Foto
algılayıcılar bunu tespit edip, kontrolcüye gönderiyorlar.
Kızılötesi teknolojisine sahip olan dokunmatik ekranlar, daha çok
açık alanlardaki ATM ya da kiosk gibi cihazlarda tercih ediliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Gerilimölçer:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Güç
paneli adı da verilen bu teknolojide, ekran dört köşesinden
tutturuluyor ve ekranın alt kısmına baskıyı ölçen cihazlar
yerleştiriliyor. Ekranın üzerine bastırıldığında bu cihazlar
ne kadar baskı olduğunu ve yerini tespit ediyorlar. 1960' lı
yıllardan beri kullanılan bu teknoloji; sadece parmağın yerini
değil, baskının şiddetini de ölçtüğü için farklı
uygulamalarda da kullanılabiliyor. Ayrıca, daha dayanıklı olduğu
için açık alanlarda tercih ediliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">- Optik
Görüntüleme:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yeni
yeni uygulanmaya başlanan teknolojilerden biri olan optik
görüntülemede, ekranın kenarlarına ya da köşelerine iki ya da
daha fazla görüntü algılayıcı yerleştiriliyor. Bu
algılayıcıların görüş açısını kaplayacak şekilde
kızılötesi ışıklar konulduktan sonra ekrana yaklaşan cisim,
bir gölge olarak algılanıyor. Bu sayede dokunulan yerin neresi
olduğunun yanı sıra, dokunan nesnenin boyutu da algılanabiliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">- Sinyal
Dağıtma Teknolojisi:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2002
yılında ilk kez tanıtılan bu teknoloji ekrandaki camın üzerinde,
dokunmayla oluşan titreşimi algılamaya yarıyor. Bu sayede
dokunulan yer belirlendikten sonra görüntü ona göre değişiyor.
Bu teknolojinin en önemli artısı, ekranda camın dışında
herhangi başka bir katmana ihtiyaç duyulmaması. Böylece görüntü
daha berrak ve net olabiliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">-
Piezoelektrik:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">2006' da
tanıtılan bu teknoloji bazı kristaller ve benzeri yapıdaki
maddelerin sahip olduğu piezoelektrik özelliğinden faydalanıyor.
Piezoelektrik maddeler şekli değiştirildiğinde ya da bir darbe
aldıklarında elektrik alanı oluşturuyorlar. Bu özelliğe sahip
maddelerden bir katmana sahip olan ekran, dokunulduğunda o noktada
elektriksel bir alan oluşuyor. Kontrolcü de bunu algılayarak
nereye dokunulduğunu belirliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">- Çift
Yönlü Ekran:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">M.I.T.
tarafından Aralık 2009' da tanıtılan çift yönlü ekran
teknolojisi, LCD ekranları dev birer kameraya dönüştürmeyi
hedefliyor. Geliştirilen bu yöntemde; sensörlerin önüne LCD
yerine, bir dizi küçük delik yerleştiriliyor. Her delikten geçen
ışık ışınları, sensörleri harekete geçirerek düşük
çözünürlüklü bir görüntü elde ediliyor. Her bir delikteki
görüntü farklı açılardan geldiği için, ekranın önünde
duran bir cismin yeri ve derinliği belirlenebiliyor. Böylece
ekrandaki görüntü buna göre tepki verebiliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpgt31vSqMp61kf6aAuCPnvgA8SfMy72b1k3xrSDQI0Ew-gETOsfulWDoaejDymGHxSkBDyy6kWZqSiq1jant8vtYtKVSfJ280wUKrX1Kbtj8t09-Gt5nAMI_qD03y6N7p9xYsg9AVoyA/s1600/5.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="230" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpgt31vSqMp61kf6aAuCPnvgA8SfMy72b1k3xrSDQI0Ew-gETOsfulWDoaejDymGHxSkBDyy6kWZqSiq1jant8vtYtKVSfJ280wUKrX1Kbtj8t09-Gt5nAMI_qD03y6N7p9xYsg9AVoyA/s320/5.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUDVzDcNwscrudRFk9HIgD1p_axE7GX_IGouSbpRge7RWphKVvWcvIgzik3DW8VDnLnMzjBQdIzRcJQL_eL84CdzJ7I7h3op9eNIRhioGHTASWzd7bDaRrVhdbCUMu4ikH4pwdniHeoKc/s1600/6.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="242" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUDVzDcNwscrudRFk9HIgD1p_axE7GX_IGouSbpRge7RWphKVvWcvIgzik3DW8VDnLnMzjBQdIzRcJQL_eL84CdzJ7I7h3op9eNIRhioGHTASWzd7bDaRrVhdbCUMu4ikH4pwdniHeoKc/s320/6.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dokunmatik
ekranlar, çok yakın gelecekte; gerek masaüstü gerekse de dizüstü
bilgisayarlar için standart hale gecekler. Teknolojinin ulaştığı
noktayı anlamak açısından şunu belirtmeliyiz ki; artık akıllı
ekranlarda birkaç parmak kullanımı ile sınırlı değiliz. LG
firmasının geliştirdiği teknoloji ile dokunmatik ekranlarda 10
parmağın aynı anda kullanılması mümkün hale gelmiştir.
Böylelikle sürüklemek veya çevirmek gibi birden fazla işlem aynı
anda yapılabiliyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1cwp9c_uTUHzDsAr5Vq4VbrAiErUPIczhPti2h57BDKzbzrBL_thhyVR4uTrs4kbzIkaMNRC5X6n6glUWT3z6L29CzGJG3vzKVv_SLRNqPZPEV_tenaduBKSAy-6TNnFPCRkKTe4-aaE/s1600/7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="263" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1cwp9c_uTUHzDsAr5Vq4VbrAiErUPIczhPti2h57BDKzbzrBL_thhyVR4uTrs4kbzIkaMNRC5X6n6glUWT3z6L29CzGJG3vzKVv_SLRNqPZPEV_tenaduBKSAy-6TNnFPCRkKTe4-aaE/s320/7.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">
</span></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dolayısıyla
meslektaşlarımız da teknolojinin ulaştığı noktayı dikkate
alarak; gerek masaüstü veya dizüstü bilgisayar alırken, gerekse
de ekran alırken dokunmatik teknolojilerini göz ardı
etmemelidirler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Grafik_tablet</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Karpal_T%C3%BCnel_Sendromu_(CTS)</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.hepsiburada.com/liste/grafik-tabletler/department.aspx?categoryId=217</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.bimeks.com.tr/kategori.aspx?kid=1025</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Dokunmatik_ekran</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://shiftdelete.net/dokunmatik-ekran-teknolojileri-22680.html</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.teknomanset.com/tag/dokunmatik-ekran</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.silikonvadisi.tv/lgden-10-parmakla-dokunmatik-ekran-keyfi/</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-52748366153180918372012-10-05T14:33:00.001+03:002012-10-05T14:33:20.037+03:00AKILLI TELEFONLAR
<title></title>
<style type="text/css">
<!--
@page { margin: 2cm }
P { margin-bottom: 0.21cm }
-->
</style>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.crenno.com/wp-content/uploads/2012/05/akilli-telefon-2012.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="183" src="http://www.crenno.com/wp-content/uploads/2012/05/akilli-telefon-2012.png" width="320" /></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Dünya
teknoloji devi şirketlerinin en çok rekabet ettiği, en büyük
satış rakamlarına ulaştıkları alan Akıllı Telefonlar oldu.
Özellikle gençler arasında, tam bir telefon çılgınlığı
yaşanıyor. Günümüzde artık cep telefonları sadece telefonla
konuşmak için değil; birden fazla amaç için ve özellikle de
statü sembolü olarak kullanılıyor. Bu da satışlardaki büyük
artışları açıklıyor. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Özgür
internet ansiklopedisi Wikipedia' ya göre Akıllı Telefonun
tanımına baktığımızda (İngilizce: Smartphone); cep telefonunun
sağladığı klasik özelliklere, bilgisayar dünyasının bir ürünü
olan PDA’ lerin özelliklerinin de eklenmesiyle tasarlanan gelişmiş
mobil iletişim cihazıdır. Akıllı telefonlarda mobil işletim
sistemleri bulunur (eskiden Symbian, günümüzde iOS, Android ve
Windows Phone), bu sayede birçok farklı amaç için daha aktif bir
şekilde kullanılabilir ve de neredeyse her iş için bir uygulma
bulunabilir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Donanım:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Çoğu
akıllı telefonda oyun, uygulama performansını yukarıya
taşıyayacak ve diğerlerinden farklı, özgün uygulamaların
geliştirilmesine ön ayak olacak donanımsal özellikler
bulunmaktadır. Şu ana kadar yapılmış akıllı telefonların
büyük bir çoğunluğunda, resim açma veya video oynatma gibi
işlerin rahat yapılabilmesi için ekran çözünürlüğü 4:3 veya
16:9 (geniş ekran) şeklindedir. Aynı zamanda, ekranda gösterilen
herhangi bir öğenin çok daha parlak ve kaliteli görüntülebilmesi
için çözünürlükleri hızla yükseltilmekte, SUPER AMOLED ve
AMOLED gibi teknolojilere geçilmektedir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Oyunların
ve uygulamaların daha aktif çalıştırılabilmesi için çoğu
akıllı telefonda ivme ölçer bulunmaktadır. Yani bu tip
telefonlar elinizin konum değişikliklerini, yaptığınız
hareketleri algılayabilmektedirler. Bu nedenle akıllı telefonlar,
internette gezinmek veya sensör kullanarak oyun oynamak gibi birkaç
avantaja sahiptirler. Aynı zamanda yeni akıllı telefonların
bazılarında jiroskop yani dijital pusula da bulunur. Bu sayede ivme
ölçerlerin yapamadığı şekilde, daha hassas olarak her yöne
ekran dönüşü özelliğini kullanıcıya sunabilirler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
telefonlar, normal bir cep telefonunun yapacaklarından çok daha
ilerisidir. Bunların başında da kaliteli oyunlar,
bilgisayardakileri aratmayacak uygulamalar gelir. Ancak bunlar için
cep telefonlarının sahip olduğundan çok daha yüksek işlemci
performansı gerekir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
telefonların neredeyse hepsinde, geçtiğimiz sayıda Tablet
Bilgisayarları konu aldığımız makalede ayrıntılı olarak
tanıttığımız ARM tabanlı işlemciler kullanılır. Bu tür
işlemcilerin kullanılmasının ana sebebi düşük güç tüketimi
ve buna rağmen yüksek performans sağlamalarıdır. Aynı zamanda,
yüksek oyun performansının sağlanabilmesi için gelişmiş grafik
işlemciler de çoğu akıllı telefonda bulunmaktadır. Bu sayede
yüksek sayıda poligon gerektiren 3 boyutlu (3D) oyunlar akıcı
şekilde oynanabilir. Aynı zamanda grafik işlemciler, akıllı
telefonlarda kullanılan efektler ve de 3D oyunlarda kullanılan
dokularda da performansı üst düzeylere çeker.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Çoğu
akıllı telefonun bağlantı özellikleri eksiksizdir. Yani, akıllı
telefonlar ile kablosuz ağlara (Wi-Fi) bağlanabilir, Bluetooth ile
dosya alışverişi yapabilir ve de yüksek anten performanslarıyla
kaliteli sayılabilecek bir konuşma yapabilirsiniz. Bazı
telefonlarda bulunan NFC (Yakın Alan İletişimi) sistemi ile
bankacılık işlemleri kredi kartları yerine NFC sistemi içeren
akıllı telefonlardan da yapılabilmektedir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yine
bazı firmaların geliştirdiği bir tekonoloji de gözlüksüz üç
boyutlu ekrana sahip telefonlardır. Bu telefonların hem ekran
çözünürlükleri yüksektir, hem de bir tuşla herhangi bir
gözlüğe veya ek aksesuara gerek kalmadan üç boyutlu bir ekrana
geçilebilirdir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yazılım:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
telefonların, normal telefonlara kıyasla en büyük özellikleri,
özel işletim sistemleridir. Günümüzde piyasaya hakim işletim
sistemleri iOS, Android ve Windows Phone' dur. Eskiden çok
kullanılan Symbian işletim sistemi, artık piyasadan silinmiştir.
Bugün artık piyasanın hakimi Google firması tarafından Linux
tabanlı olarak geliştirilen Android işletim sistemidir. Kısaca
söylemek gerekirse Mobil İşletim Sistemleri, bir cep telefonunda
bulunmayan esneklik, özellik ve de uygulama sayısını akıllı
telefonlara verir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Son 20
yıldır yazılımlar teknoloji piyasasında giderek daha büyük
önem arz etmeye başlamışlardır. Eskiden bir ürünün
maliyetinin %90' ını donanım oluştururken, günümüzde bu oran
%50' lere kadar düşmüş bulunmaktadır. Bunun da en büyük nedeni
yazılımların gün geçtikçe daha karmaşık ve ileri
teknolojilere sahip olması ile artan önemleridir. Kısaca
yazılımlar, makinelere neyi nasıl yapacaklarını söyleyen
programlardır. Yazılım olmadan aldığınız teknoloji ürünleri
hiçbir şekilde çalışmaz. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
Telefonlarda kullanılan işletim sistemleri yazılımları kısaca
tanıyalım: </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Android
- Google, Open Handset Alliance ve özgür yazılım topluluğu
tarafından; Linux tabanlı, mobil cihaz ve cep telefonları için
geliştirilmekte olan, açık kaynak kodlu bir mobil işletim
sistemidir. Dünyada, akıllı telefonlarda en fazla kullanılan
mobil işletim sistemidir. Android' in akıllı telefonlar için
resmi olarak sürülmüş en son sürümü 4.1 Jelly Bean sürümüdür.
Aynı zamanda Android, tablet bilgisayarlar için de
kullanılmaktadır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Android
yalnızca dokunmatik ekranlı telefonlar için kullanılabilir bir
işletim sistemidir. Şu ana kadar Android'i en fazla kullanan ve en
çok destek veren şirketler Samsung ve HTC olmuştur.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Android,
uygulama mağazası olarak Google Play' i kullanır. Açık kaynaklı
ve Linux tabanlı bir mobil işletim sistemidir. Android, aygıtların
fonksiyonelliğini genişleten uygulamalar yazan geniş bir
geliştirici grubuna sahiptir. Android için halihazırda 250,000'den
fazla uygulama bulunmaktadır. Ancak, herhangi bir Android akıllı
telefonun yüksek donanım performansı ve yüksek güçlü
bataryalara ihtiyacı bulunmaktadır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">İOS -
Eski adıyla iPhone OS, Apple'ın orijinal olarak iPhone için
geliştirdiği ancak daha sonra iPod Touch ve iPad' de de kullanılan
mobil işletim sistemidir. Mac OS X' den türetilmiştir. iOS içinde
4 katman bulundurmaktadır: Core OS tabakası, Core Servisleri
tabakası, Medya tabakası ve Cocoa Touch tabakası. Yazılım
cihazın içinde 500 MB' lık bir alan kaplamaktadır. Bu yazılım
sadece Apple markalı iPhone ve iPad gibi cihazlarda çalışmaktadır.
Resmi olarak duyurulmuş en son sürümü iOS 5' tir. Aynı zamanda
iOS, bazı çevrelerce hafifletilmiş bir Mac OS olarak da
görülmektedir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">iOS,
uygulama mağazası olarak dünyada en çok uygulama bulunan
AppStore' u kullanır. Kapalı kaynaklıdır, yani Apple firmasına
para ödemeden istediğiniz yazılımı geliştiremez ve satışa
sunamazsınız. Aynı zamanda da iPhone ve diğer Apple Mobil
cihazlarla da yüksek dereceli stabilize durumundadır. Yüksek
dereceli performansa ihtiyaç duyması ve de bilgisayar ile
senkronize edilebilmesi için iTunes adlı yazılıma ihtiyaç
duyulması, iOS'un kötü yanlarından biridir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Windows
Phone - Veya Windows Telefon, Microsoft tarafından geliştirilmiş
ve Windows Mobile serilerinin devamı olan bir mobil işletim
sistemidir. 2010 Şubat ayında Mobil Dünya Kongresi' nde ilk kez
duyurulan sistem; Windows Mobile' daki kurumsal kullanıcı kitlesine
nazaran, Windows Phone' da hedef kitlesi Microsoft tarafından sadece
son kullanıcılar olarak belirlenmiştir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">En son
resmi sürümü Windows Phone 8' dir. Bu sürüm aynı zamanda daha
yüksek ekran çözünürlüklerini de desteklemektedir. Eski Windows
Phone sürümleri en fazla 480x800 piksel desteklemekteyken, Windows
Phone 8 ile 1280x7720 ve 1280x768 HD çözünürlükler de
desteklenmektedir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Windows
Phone 8, ayrıca çok çekirdekli işlemcileri (Teknik olarak 64
çekirdeğe kadar destek vermektedir), NFC' yi, eski Windows Phone 7
uygulamalarını, sonradan genişletilebilir hafızayı (MicroSD) ve
64 Bit' i de desteklemektedir. Windows Phone 8 kullanıcıları cihaz
çıkış tarihinden itibaren en az 18 ay kesintisiz güncelleme
desteğine sahip olacaklarken, bu güncellemeler Over The Air (veya
OTA) ile yapılabilecektir. Windows Phone 8 kullanıcılarına
sunulacak olan bir diğer özellik ise yenilenen Başlat ekranıdır.
</span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Symbian
– Bir zamanlar dünyada 2. en fazla kullanılan mobil işletim
sistemiydi. Nokia tarafından geliştirilmekteydi. En son resmi
sürümü Symbian Anna' ydı. Genellikle Nokia cihazlarda
bulunmaktadır. Aynı zamanda Sony Erricson ve de Samsung' un da
Symbian cihazları bulunmaktadır. Ancak son zamanlarda Symbian eski
popülerliğini yitirmiştir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Symbian,
her türlü şekle uygun üretilmiştir. S40 Platformu ve S60v3
platformu her türlü kızaklı ve tuşlu telefonda kullanılabilir.
S60v5 platformu ise dokunmatik ekranlı telefonlar içindir. Aynı
zamanda yalnızca Nokia cihazlarda bulunan Symbian^3 de dokunmatik
ekranlı ve de QWERTY tuş takımlı telefonlar içindir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Symbian,
uygulama mağazası olarak Nokia Ovi Mağazayı kullanır. Dünya
sıralamasında en büyük 3. uygulama mağazasıdır. Düşük
derece akıllı telefonlarda bile çalışabilir. Ancak fazla düşük
dereceli donanıma sahip akıllı telefonlarda kullanılması
yüzünden stabilite sorunları ortaya çıkmış ve popülerliğini
yitirmiştir. Bu nedenle de uygulama sayısı Android ve iOS' a
kaymıştır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Yazılımları
bu şekilde kısaca tanıdıktan sonra; akıllı telefon
uygulamalarının önemine de dikkat çekmek isteriz. Akıllı
Telefon Uygulamaları, bu cihazlarda çalışan ve cihazların
bünyesinde olmayan özel birtakım işlevleri yerine getiren
programlardır.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Bankacılık
işlemlerinden hava durumuna, sosyal ağ kullanımından oyuna kadar
birçok farklı uygulama akıllı telefon kullanıcılarına
ulaşıyor. BusinessDegree.net tarafından hazırlanan infografik ise
mobilde en büyük ilgi gösterilen segmentin oyun olduğunu ortaya
koyuyor. Kullanıcıların her gün kullandığı uygulamalar
arasında oyunlar yüzde 64 ile ilk sırada yer alıyor. Hava durumu
uygulamaları ise yüzde 60 ile ikinci sırada. Sosyal ağ yüzde 56,
harita uygulamaları yüzde 51, müzik yüzde 44 tarafından
kullanılırken, haber uygulamaları ise kullanıcıların yüzde 39
ile günlük olarak kullandıkları uygulamalar arasında en az
rağbet edilen kategori oldu.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Günümüzde
mobil pazarlamanın reklamverenler için daha önemli hale gelmesi
nedeniyle mobil kullanım istatistikleri de araştırma şirketleri
adına önemli bir raporlama alanına dönüşmüştür. Bu
şirketlerden biri olan Nielsen son raporu ile kullanıcıların
akıllı telefonlarındaki uygulamaları nasıl kullandıklarına
odaklanıyor.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Araştırmaya
göre, akıllı telefon kullanıcıları tarafından en çok tercih
edilen beş uygulama: Facebook, YouTube, Android Market, Google
Search ve Gmail. Listede geçtiğimiz yıla göre bir değişikliğin
yaşanmadığını da belirtelim. Facebook ve YouTube’ un üst
sıralarda yer alması pek şaşırtıcı olmasa da, diğer üç
uygulamanın sürpriz yarattığını söylemek mümkün. iOS
kullanıcılarının Android Market’ e erişememesi ve iOS’ teki
Google Search ve Gmail uygulamalarının da pek parlak olmaması
sonuçların şaşkınlık yaratmasına neden oldu.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
Telefon Uygulamaları' nın çoğu ücretsiz olduğu gibi, bazıları
da ücretlidir. Günümüzde tüketiciler telefon tercihi yaparken,
uygulama çeşitliliği ile ücretlerini de hesaba katmaktadırlar.
Uygulama çeşitliliğinde Apple Store ön plana çıkarken, ücretsiz
uygulamalarda da Android Market (artık Google Play) ön planda. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Akıllı
Telefonlar; eskiden bilgisayarlar, fotoğraf makineleri, video kamera
ve video oynatıcıları ile yapılan oyun oyanama, internete
bağlanma, film izleme, müzik dinleme, ofis belgeleri düzenleme,
görüntülü görüşme yapma, fotoğraf, film çekme ve gösterme
vb birçok işlevi yerine getirebiliyorlar. Ayrıca sahip oldukları
yüksek işlemci ve görüntü işlemcileri sayesinde yüksek
çözünürlüklü olarak (HDMI) televizyonlara, yüksek hızlı
olarak da (USB) bilgisayarlara bağlanabilmektedirler. Yüksek hafıza
kartları sayesinde taşınabilir bellek olarak da
kullanılabiliyorlar. Teknolojilerdeki gelişim hızı düşünülürse,
akıllı telefonlara her geçen gün eklenen yeniliklere şaşırmamak
gerekir. </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">Kaynakça:</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<ol>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Ak%C4%B1ll%C4%B1_telefon</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.teknokulis.com/Dosyalar/mobildosyalar/2012/06/29/piyasada-satilan-en-iyi-akilli-telefon-hangisi-535249529623?paging=6</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Android_(i%C5%9Fletim_sistemi)</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/IOS</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://tr.wikipedia.org/wiki/Windows_Phone</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://www.teknoblog.com/mobil/nielsen-en-cok-kullanilan-5-akilli-telefon-uygulamasi-arastirmasini-yayinladi.html</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">https://play.google.com/store</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://store.apple.com/us</span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Arial, sans-serif;">http://medya.turkcell.com.tr/mobilde-oyunlar-kucuk-harcanan-paralar-buyuk-haber_2809.html</span></div>
</li>
</ol>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
</div>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-88053904602128434062012-05-21T16:36:00.000+03:002012-05-21T17:01:25.064+03:00TABLET BİLGİSAYARLARGeçtiğimiz birkaç yılda Tablet Bilgisayarlar, bilişim dünyasında tam anlamıyla fırtına gibi esiyor. Bunun birkaç sebebi var ki; öncelikle günümüz insanınınçevrimiçi (online) yaşamasıdır. Zira özellikle genç nesil için internet hayatlarının vazgeçilmez bir olgusu haline gelmiştir. Evde, işyerinde, okulda, sokakta, metroda, dolmuşta, otobüste internete erişmek zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir.<br />
<br />
İnternetin bu kadar yaygınlaşması; ağır, hantal, kolay taşınamaz masaüstü bilgiayarların sorgulanmasına neden olmuştu. Zaten dizüstü bilgisayarlar, doğan bu ihtiyacı gidermek amacı ile tasarlandı. Ancak o zaman sektörün ulaşmış olduğu teknoloji seviye, dizüstü bilgisayarların daha da küçülmesini engelledi. Özellikle işlemci ve belleklerin güç tüketimi, harddisklerin mekanik yapısı ve pil teknolojileri konusunda alınması gereken çok yol vardı.<br />
<br />
Ancak işlemci üreten firmaların yoğun arge faaliyetleri sonucunda daha az güç tüketen ama daha mütevazi işlem gücü sunan işlemci mimarilerini tasarlamaları, harddisklerin yerini almak üzere de flaş bellek teknolojilerinin gelişimi; Uzay Yolu dizisinden bu yana hayalleri süsleyen tablet bilgisayarların gerçek olabilmesini sağladı.<br />
<br />
Bu teknolojinin bir adım öncesi ise netbook denilen, bir anlamda küçültülmüş dizüstü bilgisayarlardır. Beş yıl önce ilk çıktıklarında, dizüstü satışlarının düşmesine neden olan bu oldukça hafif ve kullanışlı bilgisayarlar, birçok teknolojinin ilk kullanıldığı alan oldu. Gelinen teknolojik seviyede; karşımıza artık çok az enerji harcayan, üzerinde DVD okuyucu/yazıcı, ilave ekran kartı, disket sürücü vb barındırmayan, küçük ekrana ve çok hücreli li-ion pillere sahip bir bilgisayar ürün ailesi çıktı. Bu bilgisayarlar hiçbir zaman normal dizüstü veya masaüstü bilgisayarların performansına ulaşamadı; ama bunu da hedeflemedi. Çünkü kullanım alanları internette gezinme, basit ofis uygulamalarını çalıştırmak gibi oldukça sınırlıydı.<br />
<br />
Tablet Bilgisayarlara gelirsek öncelikle bu fikrin hiç de yeni olmadığını belirtmek isterim. Bu konseptin atası 1888 yılında patentlenen telautograph adlı cihaz. Basit bir şekilde üzerinde kalemi olan faks diyebileceğimiz bu ürünün ardından 1968 yılındaki Dynabook geliyor. Bunların ardından ise 1990' larda Pen Computing firması tarafından PenGo Tablet Computer adıyla tanıtılan ve Microsoft tarafından üne kavuşturulan üzerinde kalemi de olan katlanabilir ekranlı dizüstü bilgisayar geliyor. Ancak daha önce de bahsettiğimiz üzere, teknolojinin sınırlı imkanları nedeni ile bunların hiçbiri tam anlamı ile Uzay Yolu dizisinde görüp beğendiğimiz tablet bilgisayarlara benzemiyordu. Çünkü üzerlerindeki klavyeleri ile, işlemci ve sabit disklerin yapısı gereği soğutucu fanın da bulunduğu küçük de olsa bir kasaları vardı.
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7c2k9Cb7u00AONGksJDCi8FZdsYQUCk3faeeMG5sJSvZsgoXdjRscFfbN5zRlVKefkTgFv_5l4JwUy0DDUNTMpUxgsOHX4ZQCFHuEEsbplwfr2Pv-FXSHoVOtEfeGVyiPm-prFCk2LPg/s1600/01.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="310" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7c2k9Cb7u00AONGksJDCi8FZdsYQUCk3faeeMG5sJSvZsgoXdjRscFfbN5zRlVKefkTgFv_5l4JwUy0DDUNTMpUxgsOHX4ZQCFHuEEsbplwfr2Pv-FXSHoVOtEfeGVyiPm-prFCk2LPg/s400/01.jpg" width="223" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9ZzD8-fhIXUEb46qwcW1zNuYgykBH7YCDXIcKgfFnOcV_BUfRKMtW46Ijt0qf-YSFv4e2tKPbL8Ga_3aoN1eZST_hwaodLCVYnfFCL3ijugTaJITxh_JvVuPD08Qs-v3E83CUS73nOss/s1600/02.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="288" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9ZzD8-fhIXUEb46qwcW1zNuYgykBH7YCDXIcKgfFnOcV_BUfRKMtW46Ijt0qf-YSFv4e2tKPbL8Ga_3aoN1eZST_hwaodLCVYnfFCL3ijugTaJITxh_JvVuPD08Qs-v3E83CUS73nOss/s400/02.jpg" width="372" /></a></div>
<br />
Ancak küçük bir firmanın yaratmış olduğu teknoloji bunu mümkün kıldı. İlk ARM işlemcisi 1985’ te çıkarıldı, Acorn RISC Machines tarafından efsanevi BBC Micro için bir ek işlemci olarak. O zamanlar İngiltere' de masaüstünün kralı belli değildi, büyük çekişmeler vardı. Acorn RISC Machines küçük bir şirket olması nedeniyle küçük bir araştırma bütçesine sahipti. Dolayısıyla ürettikleri işlemci de küçüktü (işlemci tasarımını yapacak fazla elemanları yoktu) ve üretmesi basit bir işlemciydi (işlemciyi hızlıca test edebilmek için). İlk ARM işlemcide 25000’ den az transistör kullanıldı.<br />
<br />
Her ne kadar ilk ARM işlemci 1985’ de üretildiyse de, ARM bazlı ilk bilgisayar 1987’de piyasaya çıktı: Archimedes. 8 MHzde çalışan Archimedes performans açısından rakiplerinin (Intel ve Motorola) gerisindeydi. Sonrasında ARM, işlemcilerini geliştirmeye devam etti. Ancak piyasada büyük bir başarı sağlayamadı. Ancak 1990’ da şu an bildiğimiz haliyle ARM kuruldu. Ortaklar ise Acorn, VLSI Technology ve Apple' dı. Özellikle son ortak Steve Jobs ile beraber bilişim dünyasına kazandırdığı (ipod, iphone ve ipad) mobil ürünler ile tam anlamı ile devrim yarattı.<br />
<br />
ARM bir süre daha işlemci üretmeye devam etti. 1992’ de, bir şirket ARM ile lisans anlaşması imzalayarak ARM işlemcilerin klonlarını üretmeye başladı. ARM de bir süre sonra kendisi işlemci üretmeyi bıraktı. Şu anda ARM işlemciler, "ARM Partnerleri" tarafından bir lisans karşılığı üretilmekte. ARM ise sadece işlemci teknolojisini lisanslamakta.<br />
<br />
Hemen hemen tüm cep telefonlarında, mp3 çalıcılarda, Gameboylarda ve tablet bilgisayarlarda işte bu bahsettiğimiz ARM işlemciler kullanılıyor. Oldukça az elektrik tüketimleri, basit tasarımları, fazla ısınmayan ve gürültüsüz çalışmaları ile günümüz dünyasının mobil cihazlarında olmazsa olmaz işlemcileri haline gelmişlerdir.
İşlemci sorunu böyle çözüldükten sonra, klavye sorunu ise dokunmatik ekran teknolojisi ile aşıldı. Özellikle Apple firmasının dokunmatik ekran teknolojisini cep telefonlarına (iphone ile) uygulaması ile klavye taşıma zorunluluğu da ortadan kalktı.
3 Nisan 2010 tarihinde ise Apple firmasının iPad' i tanıtması ile günümüzün Tablet Bilgisayarları doğdu. Apple' ı Samsung, HP, Lenovo, Asus gibi firmalar da takip edince bilişim piyasasında tam bir tablet bilgisayar çılgınlığı yaşanmaya başlandı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3oV7VNsj0boNlT0md9UnuS5E4lkwmj3TF03LW5McWe1WJXJhYf4RwyRfcDTah4TcCJqNcGbiQQq2vTdQBYCg6Wj9acFS_N7EgErpMRkzgzmnptMqnDPAV4ZDcfjRDiPCiFXJw4gPpOYo/s1600/03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="306" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3oV7VNsj0boNlT0md9UnuS5E4lkwmj3TF03LW5McWe1WJXJhYf4RwyRfcDTah4TcCJqNcGbiQQq2vTdQBYCg6Wj9acFS_N7EgErpMRkzgzmnptMqnDPAV4ZDcfjRDiPCiFXJw4gPpOYo/s400/03.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQPJZ1wJsEmt9RObbX_M0BgCM4em-XjH4_uu9c1WmujVX8zhRRQdZPHN2Oyh2SKBBMeqxjH7q84o5sx__frA2FUdAjLKosfzqfz8oVKRGg2AEyPVZyrJDPlKmQf23hsAloGLdLy6ve9D4/s1600/04.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="284" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQPJZ1wJsEmt9RObbX_M0BgCM4em-XjH4_uu9c1WmujVX8zhRRQdZPHN2Oyh2SKBBMeqxjH7q84o5sx__frA2FUdAjLKosfzqfz8oVKRGg2AEyPVZyrJDPlKmQf23hsAloGLdLy6ve9D4/s400/04.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Dokunmatik ekran teknolojisi yerini Çoklu Dokunmatik (multitouch) ekranlara bırakırken; tabletlerde artık sadece tek parmak değil, birden fazla parmak ile ve farklı kombinasyonlarda farklı komutları işletebilmek mümkün oldu. Ayrıca 4G teknolojisindeki baş döndürücü gelişmeler ile sağlanan mobil internet hızları neredeyse kablolu internet hızlarına yaklaştı. Tabletler üzerlerindeki HDMI (High Definition Media Interface – Yüksek Çözünürlüklü Medya Arayüzü) çıkışları ile de direk LED, Plazma veya LCD TV' lere bağlanarak görüntü ve ses aktarabiliyorlar.<br />
<br />
Tabletlerde kullanılan ilşletim sistemleri de sektörde bir başka yarışma/rekabetin önünü açtı. Masaüstü bilgisayarlardaki Windows hakimiyeti tabletlerde yok. İnsanlar firmaların baskısı ile de olsa Windows tekelinden kurtuldular. Apple iPad' lerde kendi iOS işletim sistemini kullanırken, Samsung, Asus, HP vb birçok firma da Google öncülüğünde geliştirilen ve linux temelli açık kaynak kodlu Android işletim sistemini kullanmaktadır.<br />
<br />
İşletim sistemi tercihi daha sonra tabletinize yükleyeceğiniz uygulamalar bakımından da çok büyük önem taşıyor. Zira Android ve uygulamaları, açık kaynak kodlu olduklarından dolayı tamamen ücretsizken, Apple uygulamalarına ayrıca para vererek satın almak durumundasınız. Uygulama çeşitliliği bakımından Apple piyasaya daha önce girmenin avantajı ile açık ara önde iken, Google Market ile Andoid uygulamaları aradaki farkı hızla kapatıyor.<br />
<br />
Bundan sonra bilgisayar teknolojilerinin giderek daha çok cep telefonu, tabletler vb mobil cihazlara kayacağını görmek için kahin olmaya gerek yok. Bir sonraki adım olarak ise klavyelerin çoklu dokunmatik ekranlardan da kaybolacağı, yerini ise sesli komut sistemlerinin alacağı söyleniyor. Konuşmadan yazıya (speech to text) denilen bu teknoloji, uzun yıllardır mevcut ancak gün geçtikçe mükemmelleştiriliyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhop87v_ctvVjMLi9rSglwab0SAdDbGMSUcapa3NRFJ16Y6Zm7kg9Ig4n2XisgqZW33f3e-Jd4_rN_uZR31j8ERFGhfqo8tZKdIDbHLEo7r9SbNFr8-qGUnViIcra4Z6bgG_mIGQ9P5lJE/s1600/05.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="302" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhop87v_ctvVjMLi9rSglwab0SAdDbGMSUcapa3NRFJ16Y6Zm7kg9Ig4n2XisgqZW33f3e-Jd4_rN_uZR31j8ERFGhfqo8tZKdIDbHLEo7r9SbNFr8-qGUnViIcra4Z6bgG_mIGQ9P5lJE/s400/05.jpg" width="397" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC-lvfwZyEwPUjCvOBL6tXWlspCnQpYKgkyHjy4vBNY4YeYIQgcRclTTrTGf7NHLkOv4zKpFOsq71x5y2gF3BFvrfVH_Nu1ReUh-LFEwqsGNgT-cqvwXGa7WitG6tnryXaJLudJMKNRbI/s1600/06.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="277" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC-lvfwZyEwPUjCvOBL6tXWlspCnQpYKgkyHjy4vBNY4YeYIQgcRclTTrTGf7NHLkOv4zKpFOsq71x5y2gF3BFvrfVH_Nu1ReUh-LFEwqsGNgT-cqvwXGa7WitG6tnryXaJLudJMKNRbI/s400/06.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCFNkl_7h-xb0DOWevBr2AvWvKudvYD1wmYox_shDO-fQYUjturwj1nGyvK4cBbU5m0VlK1Q3Cr3K5fXuX2AZ9wUyKe53t5TnOstM3Fu3mOb3ZZmw1rsC7Oit1Uh-bIBTABYfFFxSRuZQ/s1600/07.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="296" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCFNkl_7h-xb0DOWevBr2AvWvKudvYD1wmYox_shDO-fQYUjturwj1nGyvK4cBbU5m0VlK1Q3Cr3K5fXuX2AZ9wUyKe53t5TnOstM3Fu3mOb3ZZmw1rsC7Oit1Uh-bIBTABYfFFxSRuZQ/s400/07.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixcy5z5z_Dr0Lp-1pqgTSz-lO8in2JYCXcPVVEs-qzd6N2XZeXKkg0o0ELvrANazzrU60HIGFtmR8-SjrJE95DXhwIXUb9NZpphSkL8IKS7A_1ZxFnnnsBvyMCzoBzhW0I9g2smjumyu0/s1600/08.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="272" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixcy5z5z_Dr0Lp-1pqgTSz-lO8in2JYCXcPVVEs-qzd6N2XZeXKkg0o0ELvrANazzrU60HIGFtmR8-SjrJE95DXhwIXUb9NZpphSkL8IKS7A_1ZxFnnnsBvyMCzoBzhW0I9g2smjumyu0/s400/08.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<b>FATİH PROJESİ</b><br />
<br />
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kısa adı Fatih Projesi olan “Fırsatları Araştırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” kapsamında 17 ildeki 52 okula, 13 bin tablet bilgisayar ve 500 akıllı tahta dağıtıldı. Projenin nihai hedefi ise eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla Bilişim Teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde, derslerde etkin kullanımı için; okulöncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki tüm okullarımızın 620.000 dersliğine dizüstü bilgisayar, LCD Panel Etkileşimli Tahta ve internet ağ altyapısı sağlamaktır.
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMxXvspRhiy2ek9iW28wrzxXvZ6rwkKeOoGP4LI2xyV3M5D3JDb8edhJwkVHHk4cUCubJRK5_3KT0xJxCQvu0AZ3BwATYLaExwV7w783Qmk5BRSn0z1Gv_MzBMeBHCrLkHMjEZUgHoyFo/s1600/09.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="241" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMxXvspRhiy2ek9iW28wrzxXvZ6rwkKeOoGP4LI2xyV3M5D3JDb8edhJwkVHHk4cUCubJRK5_3KT0xJxCQvu0AZ3BwATYLaExwV7w783Qmk5BRSn0z1Gv_MzBMeBHCrLkHMjEZUgHoyFo/s400/09.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Dünyada bu konuda en önde giden örnek Güney Kore' dir. Özellikle Samsung ve LG gibi dünya devi olan bilişim firmaları sayesinde oldukça ekonomik olarak küçük yaştan itibaren öğrencileri teknoloji ile tanıştırıyorlar. ABD gibi bazı ülkelerde de bizimki gibi pilot okullarda denemeler yapılıyor.
Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu, Cumhuriyet gazetesinde Fatih Projesi' ni eleştiren bir makale yazdı. Bu makalede bahsedilen araştırmalar çok ilginç. Eylül 2011’ de New York Times gazetesinin yayımlamaya başladığı, ABD’ deki okullarda uygulamaları inceleyen bir yazı dizisinde (<a href="http://www.blogger.com/www.nytimes.com/2011/09/04/technology/technology-in-schools-faces-questions-on-value.html?ref=technology">www.nytimes.com/2011/09/04/technology/technology-in-schools-faces-questions-on-value.html?ref=technology</a>), yoğun teknoloji kullanılan okullarda öğrencilerin öğrenme düzeylerinin iyileşmediği, hatta kötüleşebildiği açıkça gösteriliyor. 4 Şubat 2012 tarihli Los Angeles Times gazetesi, konunun saygın uzmanlarına ve bilim insanlarına sordukları “Bu gösterişli teknolojilerin eğitime gerçek katkısı nedir” sorusunun yanıtlarını içeren bir makale yayımladı (<a href="http://www.blogger.com/www.latimes.com/business/la-fi-hiltzik-20120205,0,639053.column">www.latimes.com/business/la-fi-hiltzik-20120205,0,639053.column</a>). Yanıtlar aşağı yukarı aynıydı: Okullarda bu yeni teknolojilerin kullanılmasından yararlananlar sadece satıcı firmalar ve yaldızlı ama sığ laflar eden politikacılardır! Nitekim, derslerini internetten herkese açmış olan, dünyanın önde gelen bazı üniversitelerinde en kompleks konuların bile kara tahtada işlendiğini görüyoruz.
Fatih Projesi aslında doğru uygulanırsa ülkemizin teknolojik gelişimi için çok büyük bir fırsat olabilir. Ancak bu projede kullanılacak ürünlerin ülkemizde geliştirilmesi, hiç olmazsa %50 yerli üretim şartı getirilmeliydi. Oysaki son yapılan düzenlemeler ile Fatih Projesi' nde 2015 yılı sonuna kadar yapılacak alımlar Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkarıldı. Hazır yapılan alımlar ile, dünyanın dev teknoloji şirketlerinin açık pazarı haline geliyoruz. Cari açıkla mücadele etmeye çalışan ekonomi yönetimi, Fatih Projesi ile ilgili yapılacak alımlarda %50 yerli üretim oranını yakalayamaması halinde bilr en azından %80 offset taahhüdü (offset: Bir karşılıklı ticaret türü. Ülkeden büyük miktarda döviz çıkışı gerektiren savunma sanayii ve yatırım projelerinde işi alan ülke ya da firmanın bu iş karşılığında, üzerinde taraflarca anlaşılan bir oranda döviz geri girişi sağlayacak şekilde belli miktarda mal alımı veya başka ülkelere ihracat garantisi gibi yükümlülükler kabul etmesidir) almalıdır.
Ayrıca bu proje kapsamında kullanılacak teknolojilerin öğrencilerin sağlığı üzerinde olumsuz etkileri de olabileceği söylenmektedir. Zira tabletlerle etkileşimli tahta arasındaki iletişim kablosuz olarak (Wi Fi) sağlanacağı için, her sınıfta adeta orta boy bir baz istasyonu varmış gibi bir ışınım (emisyon) olacaktır. Küçük bir sınıf içerisinde kullanılacak bilgisayarlar, projeksiyon cihazı, tabletler, kablosuz modem ve router düşünüldüğünde ortaya çıkacak elektromanyetik dalga kirliliği hiç de azımsanmayacak boyutta olacaktır. Elektromanyetik dalga kirliliğinin de günümüzün vebası kanserin en büyük nedenlerinden bir olduğu bilinmektedir. Özellikle kafatasları tam olarak gelişmemiş küçük yaştaki çocuklar açısından bahsettiğimiz riskler daha büyüktür.
Bilişim teknolojilerinin eğitimde kullanılması konusunda en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan bir de, kullanılacak eğitim yazılımlarının niteliğidir. Günümüzde yazılım maliyetleri, bilişim teknolojilerinde neredeyse donanım maliyetleri ile başa baş gitmektedir. Dolayısıyla sizin tabletler içine yükleyeceğiniz eğitim yazılımlarınız mevcut değilse, o tabletlere yatırılan paralar boşa gidecektir. Ülkemizde Vitamin gibi
bazı başarılı örnekler olsa da halen yazılımlar istenilen düzeyde değildir.
Ayrıca dağıtılacak tabletlerin öğrencilerin elinde oyun konsolu olması işten bile değildir. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı, tabletlerin yazılımına kod yerleştirileceği ve tabletlerin eğitim amacı dışında kullanılamayacağını söylese de; bilişim dünyasında kırılmayacak kod yoktur. Böylece öğrencilerin eğitimine destek olarak dağıtılan tabletler, bir anda eğitime köstek olabilirler.
Biz yıllardan beri devletin ilköğretim okullarında; ders kitaplarını kağıda basılı olarak dağıtmasını kaynak israfı olarak nitelemekteyiz. Ancak bunların yerine tablet dağıtılması da yine kaynak israfına neden olacaktır. Zira Fatih Projesi kapsamında önümüzdeki 5 yıllık süreçte harcanacak olan paranın 20 milyar dolar olacağı söyleniyor.
Halbuki tablet yerine elektronik mürekkep teknolojisi temelli e-kitap okuyucular dağıtılsa idi; hem kaynak israfı önlenir hem de çocukların sağlığı açısından yukarıda bahsettiğimiz riskler ortadan kalkardı. Zira e-kitap okuyucular, gözleri yormayan arka ışığı olmayan pasif ekranları yanında sadece sayfa değiştirirken pil harcaması ile ön plana çıkmakta. Ayrıca hareketli görüntülere uygun olmayan bu teknoloji ile öğrenciler sadece kitap okuyabilirler.<br />
<br />
Kaynakça:<br />
<br />
1.<a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Tablet_computer">http://en.wikipedia.org/wiki/Tablet_computer</a><br />
2.<a href="http://en.wikipedia.org/wiki/ARM_architecture">http://en.wikipedia.org/wiki/ARM_architecture</a><br />
3.<a href="http://www.ot1.com/arm/armchap1.html">http://www.ot1.com/arm/armchap1.html</a><br />
4.<a href="http://whatistabletpc.info/">http://whatistabletpc.info/</a><br />
5.<a href="http://www.pcmag.com/article2/0,2817,2382821,00.asp">http://www.pcmag.com/article2/0,2817,2382821,00.asp</a><br />
6.<a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Dynabook">http://en.wikipedia.org/wiki/Dynabook</a><br />
7.<a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Tablet_KB">http://tr.wikipedia.org/wiki/Tablet_KB</a><br />
8.<a href="http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/index.php">http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/index.php</a><br />
9.<a href="http://www.odatv.com/n.php?n=fatih-projesinin-perde-arkasi-0902121200">http://www.odatv.com/n.php?n=fatih-projesinin-perde-
arkasi-0902121200</a><br />
10.<a href="http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/index.php">http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/index.php</a><br />
11.<a href="http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=offset">http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=offset</a><br />
12.<a href="http://www.vitaminegitim.com/">http://www.vitaminegitim.com/</a>
Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-2339013462723303742012-01-02T15:48:00.000+02:002012-01-02T15:48:05.760+02:00STEVE JOBS GEÇTİ BU DÜNYADANSadece ülkemizde değil tüm dünyada bir moda objesi haline gelen başta iphone olmak üzere birçok ürünün ardındaki isim Steve Jobs, 7 yıldır savaştığı kansere yenik düşerek hayata veda etti. <br />
<br />
Özgür internet ansiklopedisi Wikipedia kendisi hakkında şu özeti yapar ki; katılmamak elde değil: “Steven Paul Jobs (24 Şubat 1955 - 5 Ekim 2011), Apple Computer'in kurucu ortağı, ölümünden 5 hafta öncesine kadar yönetim kurulu başkanı (CEO) ve genel müdürü. Vizyonel yenilikçi yaklaşımlarla bilgisayar endüstrisinde çığır açan bir çok yeniliklere imza atmıştır. Bilgisayar endüstrisinin önderlerinden olarak kabul edilir. Next Computer ve Pixar Animasyon Stüdyoları'nın da yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır. Yönettiği Apple firmasını zirveye çıkardığı yıllarda pankreas kanserine yakalanmış, 7 yıl içinde 56 yaşında ölmüştür.<br />
<br />
1970'lerin sonunda, diğer kurucu ortak Steve Wozniak'la birlikte, ticari başarı sağlayan ilk kişisel bilgisayarlardan birini yarattı. Jobs, 1980'lerin başında, fare (mouse) ile kullanılan GUI (Grafik Kullanıcı Arayüzü)'n ticari potansiyelini farkedenlerin arasında yer alır.[1] 1985'te yönetim kurulunda kaybettiği güç mücadelesinin ardından Jobs Apple'dan istifa ederek, yüksek öğrenim ve iş dünyası için bilgisayar platformu üretmeyi hedefleyen NeXT bilgisayar şirketini kurdu. 1997 yılında Apple Computer şirketinin NeXT'i satın almasıyla Jobs kurucusu olduğu şirkete geri döndü. O zamandan itibaren icra kurulu başkanı (CEO) olarak çalıştı. Fortune dergisi 2007 yılında Steve Jobs'u En Güçlü İşadamı olarak göstermiştir.[2]<br />
<br />
Jobs, önceden Lucasfilm şirketinin bilgisayar grafiği bölümü olan Pixar Animasyon Stüdyoları'nı 1986 yılında satın alır.[3] 2006 yılında Walt Disney Şirketi tarafından satın alınıncaya kadar şirketin CEO'su ve en büyük hissedarıydı. Jobs halen Walt Disney Şirketi'nin en büyük gerçek kişi hissedarı ve yönetim kurulu üyesidir.[4] Jobs, bilgisayar ve eğlence endüstrisinin önde gelen isimlerinden biridir.<br />
<br />
Jobs'un iş dünyasındaki geçmişi, alışılmışın dışındaki bireysel Silikon Vadisi girişimcisi kişiliğinin yarattığı söylentilerle doludur. Estetiğin toplumsal ilgi odağı oluşturmadaki rolünü iyi bilerek tasarım'ın önemini vurgular. İşlevsel ve zarif olan ürünler geliştirmesi sayesinde sadık bir hayran kitlesi edinmiştir.[5]”<br />
<br />
Yine başta wikipedia olmak üzere kendisinin geçmişi hakkında derlediğimiz kaynakları paylaşırsak, dahiyi daha iyi tanımış oluruz. <br />
<br />
İlk yılları <br />
<br />
Green Bay, Wisconsin 'de, Amerikalı Joanne Carole Schieble ve Suriye asıllı Abdulfattah John Jandali'nin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Mountain View, Kaliforniya'dan Paul Jobs ve Clara Jobs-Hakobian çifti tarafından evlat edinilmiştir. Öz kızkardeşi roman yazarı Mona Simpson'dır.<br />
<br />
1972 yılında Steve Jobs, Cupertino,Kaliforniya'da bulunan Homestead High School'dan mezun olmasının ardından Portland, Oregon'daki Reed College'e başvurmuştur; fakat bir dönem sonra oradan ayrılmıştır.<br />
<br />
1974 yılının sonbaharında, Steve Jobs Kaliforniya'ya geri dönerek "Homebrew Computer Club"'un toplantılarına Steve Wozniak ile katılmaya başlamıştır. O ve Wozniak, Atari Inc.'de, o zamanların ünlü bilgisayar oyun üreticilerinden de, iş bularak oyun tasarımcısı olarak çalışmaya başladı. O zamanlarda ABD'de, satılan Cap'n Crunch'ların içinden çıkan düdükler, üzerlerinde ufak değişiklikler yapılınca AT&T tarafından uzun mesafeli aramaların denetleme frekansı olan 2600 Hz'i sesini verebiliyorlardı. Kısa bir süre zarfında Jobs ve Wozniak 1974 yılında iş hayatına atılarak pahalı uzun mesafe görüşmelerini bedava yapabilmek için "blue box"'lar üretmeye başladılar.<br />
<br />
1976 yılında Jobs 21, Wozniak'da 26 yaşındayken Apple Computer Co.'yu Jobs ailesinin garajında kurdu. İlk olarak piyasaya sürdükleri ev bilgisayarı Apple I'di ve onu 666.66$'a satıyorlardı.<br />
<br />
1977 yılında Jobs ve Wozniak, Apple II'yi piyasaya sundular, o zamanlar Apple II ev piyasasında önemli bir yer elde etmişti ve Apple'ın bilgisayar piyasasındaki yerini sağlamlaştırmıştı. Aralık 1980 yılında Apple Computer halka açılmıştı ve çok iyi değerlerle piyasaya girmişti. Aynı yıl Apple Computer Apple III'ü piyasaya sürdü, fakat bu model bir önceki modelinin yerini alamadı.<br />
<br />
Apple büyümeye devam ederken, şirketin genişlemesini sağlayabilecek bir yönetici aranıyordu. 1983 yılında Jobs, John Scully'i (o zaman Pepsi-Cola'nın CEO'su) ayartarak ve "Ömrünün sonuna kadar sadece şekerli su mu satmak istiyorsun yoksa dünyayı mı değiştirmek istiyorsun ?" şeklinde meydan okuyarak Apple'ın yeni CEO'su haline getirdi. Aynı sene Apple teknolojik olarak gelişmiş fakat ticari olarak başarısız olan Apple Lisa'yı piyasaya sundu.<br />
<br />
1984 yılında Macintosh piyasaya sunuldu, piyasada ticari bir başarı yaşamış ilk GUI'lu bilgisayar. Mac'in geliştirilmesi Jef Raskin tarafından başlatılmıştı ve Xerox PARC'da geliştirilmiş olan, fakat ticarileştirilmemiş teknolojilerden esinlenilmişti. Macintosh'un başarısı Apple'in Apple II serisini kaldırıp onun yerine Mac ürünleri sunması ile devam etmiştir ve bugüne kadar da devam etmektedir.<br />
<br />
Apple'dan Ayrılışı<br />
<br />
Steve Jobs, Apple için ikna edici ve karizmatik bir savunucuydu, eleştirilere de bakılırsa aynı zamanda düzensiz ve hırslı bir yöneticiydi. 1985 yılında şirket içinde oluşan bir kavga sonucu Jobs, Sculley tarafından görevlerinden çekilmiştir ve dışarı atılmıştır. Ama aynı zamanda Jobs'un hala Apple Computer'in başkanı olduğunu da not düşmekte fayda vardır.<br />
<br />
Apple'ı bıraktıktan sonra Jobs başka bir bilgisayar şirketi kurdu, NeXT Computer'ı. NeXT, Lisa gibi teknolojik olarak çok gelişmişti; fakat hiçbir zaman, bilimsel çalışma alanları hariç, tanınır olamamıştı. Örneklemek gerekirse Tim Berners-Lee özgün World Wide Web sistemini CERN'de bir NeXT bilgisayarında geliştirmiştir. Ne kadar tanınır olmasa da, Object Oriented Programming (nesneye dayalı yazılımlama), PostScript gösterme ve magneto-optical sürücü teknolojilerinin gelişmesinde yardımcı olmuştur. NeXT'deki bir sürü yenilik 2000'li yıllarının başlangıcında Mac OS X'de görülecektir. NextStep ve onun halefi OpenStep, x86 mimarisi ve o zaman PowerPC mimarisi üzerinde çalışıyordu. Çok zeki ve çalışkan biriydi.<br />
<br />
Apple' a Dönüş<br />
<br />
1996 yılında Apple şirketi, Jobs' u kurduğu şirkete geri getirmek için NeXT'i 429 milyon dolar karşılığında satın aldı. Dikkatli bir planlama ve şirketi içi hamle ile o zamanki CEO Gil Amelio'nun işine son verilir. Steve Jobs 1997 yılında Apple' ın geçici CEO' su seçilir.<br />
<br />
NeXT'in satın alınması sonucu birçok teknolojisi Apple ürünlerinde kullanılmaya başlandı. Bunların arasında en belirgin olan örnek, NeXTSTEP'in geliştirilek Mac OS X'in yazılması gösterilebilir. Jobs'un yönetiminde Apple, iMac'i piyasaya sunmasıyla inanılmaz bir şekilde satışları artırdı. O zamandan beri ortaya konan ürünler gözalıcı tasarımları ve marka kuvvetlendirilmeleriyle Apple şirketine büyük yararlar sağladı.<br />
<br />
Jobs şirketi geçmiş yıllarda kişisel bilgisayarlara kısıtlı kalan ürün yelpazesinin ötesine taşıdı. iPod taşınabilir müzik çalarının piyasaya sunulmasıyla birlikte, iTunes dijital müzik yazılımı diğer işletim platformlarına uygun halde piyasaya sürerek ve iTunes online müzik dükkanını açarak kişisel elektronik ürünleri ve çevrimiçi müzik piyasalarına el attı.<br />
<br />
Jobs çalışanlarını yenilikçi olmaları için teşvik ederken, real artists ship (gerçek sanatçılar ürün gönderimi yapar), gibi iletilerle, bir ürünün zamanında sunulmasının, yenilikçilik ve sıradışı tasarımlar kadar önemli olduğunu belirtmektedir.<br />
<br />
Jobs, Apple'da yılda 1 dolar karşılığında birkaç sene boyunca çalıştı, bu ona aynı zamanda Guiness Dünya Rekorları listesinde "En Düşük Maaşlı CEO" unvanını kazandırdı. Apple kazançları artığında ve şirket eksiler yerine artılar bölgesinde gezinmeye başladığında, şirket unvanından "geçiçi"'yi kaldırdı. Resmi olarak Apple'da maaşı hala 1$ olarak devam etmektedir, tabii ki Apple şirketinden bu arada hediyeler verilmektedir. Örneğin: 1999 yılında 90 milyon $ değerinde bir jet ve sınırlı hisselerden yaklaşık 30 milyon $'lık bir pay.<br />
<br />
Jobs'un her zaman mükemmel ikna etme ve pazarlamacılık kabiliyetlerinden dolayı saygı duyulur.<br />
<br />
Pixar<br />
<br />
1986 yılında Jobs ve Edwin Catmull ortaklaşa, Emeryville, Kaliforniya'da animasyon stüdyosu olan Pixar'ı kurdular. Şirket aslında Lucasfilm'in bilgisayar grafikleri bölümü üzerine kuruldu. Jobs Lucasfilm'den bu bölümü 10 milyon $'a (istenilen miktarın üçte birine!) sahibi George Lucas'dan almıştır. Şirket neredeyse 10 yıl sonra patlamalarını Oyuncak Hikayesi (Toy Story) ile yapmışlardır. Ondan beri 1998 yılında Bir Böceğin Yaşamı (A Bug's Life), 1999'da Oyuncak Hikayesi 2 (Toy Story 2), Sevimli Canavarlar (Monsters, Inc.), 2003'de Kayıp Balık Nemo (Finding Nemo) ve 2004 yılında İnanılmaz Aile (The Incredibles) filmleri ödüllere layık görülmüştür. 2006 yılında Cars, iki dalda oscara aday gösterilmiş, 2007 yılında da Ratatouille, en iyi animasyon dalında Oscar kazanmıştır.<br />
<br />
Kayıp Balık Nemo ve İnanılmaz Aile, Akademi Ödüllerinde en iyi animasyon film dalında ödül kazanmıştır.<br />
<br />
Apple'dan istifası <br />
<br />
Apple Computer'daki CEO'luk görevinden 25 Ağustos 2011 tarihinde görevinden sağlık sorunları nedeniyle ayrıldı ve yerini Tim Cook'a bıraktı. Ölümüne kadar Apple Computer'da yönetim kurulu başkanı olarak devam etti.<br />
<br />
Özel hayatı ve ölümü <br />
<br />
Steve Jobs 18 Mart 1991 günü Laurene Powell ile evlendi. Bu evliliğinden üç çocuğu oldu. Aynı zamanda 1978 yılında evlilik dışı doğmuş Lisa Jobs adında bir kızı vardır. Jobs vejetaryendi, ancak balık yerdi.<br />
<br />
31 Temmuz 2004'de Jobs, pankreasında bulunan kanser tümörünü aldırtmak için ameliyata girdi. Jobs'da bilimsel adı "Islet Hücresi Neurodocrine Tümoru" olan nadir bir pankreas kanserine rastlanmıştı.Jobs'da bulunan bu kanser tipinde kemoterapi veya radyasyon terapisine ihtiyaç duyulmadı. Yokluğu sırasında dünya satışları ve yönetimleri departmanının başkanı Tim Cook, Apple'ı yönetti.<br />
<br />
Jobs 2004'te kanser tedavisi görmeye başladı; 2009 yılında kendisine bir karaciğer nakli yapıldı. 2011 yılının Ocak ayında son yıllarda üçüncü kez sağlık sorunlarını gerekçe göstererek izne ayrılan Jobs, 24 Ağustos 2011'de şirketin yönetim kurulu başkanlığından ayrıldığını açıkladı ve görevi Tim Cook'a bıraktı. Ancak 5 Ekim 2011 tarihinde ailesi tarafından yayınlanan bir bildiride "Steve Jobs aile üyeleri başucunda ve sükunet içinde vefat etti." açıklaması yapıldı. Tim Cook, haberi büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini söyledi. Cook, "Apple, vizyon sahibi bir kişiyi ve bir yaratıcı dehayı; dünya inanılmaz bir insanı kaybetti." dedi.<br />
<br />
Steve Jobs' un hayatımıza soktuğu yenilikleri özetleyecek olursak:<br />
<br />
İlk fare ile tıklamayı grafik ekranda kullanarak bilgisayarların kolay kullanılmasını sağladı. Apple'ın kolay kullanım ve tüketici deneyimi yaşamı boyunca tasarımlarına ilham veren en temel ilke oldu.<br />
Grafik ekranlarla kişisel bilgisayarlarda sıçrama yaptı. En büyük rakibi Windows platformu en çok etkilendiği işletim sistemi oldu.<br />
Korsana karşı ilk büyük darbeyi iTunes müzik servisi ile vurdu. 0.99 dolara müzik servisine başladı.<br />
Arkasından televizyon dizileri ve filmler iTunes üzerinden satışa sunuldu.<br />
iPod: 10 yılda tam 300 milyon iPod satarak müziğin dijital devrimine eşlik etti. Kolay kullanılan menüsü ve rahat taşınabilir boyutlarıyla iPod devrimini yarattı.<br />
iPhone: Dokunmatik ekranlar cep telefonlarımıza hızlı giriş yaptı. Sadece tek modelle yüzde 5 pazar payına sahip oldu.<br />
iPad: İnterneti yaşam tarzı haline getiren eğitimden sağlığa dokunmatik ekranları hayatımıza soktu.<br />
AppStore: 1 dolara yazılım satmak yazılımcıların en büyük hayaliydi. Şu ana kadar uygulama geliştiricilere 3 milyar dolar ödeme yaptı.[6]<br />
<br />
Seteve Jobs' u büyük bir hayal adamı ve yetenek avcısı olarak adlandırabiliriz. Yukarıda saydığımız çığır açan ürünlerdeki teknolojilerin hepsini tabii ki kendi üretmedi; ancak bunları üretebilecek ekipleri geniş vizyonu ile kendisi biraraya getirdi, yönlendirdi.<br />
<br />
En büyük meydan okuması teknolojisi dünyasının soğuk, estetik yoksunu ürünlerini bir moda objesi haline getirmedeki başarısıdır. Özellikle IBM öncülüğündeki kişisel bilgisayar (PC) + Windows ikilisine karşı ilk isyan bayrağını; Apple + OS ile açmıştı. Daha sonraki yıllarda da Mac serisi ile hep farklı olanların sesi oldu. <br />
<br />
İpod' da da aynı inatçılığı görmekteyiz. Sony' nin walkman ve discmandeki öncülüğü ile yerleştiği piyasaya; yeni bir soluk getirdi. İpod sanılanın aksine piyasadaki ilk sayısal müzik çalıcısı (digital music player) değildi. Özellikle Creative gibi firmaların öncül ürünleri vardı; ancak kullanışlılık konusunda çeşitli sorunları vardı. <br />
<br />
İpod gerek tasarımı gerekse de çok kullanışlı olan yazılımı ile piyasa lideri oldu. Steve Jobs' un ürün geliştirilirken mühendisleri özellikle yazılım konusunda çok zorladığı bilinmektedir. Zira ipodlarda kullanılan itunes yazılımı ile binlerce şarkı; albume / sanatçıya / ismine / türüne gibi birçok kategoriye hızlıca ayrılabilmekte ve kullanıcıya seçme kolaylığı sağlamaktaydı.<br />
<br />
Yine iphone da dokunmatik ekranı, şık tasarımı ve indirilebilecek binlerce yazılımı ile telefon dünyasında yeni bir dönemi araladı.<br />
<br />
İpad ise daha önce Microsoft' un deneyip de tam anlamı ile başaramadığı tablet bilgisayarları piyasada kalıcı hale getirdi. İpadler piyasadaki birçok tabletten teknoloji olarak daha geri olmasına rağmen, moda objesi haline geldiği veya bir nevi statü sembolü olduğundan başarılı oldu. <br />
<br />
Steve Jobs, farklı bir insandı. Farklılığını ürüne ve paraya dönüştürmesini bildi. Böylece hem şirketine, hem ortaklarına, hem de ülkesine yararlı oldu. Ne diyelim; umarım ülkemiz de böylesine başarılı kişileri yetiştirir bir gün. <br />
<br />
Kaynakça:<br />
<br />
1. ^ "Wired News: We're All Mac Users Now".<br />
2. ^ "Apple's Jobs is most powerful businessman-Fortune". Fortune Magazine <br />
(2007-11-27). 2007-11-28 tarihinde erişilmiştir.<br />
3. ^ "Pixar History - 1986". Pixar. 2008-04-25 tarihinde erişilmiştir.<br />
4. ^ "The Walt Disney Company — Steve Jobs Biography".<br />
5. ^ "Steve Jobs – Apple Computer, Pixar".<br />
6. ^ http://www.sabah.com.tr/Teknoloji/Haber/2011/10/09/steve-jobsun-7-buyuk- devrimi<br />
7. ^ http://tr.wikipedia.org/wiki/Steve_JobsYusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-2717345615381361462011-07-14T09:07:00.000+03:002011-07-14T09:07:16.044+03:00YENİ DÜZENLEME; İNTERNETE FİLTRE Mİ SANSÜR MÜ?Türkiye' deki internete ilişkin düzenlemelere baktığımızda; 2001 yılına kadar internetin oldukça özgür bir ortam olduğu, Devletin birkaç istisna haricinde internete ilişkin sınırlayıcı herhangi bir tasarrufu olmadığını görüyoruz. 2001 yılından sonra artan şikayetler üzerine, bazı internet sitelerinin erişime kapatılması uygulamasına giderek daha fazla başvurulmuştur. 2005 yılında 153, 2006 yılında 556 ve 2007 yılında da 549 siteye Türkiye' den erişim engellenmiştir. <br />
<br />
Bu engelleme kararları HUMK ve MK' na göre verilmiş ihtiyati tedbir niteliğindeki kararlardı. Ancak uygulamadaki aksaklıklar ve görülen hukuki boşluklar nedeni ile bu konuda yasal düzenleme yapılması gerekli olmuştur. <br />
<br />
23 Mayıs 2007' de yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun bu konudaki ana yasal dayanağı oluşturmaktadır. Ayrıca bu kanunun uygulanmasına ilişkin olarak çıkartılan Yönetmelikler de vardır. <br />
<br />
Şu an yürürlükte olan yasal mevzuat uyarınca erişime kapatma kararları Mahkemelerce verilebildiği gibi, anılan kanunun 8/4. maddesi uyarınca re'sen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı' nca da verilebilmektedir. <br />
<br />
Bu engelleme kararları sonucunda uygulanan DNS engelleme/tampering ve IP adresi bazlı yöntemlerde; işlem siteyi barındıran sunucunun web adresi üzerinden yapıldığından, sunucu üzerindeki içeriğin tümü engellenmiş olmakta, bu da aşırı engelleme ve engellemenin maksadı aşması sonucunu doğurmaktadır. Örneğin youtube sitesi içerisindeki bir tek video nedeni ile sitenin tümüne erişim kapatılmakta ve milyonlarca video bir anda yasaklı hale gelmektedir. <br />
<br />
İnternet kullanıcıları yaşanan tüm bu sıkıntılardan şikayet ederken; yazılı ve görsel basında yer alan bir haber ile adeta şok oldular. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” 22 Şubat 2011 tarihinde 2011/DK-10/91 no’ lu karar ile onaylanarak, “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” ın 22 Ağustos 2011’de yürürlüğe girmesine karar verildi.<br />
<br />
22 Ağustos' da devreye girecek sistemde internete BTK tarafından belirlenen 4 filtre tipinden birini seçerek girebileceğiz. Ayrıca internet servis sağlayıcı şirketler filtrelerin aşılmasını engellemekle sorumlu tutuluyor, aksi halde onlara da ağır para cezaları öngörülüyor.<br />
<br />
Düzenlemeye göre 4 tip filtre yer alacak. Aile, çocuk, yurtiçi ve standart paket. Her internet abonesi bunlardan birini seçmek zorunda kalacak. Bu filtre tipini internet kafelerde uygulanan filtrelere benzetebiliriz. Bu tür filtre sistemleriyle içeriğinde sorun olmasa bile birçok sitenin filtreye takıldığı kullanıcılar tarafından biliniyor.<br />
<br />
Git gide uçsuz bucaksız bir dünya olma yolunda ilerleyen interneti filtreleyen dünyada sınırlı sayıda ülke var.<br />
<br />
Ayrıca bu tür filtre sistemleri; işletim sistemlerinin içinde, internet servis sağlayıcılarca ücretli olarak ya da internetten bulunabilecek programlar sayesinde isteyen kullanıcılar tarafından zaten istenildiği zaman kullanılabiliyor. Ancak BTK' nın uygulamasıyla bu durum bir opsiyon olmaktan çıkıp zorunluluk haline geliyor.<br />
<br />
BM desteğiyle Freedom House tarafından Nisan 2011' de yayınlanan İnternette Özgürlük Raporu’ na göre, Türkiye “kötü puan’ ını 42' den 45' e yükselterek” internete erişim özgürlükleri konusunda geriye doğru gitmeyi sürdürüyor.<br />
<br />
BTK tarafından yapılan açıklamalarda ise, standart paketin şu andaki internet kullanımından bir farkı olmadığı söylense de; sonuçta uygulamayı görmek lazım. Zira en özgür gibi görünen standart paket de sonuçta bir filtre paketi ve BTK tarafından belirlenen erişim engellerine ve kara listelere tabi olacağı iddiaları çeşitli kişi ve kurumlarca dile getiriliyor. <br />
<br />
IPS İletişim Vakfı, 13 Nisan 2011 tarihinde “yürütmenin durdurulması” talebiyle, söz konusu usul ve esaslara karşı Danıştay’ a iptal davası açtı. Vakıf, Danıştay’ a yaptığı başvuruda BTK’ nın aldığı yeni kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu; Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle tanınan temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde kısıtladığını belirtti. Vakıf adına başvuruda bulunan Avukat Ayşe Altıparmak, BTK’ nın keyfi bir şekilde yasaklı siteler listesi hazırlayabileceğini, çocukları zararlı içerikten korumak için ebeveynlerin yerine Devlet eliyle karar verilmesinin doğru bir uygulama olmadığını belirterek, “Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye’ nin de üyesi olduğu Avrupa Komisyonu, çocuklar gibi zarar görmesi mümkün grupları korumak için yasal önlemler almaktansa, özdenetim yollarına gidilmesini teşvik etmektedir. Bu nedenle, üye ülkeler ev ve okul bilgisayarları ile internet kafelerde filtre programlarının kullanılmasını teşvik etmeli; ama Devlet düzeyinde filtreleme girişimlerinden her ihtimalde kaçınmalıdır” açıklamasında bulundu.<br />
<br />
Bütün bunlara ek olarak, (İSS düzeyindeki filtreleme ürünleri dahil) filtreleme<br />
programları sınırlı bir işlev görmektedir. Filtreleme programları doğası gereği web sitelerini filtrelemekte ama internet ile ilişkili diğer iletişim sistemlerini; örneğin sohbet ortamları, dosya transfer protokol sunucuları (FTP), “uçtan uca” (peer-to-peer) ağları, Usenet tartışma grupları ve IP üzerinden ses iletim sistemlerini (VOIP) etkilememektedir. <br />
<br />
Örneğin, kullanıcılar giderek daha çok içeriği BitTorent gibi P2P sistemleri ile elde etmektedir. Bunun yanında kullanıcılar yine artan bir şekilde dosya paylaşımını internet sohbet protokolleri (MSN vd.), Skype ve Gizmo gibi popüler IP ses iletim sistemleri ile gerçekleştirmektedirler. WWW, İnternet’in sadece bir kısmını ifade ettiği için, filtreleme sistemlerinin interneti özellikle çocuklar için “daha güvenli bir ortam” haline getireceği varsayımı yanlıştır. Ayrıca hatırlatmak gerekir ki, İSS düzeyinde uygulanacak filtreleme ürünleri, performansta düşüşe yol açıp internet hızını ciddi düzeyde düşürecektir.<br />
<br />
İşin içinde bilgisayarlar varsa imkansız diye bir şey yoktur. Bilişim Dünyası' nda her engeli aşmanın teknik bir yolu muhakkak vardır. İster sansür deyin ister filtreleme, internet teknolojisinin yapısı gereği beyhude çaba olmaktan öteye geçememektedir. Zira bunları alt etmenin yolları, şimdiden arama motorlarındaki yerini almıştır.<br />
<br />
KAYNAKÇA: www.wikipedia.org, www.bianet.org, www.btk.gov.tr, www.timeturk.com/tr/2011/05/03/btk-dan-internete-filtre-zorunlulugu.html, “İnternet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır Türkiye' de İnternet İçerik Düzenlemesi ve Sansüre İlişkin Eleştirel Bir Değerlendirme” - Dr. Yaman AKDENİZ & Dr. Kerem ALTIPARMAKYusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-15011919052367854782011-05-31T10:59:00.000+03:002011-05-31T10:59:14.563+03:00E-KİTAPLAR; FIRSAT MI, YAYIN DÜNYASININ MP3' Ü MÜ?Bundan yıllar önce Antalya Barosu Dergisinde yazı hayatıma e-kitapları konu alan bir makale ile başlamıştım. O zamanki yazımın başlığı “E-Kitap Devrimi” idi. Geçen yıllar devrim kelimesini kullanmakta ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. <br />
<br />
Kısaca tekrarlamak gerekirse; E-Kitap, elimizde tuttuğumuz basılı kitapların elektronik ortama dönüştürülmüş biçimleridir. Yani sevdiğiniz bir yazarın eserini bilgisayar ekranında, cep telefonunuzda veya e-kitap okuyucunuzda Acrobat Reader, Microsoft Word ya da Reader gibi programları kullanarak okuyabilmekteyiz.<br />
<br />
E-Kitapların bu kadar popüler olmasının nedeni; satış fiyatlarıdır. Zira basım, kağıt ve nakliye maliyetleri de olmadığından, fiyatları normal kitaplardan daha düşüktür. Özellikle daha önceki yıllarda oldukça pahalıya gelen yabancı dilde basılı veya yurt dışından alacağınız e-kitaplarda, gümrük, kargo masrafı da ödemeyeceğiniz için fiyatlar daha da avantajlı oluyor.<br />
<br />
Dünyada da 10 yıllık bir teknoloji olan elektronik mürekkep (e-ink) icat edilinceye kadar, e-kitap pek yaygınlaşamadı. Kullanımı ürün katalogları, dergiler vb ile sınırlı kaldı. Çünkü gerek masaüstü, gerekse de dizüstü ve cep bilgisayarından kitap okumak göz için oldukça yorucu olmaktadır. Ayrıca cep ve dizüstü bilgisayarların bataryaları en fazla 3-4 saatlik bir okumaya imkan vermektedir. <br />
<br />
Elektronik mürekkep ise bildiğimiz dijital kol saatlerine benzer bir teknolojinin ürünü. Kısaca yüzlerce mikro kapsül içine sıkıştırılmış özel bir karışımdan oluşan sıvı mürekkebin alttan verilen düşük elektrik akımı ile yukarı veya aşağıya hareketi ile görüntü oluşturulması esasına göre çalışıyor. Bu teknolojinin başlangıcında siyah ve 4 ton gri renk elde etmek mümkün iken, bugün 16 ton gri elde etmek mümkün. Ayrıca Çin' de bir firmanın 4 renkli e-mürekkep teknolojisini de geliştirmekte olduğu yabancı sitelerden gelen bilgiler arasında. Bu teknolojide ekranda görüntü bir defa oluşturulduktan sonra hiç enerji harcanmaması en büyük avantaj. Sadece e-kitabın sayfası değiştirilirken enerji tüketimi söz konusu. Böylece aynı pille ortalama 7.000-10.000 sayfa okunması mümkün oluyor. <br />
<br />
E-Mürekkep teknolojisi ile çalışan e-kitap okuyucular bu devrimin en yararlı ürünleri. Dünyada ve ülkemizde çok sayıda firmanın ürünleri çevrimiçi (online) kitapçılar ve elektronik marketlerdeki yerlerini aldılar. Örnek vermek gerekirse Türkiye' de www.hepsiburada.com, www.idefix.com vb siteler ile teknosa ve bimeks gibi teknoloji marketleri sayabiliriz. <br />
<br />
Türkiye' de satılan e-kitap okuyucular, açık mimaride tasarlanmış ürünler olup; telifsiz eserleri internetten direk indirerek okucunuza atabileceğiniz gibi, telifli eserleri de satın alarak okuyucunuza yükleyebilirsiniz.<br />
<br />
Dünyadaki gelişimde benzer olmakla birlikte; ABD' de en büyük çevrimiçi kitapçı olan Amazon.com kendi e-kitap okuyucusu Kindle' ı kapalı mimarideki bir sistem olarak piyasaya sundu. 3G üerinden internete bağlanabilen bu cihazla sadece amazon.com dan satın alacağınız ürünleri okuyabiliyorsunuz. Birçok kitap yanında günlük gazetelerin de elektronik abonelikleri amazon.com' da satılmakta. ABD' nin bir diğer büyük yayın evi Barnes&Noble' ın da Nook adında benzer özelliklere sahip bir e-kitap okuyucusu var.<br />
<br />
ABD' de yayımlanan istatistikler, ilk defa bu sene e-kitap satışlarının basılı kitap satışlarını geçtiğini gösteriyor. Gelişen teknolojiye ayak direyen birçok yayın evi, zarar ettiklerini açıkladılar. Dolayısıyla nasıl Gutenberg' in icadı olan matbaa makineleri, el yazması kitapları koleksiyonluk hale getirdiyse; e-kitap teknolojisi de basılı kitapları çok yakında aynı kaderi paylaşmaya zorlayacak. <br />
<br />
Bugün ülkemizde telifli eserlerden 1500' e yakını e-kitap olarak satışta. Ayrıca yabancı dilde satışta olan 10.000' lerce kitap var. Bunun yanında günlük gazeteler ile aylık dergilerin de, e-kitap versiyonları var.<br />
<br />
Örnek olarak Hürriyet gazetesini her gün bayiden alırsanız size aylık maliyeti 17,00TL olurken, e-kitap biçim inde (formatında) satın alırsanız aylık abonelik sadece 2,00TL. Yine Nedim Şener' in “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitabının basılı olanının satış fiyatı 19,00TL iken, e-kitap biçiminde olanının satış fiyatı 9,50TL. <br />
<br />
Bu fiyatların ilerleyen dönemde daha da düşeceği kanısındayız. Zira şu anda Maliye Bakanlığı' ndan görüş bekleyen çevrimiçi kitap satış firmaları, riske girmemek için halen e-kitapları yazılım olarak değerlendirip %18 KDV ile satmaktadırlar. Bakanlığın olumlu görüş bildirmesi halinde e-kitaplar da normal kitaplar gibi %8 KDV ile satılabilecektir. <br />
<br />
E-Kitapların yaygınlaşması ile kağıt tüketimi azalacak, dünyayı sarsan çevre felaketlerinin önüne de geçmek mümkün olabilecektir. Özellikle her sene okullarda öğrencilere dağıtılan ders kitaplarının elektronik ortama taşınması, sağlanacak tasarruf bakımından ülkemiz adına çok önemlidir. İlkokula başlayan öğrenciye verilecek e-kitap okuyucu cihaza, öğrencinin üniversiteden mezun oluncaya kadar ihtiyaç duyacağı tüm kitapları kolayca yüklenebilecektir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı' nın pilot illerde çalışmalar yaptığı bildirilmekte.<br />
<br />
Kültür Bakanlığı arşivinde bulunan kitaplar ile telifi kendisine ait kitapları, ücretsiz olarak e-kitap biçiminde sitesinde dağıtmaya başladı. Umarız Milli Eğitim Bakanlığı da bu kervana katılır ve özellikle Hasan Ali Yücel Klasikleri gibi telifi ortadan kalkmış klasik eserleri e-kitap olarak öğrencilerin kullanımına açar.<br />
<br />
E-Kitaplar rekabetçi fiyatları ile korsan kitap olgusunu da ortadan kaldıracaktır. Bu nedenle yayınevleri ve Devlet tarafından desteklenmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Yayınevleri e-kitaplara karşı olmak yerine teknolojiyle barışık olmaları durumunda, bu devrimi bir fırsata dönüştürebilirler. Zira telifli kitaplar, e-kitap olarak satılırken şifrelenmekte ve sadece satın alan kişinin cihazında çalışmaktadırlar. Dolayısıyla korkular yersizdir. <br />
<br />
Ayrıca ülkemizde okuyucusu pek fazla olmayan yüzlerce konuda kaynak eser mahiyetinde olan ve yeni basıları olmayan kitapçılarda da stokları tükenmiş binlerce eser var. Bunların yeniden basılması, maliyetler nedeni ile mümkün olmadığından kitaplar ancak sahaflarda aranarak bulunabiliyordu. Halbuki e-kitapların basım maliyetleri olmadığından; yayımlanması için pek az masraf gerekmektedir. Bu nedenle baskısı tükenmiş, az satan kitaplar için e-kitaplar uygun bir çözüö olmaktadır. <br />
<br />
Geleceğe, bilgiye sahip olan ve onu kullanmasını bilen toplumlar yön verecektir. Bunun yolu da ancak ve ancak okumaktan geçer. E-kitaplar sadece ülkemiz için değil tüm dünyada insanlık için büyük fırsatlar sunmaktadır.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-78026970254671932782011-02-18T15:41:00.006+02:002011-02-18T16:03:49.204+02:00BİLGİ GÜVENLİĞİGünümüzde bilgisayarların girmediği alan kalmadı gibi. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede dahi, birçok Kamu Kurumu' nda işler bilgisayarlar ve bunların bağlı oldukları veritabanaları üzerinden takip edilir oldu. Bugün herhangi bir bankada hesap açtırdığınızda; şubede bulunan bilgisayar ile bankanın otomasyon merkezinin bulunduğu yerdeki ana sunucu bilgisayarlar arasında gözlerinizi açıp kapayıncaya kadar iletişime geçilmekte, hakkınızda birçok veri alışverişi yapılmaktadır.<br /><br />Üye olduğunuz internet siteleri, sosyal güvenlik kurumunuz, sağlık sigortanız, ÖSYM, meslek örgütleriniz, bankalar, kredi kartı şirketleri ve daha akla gelmeyecek onlarca yer hakkınızdaki birçok bilgiyi depoluyor. Peki bu bilgiler ne kadar iyi korunuyor, yanlış kişilerin eline geçmesi nasıl önleniyor. İşte bu hususlar “Bilgi Güvenliği” dediğimiz uzmanlığın alanını oluşturuyor. <br /><br />Gelişmiş Batı ülkelerinde bundan yaklaşık on yıl öncesinde; “Bilgisayar Mühendisliği” mesleği ortadan kalktı, daha doğrusu birçok alt mühendislik doğurarak ismen kayboldu. Artık tüm dünyada Yazılım Mühendisliği, Donanım Mühendisliği, Ağ Mühendisliği gibi onlarca mühendislik eskiden Bilgisayar Mühendisliği' nin yaptığı tüm işleri ayrı ayrı uzmanlıklar olarak yürütüyorlar. Bunlardan belki de en önemlilerinden biri de Bilgi Güvenliği konusunda çalışan mühendisler, uzmanlar. <br /><br />Internet Ansiklopedisi Wikipedia' da Bilgi güvenliği; bilgileri izinsiz erişimlerden, kullanımından, ifşa edilmesinden, yok edilmesinden, değiştirilmesinden veya hasar verilmesinden koruma işlemi olarak tanımlanır. (<a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Bilgi_g%C3%BCvenli%C4%9Fi">http://tr.wikipedia.org/wiki/Bilgi_g%C3%BCvenli%C4%9Fi</a>) <br /><br />Türk Standartları Enstitüsü TSE tarafından Türkçe'ye çevrilerek yayınlanan TS ISO/IEC 27001:2005 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı da, bilgi güvenliğini üç başlık altında inceler:<br /><br /> * Gizlilik : Bilgilerin yetkisiz erişime karşı korunması<br /> * Bütünlük : Bilgilerin eksiksiz, tam, tutarlı ve doğru olması<br /> * Kullanılabilirlik : Bilgilere yetkililerce ihtiyaç duyulduğunda erişilebilir olması<br /><br />Örneğin bugün ÖSYM' nin elinde son otuz yılda üniversite sınavlarına girenlerin tümünün fotoğrafları, imzaları sayısal olarak taranmış şekli ile mevcuttur. Ya da daha kapsamlı veritabanları olarak UYAP, SEÇSİS, TAKBİS ile MERNİS örnek olarak verilebilir. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde yaşamış ve halihazırda yaşayan herkesin sahip oldukları vatandaşlık numaraları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü' nün veritabanında bulunmaktadır. Bu veritabanına daha sonra yapılan eklemeler ile vatandaşların kimlik bilgileri yanında adres bilgileri de işlenmiştir. Artık çocuğunuzu okula kaydederken bile aldığımız ikametgahlar, Nüfus Daireleri' nden verilmekte. <br /><br />Kimlik Paylaşım Sistemi ile; ilgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, vatandaşların kimlik ve adres bilgilerinin depolandığı veritabanlarına internet üzerinden ulaşabilmekte, yetkilendirildikleri ölçüde sorgulamalar yapabilmektedirler. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIsqudMXYMglm4o32dX0pY1zdxjw_2CA1ZLwlgTCaopJeSVuYrcJMznZAccXiMZfg2zAvgO67XIB542uXN5LlC0kGIjNsTJgDoW7jSY86fIQJeJKbUZx0xlF2zLCuAoOFOCH_3KW2x3F0/s1600/mernis.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 283px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIsqudMXYMglm4o32dX0pY1zdxjw_2CA1ZLwlgTCaopJeSVuYrcJMznZAccXiMZfg2zAvgO67XIB542uXN5LlC0kGIjNsTJgDoW7jSY86fIQJeJKbUZx0xlF2zLCuAoOFOCH_3KW2x3F0/s400/mernis.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5575028064327503426" /></a><br /><br />Bu ve benzeri uygulamalar çok yararlı oldukları gibi, bilgi güvenliği sağlanamaz ise vatandaşlar için kabus olabilir. Basından öğrendiğimiz kadarı ile Türkiye' de kamunun elindeki veritabanlarında bilgi güvenliği zaafiyeti mevcuttur. Zira MERNİS veritabanı bazı kötüniyetli kişilerce kırılmış, vatandaşlara ait kimlik ve adres bilgileri kopyalanmıştır. Kopyalanan bu veritabanları yazılan çeşitli programlarda kullanılmış ve bu programlar da alacaklı şirketler ile icra işleri yoğun olan avukatlara satılmıştır. Yine tüm ülke çapındaki taşınmazların kayıtlarının tutulduğu TAKBİS veritabanı için de benzer iddialar mevcuttur. Böylece anılan programları bilgisayarlarına kuranlar, bulmak istedikleri kişinin adres sorgulamasını bürolarından yapabilecek hale gelmişlerdi. Kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu teknik takip neticesinde; bu programları satanlar ve kullananlar tespit edilerek, haklarında yasal işlem başlatılmıştır. <br /><br />İşin korkutucu yanı ise, bu veritabanları kopyalanabiliyorsa; teknik olarak üzerlerinde değişiklikler de yapılabilir.<br /><br />Bu ve benzeri tehlikelere binaen 1972 yılında TÜBİTAK enstitülerinden biri olan Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü kurulmuştur. Bu Enstitü, kalifiye personeli ve uluslararası alanda kabul görmüş altyapısı ile bilgi güvenliği, haberleşme ve ileri elektronik alanlarında teknolojik çözümler üretmekte ve uygulamaktadır. (<a href="http://uekae.tubitak.gov.tr/home.do?ot=1&sid=2">http://uekae.tubitak.gov.tr/home.do?ot=1&sid=2</a>)<br /><br />Ülkemiz her alanda olduğu gibi bu konuda da yetişmiş insanlarını, verimli bir şekilde kullanamamaktadır. UEKAE ürünü olan Pardus İşletim Sistemi, maalesef hala kamu kurumlarında yaygın olarak kullanıma alınamamıştır. Birkaç üniversite, ASAL ve RTÜK gibi kurumlar PARDUS' un Kurumsal sürümünden yararlanmaktadır. <br /><br />İşletim Sistemi, Bilgi Güvenliği için en önemli olgudur. Zira siz Adliyelerde yabacı ülke kaynaklı işletim sistemi kullanıyorsanız; UYAP' ınız istediğiniz kadar milli olsun, orda bilgi güvenliğini sağlayamazsınız. Aynı şey MERNİS, TAKBİS, SEÇSİS ve benzeri sistemler için de geçerlidir. <br /><br />Çünkü işletim sisteminiz içerisinde bir arka kapı varsa, bu kapıyı oraya koyanlar istedikleri şekilde sisteminize müdahale edebilirler. Arka kapı da nedir ki diye sorarsanız; <br /><br />Bilgisayar üzerinde sıradan incelemelerle bulunamayacak şekilde, normal kimlik kanıtlama süreçlerini atlamayı veya kurulan bu yapıdan haberdar olan kişiye o bilgisayara uzaktan erişmeyi sağlayan yöntemler, arka kapı olarak adlandırılmaktadır. Arka kapılar, çoğunlukla Truva atları ile karıştırılabilmektedirler. Her ikisi de hedef sisteme sızmaya yaraya kötü amaçlı yazılımlardan; Truva atı, faydalı bir program gibi gözükürken; arka kapı, sadece sisteme erişimi sağlayan gizli yapılardır. Arka kapılar kimi zaman, sistemi geliştiren programcı tarafından test edilen sisteme erişmek amacıyla kullanılan fakat daha sonra unutulan açıklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun bir şekilde farkına varan kötü niyetli kişiler, bu yapıları kullanabilirler. Hatta bu tip arka kapılar bazen programcı tarafından kasten bırakılabilmektedir. Arka kapı konusunda en ünlü iddialardan biri de Microsoft’un, Windows işletim sisteminin bütün sürümlerinde NSA (National Security Agency – Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı) için bir arka kapı yerleştirdiği iddiasıdır. Bu iddia, Microsoft’un bütün sürümlerinde bulunan CryptoAPI yapısında, _NSAKey adına ilave bir giriş anahtarın bulunmasıdır. (<a href="http://www.telekom.com.tr/v2/faydali-bilgiler/185-arka-kapilar-backdoors">http://www.telekom.com.tr/v2/faydali-bilgiler/185-arka-kapilar-backdoors</a>) <br /><br />Kamu' da Bilgi Güvenliği konusunda yaşanan sıkıntılar ve bilgi eksikliğini gidermek amacı ile, TUBİTAK UEKAE tarafından Ulusal Bilgi Güvenliği Kapısı adlı bir internet sitesi kurulmuştur. http://www.bilgiguvenligi.gov.tr/ adresinde faaliyet gösteren bu site ile UEKAE, yapmış olduğu araştırmalarla elde ettiği neticeleri ve güncel güvenlik açıklarını günlük olarak yayımlamaktadır. Örneğin 09.09.2010 tarihinde yayımlanan bir makalede; antivirüs yazılımları kullanan kamu ve özel kurumlar uyarılmış ve bu antivirüs programlarının güncellenmesi sırasında bilgisayarın harddisk görüntüsünün bir örneğinin de yabancı ülkelerde bulunan sunuculara gönderildiği tehlikesine dikkat çekilmiştir. (<a href="http://www.bilgiguvenligi.gov.tr/zararli-yazilimlar/ulusal-guvenlikte-antivirus-tehdidi.html">http://www.bilgiguvenligi.gov.tr/zararli-yazilimlar/ulusal-guvenlikte-antivirus-tehdidi.html</a>) <br /><br />Kamunun elinde bulunan tüm bilgisayarların işletim sistemlerinin milli yazılımlar ile değiştirilmesi, Bilgi Güvenliği konusunda yapılacak ilk adım olmakla beraber kesinikle tek adım değildir. Bu konuda yetişmiş olan uzmanlarımıza kulak verilerek, UEKAE gibi kurumlar daha etkin kullanılmalıdır. Aksi halde KPSS sorularının çalınması vb çok olay yaşarız.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-57460837244328318672010-07-29T10:31:00.007+03:002010-07-29T10:38:37.760+03:00HEPSİ BİR ARADA (ALL IN ONE) BİLGİSAYARLARBilgisayarların geçmişine baktığımızda ilk bilgisayarların 1950' li yıllarda geliştirildiği ve bir oda büyüklüğünde olduğunu görürüz. O zamanlarda günümüz işlemcileri olmadığı gibi transistör dahi yoktu ve ampuller kullanılıyordu. Önce transistörün daha sonra ise yonganın icadı, bilgisayar dünyasını günümüze kadar getiren baş döndürücü gelişmelerin önünü açtı. <br /><br />Ancak tüm bu teknolojik ilerlemeler evlere bilgisayarın girmesini sağlayamamıştı. Ta ki 1981 yılında devrim niteliğinde olan kişisel bilgisayar (PC - Personel Computer) kavramı ortaya atılıncaya kadar. 1981 yılında ilk PC' lerin üretilip satışa sunulması ile insanlığın gerçek anlamda bilgisayar hayatına girdi ve o günden bugüne de her geçen gün ile hayatımızdaki etkisi artıyor. <br /><br />Kişisel bilgisayar denilince; kasa, ekran, klavye ve fareye sahip masaüstü bilgisayarlar anlaşılmaktaydı. Daha sonra dizüstü (laptop) bilgisayarların da üretilmesi ile onlar da kişisel bilgisayar tanımının içine girdi. <br /><br />Daha küçük işlemcilerin üretilmesi, dizüstü bilgisayarların daha da ufalarak netbook denilen yeni bir türün doğumuna neden oldu. Bunlar gerek boyutlarının küçüklüğü ile hafiflikleri, gerekse de ucuz oldukları için çok büyük satış rakamlarına ulaştılar. <br /><br />Tüm bu gelişmeler masaüstü bilgisayar satışlarının dramatik şekilde azalmasına neden oldu. Firmalar bu düşüşün önüne geçmek için yeni ürün arayışlarına girdiler ve sonuçta Hepsi Bir Arada (all in one) Bilgisayarlar olarak tanımlanan yeni bir tür doğdu. <br /><br />Hepsi Bir Arada Bilgisayarlar, temel olarak masaüstü bilgisayarlardır. Ancak birçok yönü ile dizüstü bilgisayarların sahip oldukları teknolojileri üzerlerinde barındırırlar. <br /><br />Bu tür bilgisayarlar, kısaca tanımlamak gerekirse yalnızca dokunmatik bir ekrandan oluşmaktadır. Normal bilgisayarlarda kasanın içinde bulunan anakart, işlemci, hafıza, sabit disk, ekran kartı, DVD yazıcı vb bileşenlerin tamamı ekranın arkasındaki kısıma gizlenmiştir. Klavye ve fare ise istenirse takılmaktadır. <br /><br />Aşağıda çeşitli firmalarca üretilmiş hepsi bir arada bilgisayar modellerinden birkaçının resimlerini görebilirsiniz.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHj7AsSU5fASR-Vvrr6QX6ZIFvTmBYPOwOnuixJkq-05Skc9APqgCCr_83p1YWyWdLA9EwxyZOAHp08_jlFzSuYwgcBZwTjReVYhqsDfJsZC7gT3BvUyERRNv7foj9Adkw1m-3Patb6H0/s1600/01.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 193px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHj7AsSU5fASR-Vvrr6QX6ZIFvTmBYPOwOnuixJkq-05Skc9APqgCCr_83p1YWyWdLA9EwxyZOAHp08_jlFzSuYwgcBZwTjReVYhqsDfJsZC7gT3BvUyERRNv7foj9Adkw1m-3Patb6H0/s200/01.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5499228034726410290" /></a> <a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixakEOscXJGRcBvqrx7h3Ef412K8j5leR_ndRk2G0BitZ273saENQEjFCkIn7Mh6EPGGAzgQUKVQg9fGiJzUalB5gmn91soPQMwaGsyase7TsVy-1Bj31CgQQMTxaJ2sou5Hr5rSuKK1Q/s1600/02.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 199px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixakEOscXJGRcBvqrx7h3Ef412K8j5leR_ndRk2G0BitZ273saENQEjFCkIn7Mh6EPGGAzgQUKVQg9fGiJzUalB5gmn91soPQMwaGsyase7TsVy-1Bj31CgQQMTxaJ2sou5Hr5rSuKK1Q/s200/02.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5499228299334811474" /></a> <a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfdcamWHnnIo5mNW5TNWxWmMvxT5RPfcVLA_vjW-Dohqs6hUfPX2X7RQBxrHkSCmfamn7l3AKsvktdyM1zUbR5nmfG-Cs_-6m6_HRdPoJDS2bcsrdU5Gv5dWnZsCHqV3EaVoM8ZdoLIkY/s1600/03.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 194px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfdcamWHnnIo5mNW5TNWxWmMvxT5RPfcVLA_vjW-Dohqs6hUfPX2X7RQBxrHkSCmfamn7l3AKsvktdyM1zUbR5nmfG-Cs_-6m6_HRdPoJDS2bcsrdU5Gv5dWnZsCHqV3EaVoM8ZdoLIkY/s200/03.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5499228382775447698" /></a> <a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Uxo-0FKYowzxtAoBOSVAhI5UtzWVbuuVQYcEoHcmu5eMsaskqcavhN3EIpAQPBNbCXTEhFJ-545g8Dn0iSd7DTk00m0-0cF5FcrjPQ197H3uSxLlnUJfQUCAW04Kq9LTg_1DRg-NGag/s1600/04.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 198px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5Uxo-0FKYowzxtAoBOSVAhI5UtzWVbuuVQYcEoHcmu5eMsaskqcavhN3EIpAQPBNbCXTEhFJ-545g8Dn0iSd7DTk00m0-0cF5FcrjPQ197H3uSxLlnUJfQUCAW04Kq9LTg_1DRg-NGag/s200/04.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5499228532819125426" /></a><br /><br />Windows 7 ile birlikte Linux' çuların belli süreden beri sahip oldukları çoklu dokunmatik (multi-touch) ekran uyumu, Windows' da da sağlandı. Yani artık bir dosyayı açmak için fare ile imleci üzerine getirip çift tıklamanıza gerek yok. Fare yerine parmağınızı direk ekran üzerinde kullanabiliyorsunuz. Tabii bunun için bahsettiğim tür bir bilgisayara ihtiyacınız var. <br /><br />Hepsi Bir Arada Bilgisayarların çoğu, 22 inch ve üzeri oldukça büyük dokunmatik ekranlar ve zarif tasarımları ile tüketicinin karşısına çıkıyorlar. Yine çoğunda kablosuz klavye ve fare standart olarak bulunuyor. <br /><br />Bürolarında görüntü ve ses kirliliği istemeyen, ancak dizüstü bilgisayarları da kullanışsız (örneğin benim için ekran ve klavyeleri küçük) bulan meslektaşlarımız için Hepsi Bir Arada Bilgisayarların iyi bir alternatif olacağını düşünmekteyim.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-89585039908928516922010-04-05T11:58:00.003+03:002010-04-05T12:03:45.246+03:00SOSYAL AĞLARBu sayıdaki inceleme konumuz, internet ortamında gün geçtikçe sayıları artan facebook, twitter, myspace vb sosyal ağ uygulamaları. <br /><br />Internet Ansiklopedimiz ve her zamanki başvuru kaynağımız Vikipedi' ye göre Sosyal Ağlar: Bireyleri internet üzerinde toplum yaşamı içinde kendilerini tanımlayarak, aynı kültürel seviyesinde rahatlıkla anlaşabilecekleri insanlara internet iletişim metotları ile iletişime geçmek için ve aynı zamanda normal sosyal yaşamda yapılan çeşitli jestleri simgeleyen sembolik hareketleri göstererek insanların yarattığı sanal ortamdaki sosyal iletişim kurmaya yarayan ağlara "sosyal ağlar" denilmektedir. <br /><br />Bu teknik tanımın ardından olayı biraz açarsak, sosyal ağlar insanların sanal ortamda bir araya geldikleri ortamlardır. Bu ortamların bazılarında insanlar yeni arkadaşlıklar ararken, bazılarında ise eski arkadaşlarını arayabilir. <br /><br />Sosyal Ağların iyi ve kötü yanları bulunmaktadır.<br /><br />Sosyal ağların yararları: <br /><br />- İstediğiniz zaman bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu siteleri sadece muhabbet ortamı olarak nitelemek son derece yanlış olur. Kişiler makalelerini, araştırma sonuçları vb birçok değerli bilgiyi de bu ağlarda dolaşıma sokabiliyorlar.<br /><br />- Eski arkadaşlarınızı bulabileceğiniz gibi yeni arkadaşlıklar da edinebilirsiniz. Özellikle ülkemizde insanların eski arkadaşlarına ve dostluklarına çok değer verdikleri sosyal ağların kullanılış şekli ve kullanıcı sayısındaki fazlalık ile ortaya kondu. Biz millet olarak dostlarla muhabbet etmeyi çok seviyoruz. Yeni arkadaşlıkları da diğer milletlere göre çok daha rahat kurabiliyoruz.<br /><br />- Gruplar kurabilir ve de çeşitli düşünceler ortaya koyabilirsiniz. Örneğin “Tuz Gölü' nü Kurtarma ve Yaşatma Topluluğu” kurabileceğiniz gibi, “Maket Araba Sevenler Topluluğu' na” da katılabilir, etkinliklerini takip edebilirsiniz. <br /><br />- Ruh ikizinizi ve partnerinizi bulabilirsiniz. Gittikçe zorlaşan hayat koşulları, insanları daha çok saatler boyunca çalışmak zorunda bırakıyor. Hayatının büyük bölümünü işyeri ve evi arasında geçiren bireylerin, yeni arkadaşlıklar edinebilmesi için ayıracak zamanları da oldukça sınırlı. Burada devreye sosyal ağlar giriyor; böylece insanlar ilk gerçek buluşmaya kadar geçecek zamanda birbirlerini daha iyi tanıma imkanı buluyorlar. <br /><br />- Zaman ve mekan kısıtlamalarını ortadan kaldırıyor. Sosyal ağların en iyi yanı da bu olsa gerek. Norveç' deki akrabanızla ve yan komşunuzla muhabbet ederken İstanbul' daki kardeşinizin de katılımı ile dörtlü tamamlanır ve okeye oturabilirsiniz.<br /><br />Sosyal ağların zararları: <br /><br />- Gerçek Sosyalleşmeyi bitirir. Bu yadsınamaz bir gerçektir, zira evde olmanın rahatlığı ile saatlerini ekran başında geçiren bireyler bir süre sonra bu alışkanlıklarının kurbanı olmaya başlıyorlar. Birçok tanıdığım, tatilde bile ellerindeki cep telefonları ile sosyal ağlara bağlanıp, arkadaş ortamlarından uzak kalmıyorlar. <br /><br />- Çeşitli tuzaklar olabilir. Özellikle ünlü kişiler olduklarını söyleyip, insanları dolandırmaya çalışan kişilerin sayısı oldukça fazla. <br /><br />- Bu siteler çocuklarınızı aptallaştırabilir. Kentlerin büyüyüp de çocuklar için sokak yaşamı bitince; artık hayatları televizyon, bilgisayar, oyun konsolu vb arasında geçemeye başladı. Sadece internet değil, bu saydıklarımızın tümü çocukları işlenmiş/hazır bilgi bombardımanına tabi tutuyor. Eğer çocukta dış etkenler ile yaratıcılık ve araştırma/öğrenme becerileri de yeterince gelişmemişse aptallaşma söz konusu olabiliyor. <br /><br />-Bazı hackerlarla karşılaşabilir ve de güvenliğinizi tehlikeye atabilirsiniz. Bilgisayarların hayatımıza girmesi ile özel hayatın gizliliği ve kişisel bilgilerin korunması neredeyse imkansız hale geldi. Dolayısıyla kişisel bilgilerimizi depolarken son derece dikkatli olmamız gerekiyor. Yani kısaca internet bağlantınız varsa; kredi kartı bilgilerinizi, banka kartlarınızın şifrelerini, internet bankacılığı şifrelerinizi vb asla ve asla bilgisayarda saklamayın. <br /><br />Sosyal Ağları genel olarak inceledikten sonra gelelim sosyal ağ uygulamalarının en çok bilinenlerine:<br /><br />1)Facebook: Sosyal ağ denince akla ilk gelen sitedir. Zira bu işin kurucuları arasında yer alırken, kullanıcı sayısında kırdığı rekorlar ile bunun ürünlerini de toplamayı başardı. Ülkemizde de en çok tercih edilen sosyal ağ uygulamasıdır. Facebook' un başarısı, kullanım kolaylığı ile basit programlama altyapısıdır. Böylece işi bilen her kullanıcı facebook üzerinde çalışan kendi uygulamalarını da yazabilmektedir. Bunlar farmville, tavla, okey gibi oyunlar olabileceği gibi, kitaplık gibi programlar da olabilir.<br /><br />Facebook' da tatilde çektiğiniz video ve resimleri arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz gibi beğendiğiniz bir müzik parçasını veya gazete makalesini de paylaşabilirsiniz. Her gün yüzlerce yeni uygulama kullanıcılarca eklendiği için facebook da neler yapabileceğinizin sınırı yok. En iyisi kullanıp deneme yanılma yolu ile öğrenmek. Facebook uzun bir süredir Türkçe olarak da hizmet vermekte.<br /><br />2)Twitter: Aslında Twitter' ı ufak bir günlük olarak tanımlamak daha uygun olur. Facebook' daki Durum kısmının karşılığı gibidir. Yani şu anda “Adliyede, duruşmalar arasında koşuşturuyorum” gibi anlık durum iletilerinin paylaşıldığı bir sitedir. Twitter internet dünyasının sms' dir. Benim ne yaptığımdan kime ne demeyin, günümüz gençliği bu olaya bayılıyor. Yeni neslin yaşamı her hali ile çevrimiçi (online).<br /><br />3)Myspace: Bu site de Facebook' un benzeridir. Ancak facebook' un önlenemez yükselişi karşısında çıkışı müzik alanında uzmanlaşması ile aramaktadır. Burda da kendinizi anlatığınız, müzik ve resim paylaştığınız yerler var. eski ve yeni arkadaşlarınız da yanı başınızda. <br /><br />4)Google Friend Connect: Bu da benzer siteler gibi arkadaşlıklar ve paylaşım üzerine. Google hesabı olan kullanıcılar için ideal olabilir, zira kayıtlı arkadaşlarınız ile kolayca bir topluluk oluşturabilirsiniz. <br /><br />5)Linkedin: Eski ve yeni arkadaşlıklar temel olmakla beraber; ek olarak mesleki yönünüzün de öne çıkabildiği bir sistem. Çevrimiçi iş başvuruları yapılabildiği gibi konularında uzman kişilere sorular da sorabiliyorsunuz. <br /><br />6)Hi5: Arkadışlıklar ve oyun üzerine yoğunlaşmış bir site.<br /><br />7)Ning: Günlük, tartışma panoları, sohbet ve arkadaşlık üzerine bir site. Çok farklı görsel tasarımları ve tasarım serbestisi ile öne çıkıyor. <br /><br />8)Tagged: Arkadaşlık üzerine bir site.<br /><br />Günümüz yayın araçları arasında internetin etkisi hızla artmakta. Pek yakın gelecekte reklamların daha da internet üzerine kaymasına tanık olacağız. Zira internette hedef müşteri kitlesine ulaşmak daha kolay. Yukarıda kısaca bahsettiğimiz sitelerin nihai kullanıcı olan bizlere ücretsiz hizmet sunmalarının ardında yatan sır da bu zaten. Kimlik bilgilerimizi ve kişisel özelliklerimizi reklam veren şirketlere satıyorlar. Bu sayede elde ettikleri paralar ile de bu sitelerin maliyetlerini karşılıyorlar.<br /><br />Örneğin çok ayakta kalan kişilerin (öğretmen, hemşire vb) facebook sayfalarında varis çorabı reklamları çıkarken, 10-11 yaşındaki erkek kullanıcıların sayfalarında oyun reklamları çıkmakta. <br /><br />Sosyal Ağlar, teknolojinin hayatımıza kattığı renklerden. Deneyin, pişman olmazsınız.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-57218253756363326962009-11-20T14:07:00.009+02:002009-11-20T14:22:24.372+02:00ÇEVRİMİÇİ OFİS UYGULAMALARIBu makalemizin konusu Çevrimiçi (Online) Ofis Uygulamaları olmakla beraber, daha önce ele aldığımız Flash Disklerden Yayılan Virüsler konusunda meslektaşlarımın oldukça fazla sorusu ile karşılaştım. Dolayısıyla öncelikle o konuda müphem kalan bazı noktaları açıklamak isterim. <br /><br />Bize yöneltilen soru ve eleştirilerin merkezinde, Windows kullananların Flash Disk virüslerinden nasıl etkili bir şekilde korunabileceği yer almaktadır. Windows yüklü bilgisayarların olmazsa olmazı etkili bir virüs programıdır. Bu programların sanılanın aksine illaki para ile satılan ticari programlar olması gerekmez, Avast gibi ücretsiz virüs koruma programları da işinizi görür. Ancak hiçbir programın %100 oranında koruma sağladığını söylemek mümkün değildir. Zira virüsler çok sayıda ve gün geçtikçe yenileri sanal aleme ekleniyor. <br /><br />Flash Disklerden Yayılan Virüsler de ise temel sorunumuz, siz diski USB girişine takar takmaz; virüsün aktif hale gelebilmesi. Bu da önce virüs taraması yapmamızı engelliyor. Dolayısıyla sistemde yüklü olan virüs koruma programının bağlanan aygıtları otomatik tarama özelliği olması ve bu özelliğin de açık olması gerekiyor. <br /><br />İnternette arama yaptığınızda Flash Disk Virüsleri ile başa çıkma için önerilen en etkili yöntemin Windows' un flash diskleri takılır takılmaz okumaya; dolayısıyla da içindeki programları (ve tabii virüsleri de) çalıştırmaya başlamasının engellenmesi olduğu görülür. Bu yöntem Windows' un Kayıt Kütüğü (Regedit.exe)' nde değişiklik yapılmasını gerektiriyor. Ancak ben bu yöntemi anlatmayacağım; zira doğru yapılmadığı takdirde sistemin çökmesi ile sonuçlanıyor.<br /><br />Bu konuda son olarak söylememiz gereken şey ise; virüs koruma programının güncelleme ayarlarının açık olması zorunluluğudur. Aksi halde bugün yüklediğimiz virüs koruma programı bir hafta sonra işe yaramaz hale gelebiliyor. <br /><br />Çevrimiçi Ofis Uygulamaları' na gelirsek; bunlar internet siteleri üzerinden çalışan ve bürolarda kullandığımız Word, Excel vb programların yaptıkları tüm işleri yapabilen uygulamalardır. Ben bunlardan ücretsiz ve tüm dünyada en çok kullanılanlarından ikisini sizlere tanıtmaya çalışacağım.<br /><br />Ancak öncelikle bu uygulamaların ne işe yaradığını daha somutlaştırmak istiyorum. Sürekli olarak yanınızda büronuzda bulunan belgeleri taşımak istemiyorsanız, dünyanın neresine gidersem gideyim belgelerim elimin altında olsun diyorsanız; ayrıca sadece ben değil büromda çalışan diğer kişiler de bu belgelere ulaşabilsin hatta üzerinde değişiklik yapabilsin diyorsanız bu uygulamalar sizin dertlerinize deva olacaktır.<br /><br />Bu işe dünyada ilk başlayanlar arasında Google Şirketi bulunuyor; tamamen Türkçe olarak hizmete sundukları “Google Dokümanlar” a http://docs.google.com adresinden ulaşabilirsiniz. Herhangi bir Google hesabınız varsa (örneğin gmail, blogger vb) direk onun kullanıcı adı ve şifresi ile bu hizmetten de yararlanabilirsiniz. Google hesabınız yoksa kayıt olmanız gerekiyor. Uygulamaya girdikten sonra aşağıdaki gibi bir ekran görüntüsü sizi karşılar. <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsnHJDr5Yxvo9b5zyqEM7V1kVN49XwLAW79yMJEUJ5S8y8MtWMtObb4ly5niFYndcJPuoe0lICmu1OxpYqCssXM5Xdm3xawEuNuAsAxcBC0puibZixQ-z3V-IpzbNXh4n5bJ0Ij_Z4-Nw/s1600/01.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 217px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsnHJDr5Yxvo9b5zyqEM7V1kVN49XwLAW79yMJEUJ5S8y8MtWMtObb4ly5niFYndcJPuoe0lICmu1OxpYqCssXM5Xdm3xawEuNuAsAxcBC0puibZixQ-z3V-IpzbNXh4n5bJ0Ij_Z4-Nw/s400/01.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406157868899848226" /></a><br /><br />Görüntünün sol kısmında benim oluşturduğum klasörler, sağ tarafında ise kaydettiğim belgeler yer alıyor. Birkaç denemeden sonra sizde kendi belgelerinizi oluşturup, kaydedebilirsiniz. Çalışma mantığı yerel bilgisayarımızdaki gibi, ayrıca takıldığınız yerlerde Türkçe yardım da alabilirsiniz. <br /><br />Belge oluşturmak, yazmak, değişiklik yapmak tamamen yerel bilgisayarımızdaki gibi; bunu örnekle açıklamamız gerekirse aşağıdaki resim bize yardımcı olacaktır.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjBpQRIn_gEP5ePh0jnEp-KwCoy4ijX3Cd9rIVza1qvY9pmkf2r3DDxK3s-j7-vHigJWr7SmyU23MQGFquOpPEe4Bdz-p1O8hwA8HWZgL7qq2BJFdslM37yUHB5PyGGdL456A_elld02U/s1600/02.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 217px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjBpQRIn_gEP5ePh0jnEp-KwCoy4ijX3Cd9rIVza1qvY9pmkf2r3DDxK3s-j7-vHigJWr7SmyU23MQGFquOpPEe4Bdz-p1O8hwA8HWZgL7qq2BJFdslM37yUHB5PyGGdL456A_elld02U/s400/02.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406158257057509874" /></a><br /><br />Görüldüğü üzere, sanki bir ofis programı kullanıyormuş gibi belgeler üzerinde çalışmak mümkün. Bu belgelerin bulunduğumuz yerdeki yazıcıya aktarılması ise “Yazdır” düğmesi veya Dosya – Yazdır komut sırası ile oluyor. <br /><br />Bu uygulamaların en güzel yönü kullandığınız bilgisayarda ofis programları yüklü olmasa da siz internet üzerinden belgelerinize ulaşıp, onlar üzerinde işlem yapabiliyorsunuz.<br /><br />Google depolayabileceğiniz dosya türleri konusunda oldukça esnek, yani sadece Word belgeleri değil, Excel tabloları vb birçok belge de saklanabiliyor/işlenebiliyor. Özellikle faiz hesaplama tabloları benim çok işime yaramıştır.<br /><br />Ayrıca “Google Takvim” i kullanarak randevularınızı (duruşma bilgileri, büro danışmaları) da internet üzerinde saklayıp düzenleyebilirsiniz. Bilgisayarınızda sık sık sistemin çökmesi ile karşılaşıyorsanız veya birden fazla avukat ortak olarak çalışıyorsanız; Google Takvim tam size göre. Böylece tüm büro çalışanları tek takvim üzerinde aynı anda farklı yerlerde olsa bile çevrimiçi olarak ulaşabilir, değişiklik yapabilir. Buna ilişkin ekran görüntüsü de aşağıda:<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx0RbDXIVYpI_D601l5uVF0Zjg7AZ81tAqpk9ZbA2lDfmPlDt3ssk9buSYBwMY1OKMzfup9JUpzlzjKO7F2Nm9-GpiEl-gGZfSe2XAIRylQbRcZcc9T4a9K52c15e-wD-yli9WD-yKnEA/s1600/03.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 217px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx0RbDXIVYpI_D601l5uVF0Zjg7AZ81tAqpk9ZbA2lDfmPlDt3ssk9buSYBwMY1OKMzfup9JUpzlzjKO7F2Nm9-GpiEl-gGZfSe2XAIRylQbRcZcc9T4a9K52c15e-wD-yli9WD-yKnEA/s400/03.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406158672096887810" /></a><br /><br />Google' ın en büyük rakibi Microsoft da sanal ofis uygulamalarında geri kalmamak için “Office Live” adında bir hizmeti yine ücretiz ve tamamen Türkçe olarak kullanıcıların hizmetine sundu. Yurt dışında birçok firma, sürekli yeni sürümü çıkan ofis programlarına para vermek yerine Microsoft' dan Office Live üzerinden hizmet alımı yapmakta.<br /><br />Bu uygulamaya da http://workspace.officelive.com/tr-tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Yine herhangi bir Windows Live hesabınız varsa (örneğin MSN, Hotmail vb) onunla giriş yapabilirsiniz, yoksa burada da kayıt zorunlu.<br /><br />Eğer büronuzda Microsoft Office programlarını kullanıyorsanız bu uygulamanın kullanımı size daha kolay gelecektir. Çünkü çalışma penceresi Office programlarının aynısı. Ayrıca indireceğiniz bir eklenti ile büronuzdaki Office programının içine Office Live komutları da eklenecektir (Office Live' a kaydet, Office Live' dan aç vb). <br /><br />Bu uygulamaya girdiğimizde karşımıza çıkan ekran görüntüsü aşağıda:<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinAfADOCr5mtXO9bmyGiMhbkMHfXchcs3KmjHPWZCxTzRT7BEG5f_Ip_fxuIFcOREeoR4mUcYvn7tfGjJ_cINBLx1LQteLsZ_x0P9DWNL4HpM9ywg75Vs4Qv9D6knw4Frz-yTYAd6UPXo/s1600/04.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinAfADOCr5mtXO9bmyGiMhbkMHfXchcs3KmjHPWZCxTzRT7BEG5f_Ip_fxuIFcOREeoR4mUcYvn7tfGjJ_cINBLx1LQteLsZ_x0P9DWNL4HpM9ywg75Vs4Qv9D6knw4Frz-yTYAd6UPXo/s400/04.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406159080619098978" /></a><br /><br />Belgelerle çalışırken ki görüntülerde aşağıda:<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMkXWid5mj6bIKncPgGy5RUdToYIE7d4pWP39bIXSFxXB3LdbJjhwSLUP3nCpxTGq-efOopjju_1Bjz-ECZIXoSAV41mLEXbOzrsMqPqAHLelcEtrXqVOW_0oNrEmFmw8jJz3Y418Eweg/s1600/05.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMkXWid5mj6bIKncPgGy5RUdToYIE7d4pWP39bIXSFxXB3LdbJjhwSLUP3nCpxTGq-efOopjju_1Bjz-ECZIXoSAV41mLEXbOzrsMqPqAHLelcEtrXqVOW_0oNrEmFmw8jJz3Y418Eweg/s400/05.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5406159452425070674" /></a><br /><br />Bu iki uygulama da nitelik olarak hemen hemen birbirine yakın hizmet veriyor. Ancak Google daha çok dosya biçimiyle çalışma olanağı sunuyor. Özellikle benim gibi özgür yazılımlar kullananlar (Open Office vb) için bu olmazsa olmaz.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-37984475450974467452009-09-01T13:37:00.002+03:002009-09-01T13:39:10.262+03:00İLKÖĞRETİMİMİZ NE KADAR ÇAĞIN GEREKLERİNE UYGUN ?Bu sorun hemen hemen tüm toplumların kendilerine sordukları bir soru. 7 – 8 sene öncesinde İngiltere' de yaşadığım zamanlarda; bu tartışmalar çok yoğun olarak yapılıyordu. İngiltere' de bizimkinin aksine ilköğretimde çocuklara pek yüklenmezler. Tabii ki öncelikle okuma yazma becerisi geliştiriliyor. Ancak bunda da başarı pek yüksek değil, zira konuşma dili ile yazma dilinin farklılığı; öğrencileri çok zorluyor. Yapılan araştırmalar da günümüzde dahi, “umbrella” gibi basit bir kelimeyi dahi yazmakta zorlanan lise öğrencilerinden bahsediliyor. <br /><br />İlköğretimde basit şekilde matematik ve geometri, tarih, sosyal bilgiler dersleri ile yetiniyorlar. Genelde el becerileri, beden eğitimi, resim, müzik gibi derslere ağırlık veriliyor. Kıta Avrupası' nda da durum benzer. <br /><br />Bizim sistemimiz biraz Uzakdoğu ülkelerine, özellikle de Japonya' ya benziyor. Ancak onların çok zor olan resim yazılarını öğrenme mecburiyeti, biraz da sistemlerini buna zorluyor. Uzakdoğu ülkelerinde bir kişinin okuma ve yazmayı sökmesi için kabaca iki bine yakın şekli öğrenmesi gerekiyor. <br /><br />Hal böyle iken bu ülkelerde de spor hayatın vazgeçilmezleri arasında. Sporun bir yaşam biçimi olarak insanların hayatlarına işlenebilmesi için daha anaokulu yıllarında çocukları sporla şekillendiriyorlar. <br /><br />O ülkelere gidenler muhakkak rastlamıştır; sabahları parklar, yol kenarları spor yapan insanlarla doludur. Bu alışkanlığın kazanılması, okul yıllarında sabahları güne kültür fizik hareketleri ile başlanılmasının sonucudur. Örneğin Japonya' da istisnasız tüm öğrenciler, tüm öğretmenleri ile birlikte derslere girmeden önce toplu halde kültür fizik hareketleri yapıyorlar. “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” anlayışının iyi bir uygulaması.<br /><br />İnsan psikolojisi üzerine çalışan uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre; bir davranışın, eylemin, hareketin vs alışkanlık haline gelebilmesi için en az yüz elli defa yapılması gerekiyormuş. Bundan sonra ise o davranış kişinin alışkanlıkları içine giriyormuş.<br /><br />Sporun ek bir güzelliği daha var, spor da vücuttaki kas yapısı, hormon dengelerinin vb etkisi ile bağımlılık yapan davranışlardan. Yine yapılan araştırmalara göre düzenli spor yapan kişilerin; bir süre sonra beden kimyalarının değişip, yaptıkları spor nedeniyle sağlıklarındaki bedeni ve psikolojik olumlu etki bir yana, bağımlı da olduklarını gösteriyor. Dünyadaki en güzel bağımlılıklardan biri de bu olsa gerek.<br /><br />Ben de uzun yıllar düzenli olarak spor yaptım. Çok soğuk günler dışında, yaz kış demeden yüzen bir ekibin üyesiydim. Halen de fırsat buldukça onlara takılıyorum, ancak küçük olan çocuklarımın yaşamımda yaptığı değişikliklerden biri de her sabah 05:00 – 06:00 saatleri arasındaki yüzme alışkanlığıma ara verme zorunluluğu. İlk başlarda insan sabahın erken saatlerindeki soğuk denizi garipsese de, bir süre sonra vücut o soğukluğu istemeye başlıyor.<br /><br />Batılı devletlerde eğitimin kişilerin yaşamına kattığı/katması gereken artı değerler çok tartışılıyor. Bizde de benzer tartışmalar, Türk Devrimi' nin ilk on yılında çok yapılmış idi. Atatürk' ün sağlığında köy çocuklarının ilkokulu bitirmelerinin ardından köye döndükleri zamanki yaşantıları gözlenmiş ve çocukların okullarda öğrendiklerini, yaşamlarında uygulayamadıkları, öğrendiklerini bir süre sonra unutmaya başladıkları, hatta hatta bazılarının okuma yazmayı bile unuttukları tespit edilmiş idi.<br /><br />Bu bulgular, devrimin lider kadrosunu çok telaşlandırmış ve süratle bir çözüm arayışına itmiştir. İşte bu arayışların sonucu da Köy Enstitüleridir. Köy Enstitüleri Türk Devrim Tarihi ile Milli Eğitimimizin altın sayfaları arasındadır. <br /><br />Bu okullarda derslere muhakkak halk oyunları ile başlanır ve spor etkinlikleri yapılırdı. Ders programlarını incelendiğinde ise el becerileri ve kişinin yaşamında uygulayabileceği pratik konuların işlendiğini görüyoruz. Okuma yazma öğrenimi, tarih, edebiyat, müzik gibi ortak derslerin yanında, diğer dersler bölgeden bölgeye okuldan okula farklılık göstermekte idi. <br /><br />Örneğin Akdeniz Bölgesi' nde turunçgil tarımı ağırlıkta, dolayısıyla tarım derslerinde bu bölgedeki enstitülerde narenciye tarımı ile ilgili bilgiler verilmekte idi, İç Anadolu Bölgesi' nde ise hububat tarımı ile ilgili vb.<br /><br />O dönemde bu okullardan yetişmiş birçok öğretmen, avukat gibi çeşitli meslek sahibi insanlarla tanışma onuruna sahip oldum. Hele bir tanesi 90 yaşın üzerine bir bayan öğretmendi. Kendisi anılarını bana şu şekilde dile getirmiş idi: “Biz öyle yetiştik ki, tayin olup da görevlendirildiğimiz köylere gittiğimizde okul binası yok, lojman yok, sıra yok demedik. Derhal kolları sıvayıp işe giriştik, bizim iş yaptığımızı gören köylü zaten öz kültüründe olan imece ile yardımımıza koştu. Okul binamızı, masa ve sıralar gibi eğitimde gerekli olan şeyleri yaptığımız gibi, köylerde su kanalları, sağlık ocakları gibi kalıcı eserlere de öncülük ettik.”<br /><br />Şimdi o hocanım gözümün önüne geliyor da, birçok ustadan daha iyi elektrik ve sıhhi tesisattan anlar, harç karma konusunda birçok sıva ustasını yaya bırakırdı. Şu an sağlık durumu bu işlere uygun olmasa da kafa halen çok dinç.<br /><br />Biz bu güzel örnekleri yaşatamaz ve kendi ellerimizle birer aydınlanma ocağı olan bu enstitüleri kapatırken, bizim modelimizi örnek alan Çin, İsrail gibi ülkeler bu eğitim sisteminden oldukça yararlandılar. Örneğin İsrail' in bakanlık da yapan ünlü generallerinden Moşe Dayan, kibbutzlarda yetişen başarılı örneklerdendir. <br /><br />Bizim ülke olarak eğitim sistemimizi öncelikle tekrar milli hale getirmemiz gerekli. Eğitimin Birliği (Tevhidi Tesisat) Kanunu gerçek anlamda uygulanmalıdır. Mesleki eğitim ise, normal eğitim ile yarışan bir yapıdan çok ona alternatif olmalıdır. Aksi günümüzde olduğu gibi kaynak israfını sonuçlar.<br /><br />Ardından ise mesleki eğitimde kalitenin arttırılması ile ilköğretimde daha hayata dönük bilgilerin öğrencilere kazandırılmasında yoğunlaşılması gerekiyor. Ancak öğrencilere düzenli spor alışkanlığının kazandırılması da bir o kadar önemli. Gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalara göre, okullarda spor etkinliklerine harcanan her bir liranın karşılığının kat be kat sağlık sisteminin geleceğinde elde edilecek tasarruf olduğu bulgulanmış.<br /><br />Müzik ve resim derslerinin ders havasından çıkarılarak, daha çok mevcut olan yeteneklerin daha iyiye yönlendirilmesi şeklinde algılanması faydalı olacaktır. Örneğin benim okul yıllarımda hiçbir dönemde resim derslerim çok iyi olmadı. Resme yönelik belli bir yeteneğim olmamasına karşın, estetik bakış açısı ile grafik tasarım yeteneğine sahiptim. Tabii ki bu son saydıklarımı okullarda (yükseköğrenim hariç olmak üzere) daha fazla geliştirmek mümkün değildi. Ben de okul dışında çalıştım, şimdi ikinci bir mesleğe daha sahibim. Halbuki bu yetenekler, ilköğretimde daha kolay şekillendirilebilirdi. <br /><br />Bu yapılacak iyileştirmeler sonucunda ülkemizin uluslararası alanda gerek kültürel gerekse de spor etkinliklerinde kayda değer bir başarı elde edememesi ayıbı da ortadan kalkacaktır. Ayrıca çocuklarımızın okullarına daha çok bağlanması söz konusu olacak, eğitim kurumları esas amaçları olan öğrencileri hayata hazırlama konusunda daha başarılı hale gelecektir.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-48148778699874322372009-07-01T09:20:00.003+03:002009-07-01T09:23:43.161+03:00FLASH DİSKLERDEN YAYILAN VİRÜSLERHayatımıza bir anda girdiler ve adeta vazgeçilmez oldular. Daha öncesinde disketti, CD idi, DVD idi neler neler taşıdık yanımızda. Ancak hiçbirisi bu kadar küçük bu kadar kullanışlı olmamıştı. Evet depolama ortamlarının bence kralı flash disklerden bahsediyorum. <br /><br />Özellikle ipod ve türevleri müzikçalarların da yaygınlaşması ile flash disklerden yayılan virüslerin yarattığı tehlike azımsanamayacak düzeye ulaştı. Özellikle biz avukatlar için bu sorun biraz daha katmerli hissediliyor. UYAP ile icra takiplerinin elektronik ortamda Adliye' ye getirilmesi mecburiyeti, flash diskleri avukatların vazgeçilmez gereçleri arasına soktu.<br /><br />Adliyelerde bulunan icra tevzi bürolarındaki bilgisayarlara günde yüzlerce flash disk bağlanıyor. Böyle olunca da haliyle virüsler bu ortamlarda cirit atıyor. Bu virüslerin hemen hemen hepsinin ortak özelliği yerleştikleri flash diske hemen autorun.inf veya benzeri bir dosya atmaları. Böylece bağlandıkları bilgisayarlarda hemen aktif hale gelebiliyor ve yayılmaya da devam ediyorlar. <br /><br />Oldukça çok sayıda bu tip virüs var. Benim sanal alemde yaptığım kısa bir araştırma belirleyebildiklerimin listesi altta:<br /><br />1. $lddata$ <br />2. __.* <br />3. _defau~1.pif <br />4. _exp1orer.exe <br />5. _istmpi.dir <br />6. _noteped.exe <br />7. _sv_cmd_ <br />8. 111.exe <br />9. 3g08.bat <br />10. 3wcxx91.cmd <br />11. 8ng8w.com <br />12. 8ot8y86.exe <br />13. 8u.com <br />14. ac12594 <br />15. Ad22098 <br />16. adober.exe <br />17. aikelyu.html <br />18. alecks.* <br />19. amvo.exe <br />20. amvo0.dll <br />21. amvo1.dll <br />22. an16554 <br />23. autorun.* <br />24. avpo*.* <br />25. awkeygen.exe <br />26. azkaban.* <br />27. bacabr~1.txt <br />28. bar311.exe <br />29. blastcln.exe <br />30. blastclnnn.exe <br />31. boot.exe <br />32. ccprxy.exe <br />33. copy.exe <br />34. crss.exe <br />35. ctfmon.exe <br />36. d.com <br />37. mdm.exe <br />38. desktop.exe <br />39. desktop.ini <br />40. destrukto.* <br />41. destrukto.vbs <br />42. dismgnt.exe <br />43. dllhost.com <br />44. dnscon70.dll <br />45. dv6191~1 <br />46. dv6211~1 <br />47. dv6333~1 <br />48. exiplorer.exe <br />49. exp1orer.exe <br />50. explorar.vbs <br />51. explorer.exe <br />52. explorer.vbs <br />53. folder.htt <br />54. FS6519.dll.vbs <br />55. Funny UST Scandal.avi.exe <br />56. funnyu~1.exe <br />57. g2p3s.exe <br />58. gwe(i~1.exe <br />59. h.cmd <br />60. h2.com <br />61. homepage.html <br />62. host.exe <br />63. ie.exe <br />64. iexp1ore.exe <br />65. ilove.exe <br />66. imgkulot.* <br />67. infrom.dat <br />68. infrom.exe <br />69. intern~1.lnk <br />70. isass.exe <br />71. j6154022.exe <br />72. j6154022.exe <br />73. jalak-~1.com <br />74. jay.exe <br />75. jaymeyka.wen9.com <br />76. kavo.exe <br />77. kavo0.dll <br />78. kavo1.dll <br />79. kernel~1.vbs <br />80. kernell.dll.vbs <br />81. killer.exe <br />82. -.exe <br />83. krag.exe <br />84. kragdor.log <br />85. kulitut.* <br />86. ld.exe <br />87. ldjs.txt <br />88. ldlist.txt <br />89. ldup.exe <br />90. ldupver.txt <br />91. lsass.exe <br />92. lsasse~1.exe <br />93. maskrider2001.vbs <br />94. mdm.exe <br />95. mgrShell.exe <br />96. mma.bat <br />97. mma.reg <br />98. mma.vbs <br />99. ms.config <br />100. ms.config`.exe <br />101. ms32dll.dll.vbs <br />102. MS32DLL.dll.vbs <br />103. ms-dos <br />104. msinfo <br />105. msrm <br />106. mstcpcon20.dll <br />107. msvcr71.dll <br />108. mswinsck.ocx <br />109. mveo.exe <br />110. myfold~1.com <br />111. n1deiect.com <br />112. n2847 <br />113. n5619 <br />114. n8127 <br />115. netmanage.dll <br />116. netsvcs.exe <br />117. netused.dll <br />118. new document.exe <br />119. new folder.exe <br />120. newdoc~1.exe <br />121. newfol~1.exe <br />122. noteped.exe <br />123. nt.config <br />124. ntde1ect.com <br />125. ntkros.dll <br />126. ntsys.exe <br />127. o4154027.exe <br />128. ofcpfwsvcs.exe <br />129. p3r1ud.exe <br />130. passwo~1.exe <br />131. Password:winzip123 <br />132. password_viewer.exe <br />133. pc-off.bat <br />134. pet32.exe <br />135. phs.zip.exe <br />136. photos~1.exe <br />137. poogs.vbs <br />138. pooh.vbs <br />139. ratedr~1.com <br />140. ravmone.exe <br />141. ravmonlog <br />142. recycled <br />143. recycler <br />144. recycler.exe <br />145. redelbat.bat <br />146. rm <br />147. rootfo~1.com <br />148. S2pidwaraynon.html <br />149. s5421 <br />150. s6939 <br />151. s8787 <br />152. Say No To Drugs - iloveher.exe <br />153. scvhost.exe <br />154. scvhosts.exe <br />155. scvhsot.exe <br />156. scvshosts.exe <br />157. scvvhsot.exe <br />158. SecretStub.exe <br />159. sender.vbs <br />160. setting.ini <br />161. setup <br />162. setup.exe <br />163. sexvid~1.exe <br />164. snt~1.exe <br />165. SilentSoftecth.exe <br />166. smss.exe <br />167. spoclsv.exe <br />168. sqlserv.exe <br />169. sscvihost.exe <br />170. sscviihost.exe <br />171. ssvichosst.exe <br />172. startu~1.com <br />173. svchosl.exe <br />174. svchost.ini <br />175. svchost32.exe <br />176. svhost.exe <br />177. svhost32.exe <br />178. svohost.exe <br />179. svshost.exe <br />180. sxs.exe <br />181. sy.exe <br />182. SY20118 <br />183. t.exe <br />184. test.* <br />185. ttms*.dll.vbs <br />186. ugqe <br />187. VBS_SOLOW.A (Taga Lipa Are, Taga Xpress-On Kami, Taga Eti, Marinduque Mabuhay, Malaysian, Hackers, Protected by CPCT, Hacked by-Godzilla, M00zilla, YaHaa,”Your Firewall is Fuck”, Zay, UC). <br />188. vhost.exe <br />189. wincab.sys <br />190. winconfig.dll.vbs <br />191. winkrnl.exe <br />192. winlogon.exe <br />193. winscok.dll <br />194. wintask.exe <br />195. wmiprvse.exe <br />196. WORM_ONLINEG.TCZ (q83iwmgf.bat) <br />197. wscript.exe <br />198. wsctf.exe <br />199. wvcst.* <br />200. x.com <br />201. x264~1.exe <br />202. xn1i9x.com <br />203. ymworm.exe <br />204. zelurm~1.exe <br />205. zllictbl.dat <br /><br />Bunlar bulaştıkları sistemlere çok çeşitli zararlar verebiliyorlar; ama öncelikle hissedeceğiniz şey bilgisayarınızın oldukça yavaşlaması olacaktır. Örneğin yukarıdaki listeden “amvo.exe” adlı virüs, bilgisayarınızdaki gizli dosyaları göstermeyi engelliyor. “sscvihost.exe” ise, görev yöneticisinin (task manager) açılmasını engelleyerek sistemi çok yavaşlatıyor.<br /><br />Antalya Adliyesi' nde rastladığımız virüs de bunlardan biri. Hemen yerleştiği yerdeki dosyanın bir adet de çalıştırılabilir olanını yaratıyor. Örneğin ahmetborcsever.doc adında bir belge dosyanız var, virüs hemen ahmetborcsever.exe diye bir dosya üretiyor. Eğer bu iş harddiskinize de sıçrarsa orada da her dosyanın .exe uzantılısını görmeniz an meselesi.<br /><br />Anılan flash disk virüsü gerek Adliye' deki baro odalarındaki bilgisayarları kullandığımdan, gerekse de icra tevzi bürosundaki bilgisayardan bana da bulaşmaya çalıştı. Ancak işletim sistemi olarak Pardus kullandığımdan başarılı olamadı. Hep söylediğimiz gibi dünya üzerinde yazılmış virüslerin tamamına yakını Windows işletim sistemi üzerinde çalışıyor. Tabii ki linuxda da etkili olan virüsler var; ancak bu tipler sadece bir tür linuxda çalışabilir. <br /><br />Örneğin Mandrake Linux için yazılan virüsün Pardus' da çalışması söz konusu olmaz. Ayrıca linuxda virüslerin bulaşmasını engelleyen etkili bir önlem de var. Windows' da varsayılan olarak ayarlanmışın aksine sisteme müdahale ancak yönetici haklarına sahip olan kullanıcı tarafından yapılabilir. Dolayısıyla benim flash diskteki virüs de yayılamadan kaldı. Yetkili kullanıcı ile flash diski açıp Windows' da silinmesi mümkün olmayan virüslü dosyaları tamamen sildim. <br /><br />Ancak bu Adliye' de yaşadığımız sorunları çözmüyor; halihazırda bilgisayarlar virüs yaymaya devam ediyor. Benim çözüm önerim, en azından baro odalarındaki bilgisayarlara işletim sistemi olarak Pardus yüklenmesi. İcra tevzii bürosundaki bilgisayara ise güçlü bir virüs koruma programı yüklenmesi; zira orada Pardus' un yüklenmesi için belli izinlerin alınması gerekir.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-45533380603398283182009-05-27T14:58:00.002+03:002009-05-27T15:00:44.416+03:00ÖLÜM OLMASA NE DİN OLURDU NE DE FELSEFEBilindiği üzere felsefe; hayatın anlamını, insanın varoluş nedenlerini inceleyen bilim dalıdır. Felsefe bilimi, varlığına dine borçludur. Çünkü insanlığın varoluşundan bu yana din vardır, din de felsefeyi doğurmuştur.<br /><br />Kişioğlunun dünyadaki yaşantısında davranışlarını, ahlak kuralları ile çoğu zaman bunlarla iç içe geçmiş bulunan din kuralları sınırlar. Üç büyük semavi din ile Budizmde ahlak kurallarının tamamına yakını, din kurallarının bir parçasıdır. Modern çağın gelişmiş toplumlarında ise, özellikle gençler arasında dinsizlik yükseliştedir. Örneğin Japonya' da gençlerin çoğunun kendini herhangi bir dine mensup hissetmediği görülmektedir. Buna rağmen ahlak normları, toplumsal yaşamı son derece sınırlamakta adeta topluma çeki düzen vermektedir.<br /><br />Batı toplumlarında dinsizlik yükselişte olmasına rağmen, bu olguyu tanrıtanımazlık şeklinde değerlendirmek de yanlıştır. Çünkü tanrı bilinci hiç yok denemez, sadece topluma hakim olan din anlayışına bir karşı çıkıştan söz edilebilir. Örneğin günümüz yaşamının gerekleri ve değişen yaşam koşulları uyarınca Katolik ülkelerin çoğunda eşlerin boşanma hakları İkinci Dünya Savaşı' ndan sonra uzun ve sancılı mücadelelerle kazanıldı. <br /><br />Dolayısıyla insanların çoğunluğunun içinde bir Yaratıcı, yani Tanrı bilinci vardır. Bunun en büyük nedeni ise ölüm ve ölüm sonrasının belirsizliğidir.<br /><br />Kişinin bir dini varsa, onun açısından ölümden sonrasının herhangi bir belirsizliği yoktur. Çünkü dünya üzerindeki dinlerin çoğunda, ölümden sonra bir başka yaşamın varlığı söz konusudur. Ancak bunun niteliği, dinden dine değişiklik gösterir. Üç büyük dinde, ruh ölümsüzdür ve sadece bu dünyada zamanla ölçülebilen bir yaşam sürecine hapsedilmiştir. Geçici dünyanın ardından tekrar eski boyutuna dönecek olan ruh, zaman sınırlamasından kurtulacak esas öz niteliğine kavuşacaktır.<br /><br />Ölüm olmasa idi ya da daha doğrusu ölümün zamanının belirsizliği, ölümünü nasılının muğlaklığı olmasaydı; insanlığın hırsı ve kan içici tabiatı hiçbir surette dizginlenemez; dünya üzerinde kural tanımazlık hakim olurdu. Ölüm insanları korkutmakta, ölümden sonra olacaklar da; insanları hep merak içinde bırakmaktadır. <br /><br />Ölüme ve sonrasına insanların yükledikleri anlamlar, insanların yaşayış biçimlerinde de etkili oluyor. Örneğin ölümden sonrasında bir başka yaşama inanmayan insanların, kendilerini zevkçi (hedonist) bir yaşam biçimine kaptırması çok kolay. Bu düşünce tarzı, hayatın görece olarak çok kısa olması nedeniyle, anın yaşanmasını ve her şeyden maksimum zevk alınmasını, başka şeylerin düşünülmemesini öğütler; kendi içinde çok tutarlı olduğu söylenebilir.<br /><br />Ancak ölümden sonra başka bir yaşamın, hatta gerçek olan sonsuz yaşamın varlığına inananlar için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Çünkü onlar yaptıklarından veya yapmadıklarından dolayı hesaba çekileceklerini, öteki dünyadaki yaşamlarının bu dünyadaki davranışlarına bağlı olduğunu ve benzeri bir sürü şeyi düşündükleri için bu dünyada kendilerine bir otokontrol uygulamaları kaçınılmazdır. <br /><br />İnsanın bir dine mensup olması, eğer o din kendisine olumlu şeyler katıyor ve dünyada daha mutlu, uyumlu bir yaşama sahip olmasına neden oluyorsa güzel bir şeydir. Ancak dünya tarihi bize göstermiştir ki; dinlerin bizatihi kendisi kadar yorumu da önemlidir. Çünkü dinlerin yanlış yorumlanması neticesi yaşanan savaşlar, çekilen acılar neredeyse medeniyetin başlangıcı ile yaşıttır. Din uğruna çıkılan haçlı savaşlarında, engizisyon mahkemelerinde ve dinsel temelli günümüz çatışmalarında milyonlarca insan öldü, ölüyor.<br /><br />Ölüm ve sonrası, insanlığı varoluşundan bu yana meşgul ediyor. Meşgul etmeye de devam edecek, ta ki öldüğümüz güne kadar. Ancak o gün tüm sorularımızın cevaplarına kavuşacağız, ama maalesef bundan dünyada bıraktıklarımızın haberi olamayacak.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-72643702279740458702009-05-15T01:42:00.003+03:002009-05-21T17:43:17.106+03:0091.3 ÜNİVERSİTE FM ANTALYA' NIN ÇAĞDAŞ SESİSizi bilmem ama ben, Üniversite FM' in bağımlısı oldum. Bu radyo, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Televizyon Bölümü' ne bağlı. Ticari olmaması ve reklam gelirine muhtaç olmaması, onu şehrimizdeki diğer radyolardan farklı kılıyor. <br /><br />Müzik yayınını sık sık bölen reklamlar, insanı sıkan bayıcı geyik muhabbetleri de yok bu radyoda. Yapılan söyleşiler ise, kültürel yanı ağır basan konularda; veya bilgilendirici.<br /><br />Yapılan müzik yayını ise tek kelime ile mükemmel. Klasik müzik, hafif batı müziği ile Türk Halk Müziği yanında dünyanın birçok köşesinden farklı seslere yer veriliyor. Örneğin İtalyan, İspanyol, Latin Amerika vb değişik coğrafyalardan müzikler dinlemek mümkün.<br /><br />Antalya' da değişik bir ses arayanlar için ideal bu radyo. İnsanın illa ki opera veya klasik müzik sevmesi gerekmez. Sadece önyargılardan uzak, tüm dünya müziklerine açık bir kulağı ve gönlü olması yeterli. Yayın akışı da son derece profesyonelce düzenleniyor, öyle cart diye yayın kesilmiyor. Gerekli gereksiz birçok bilgi sokuşturulmuyor, sadece ve sadece müziğin sihirli akışına kaptırıyorsunuz kendinizi. <br /><br />En önemlisi yayın akışındaki müziklerde marjinal değişiklikler de yok. Yani Türkçe hafif batı müziği dinlerken ardından birden acıklı bir opera veya insanı yoran senfoniler yok. Buna genelde ülkemizde sadece ve sadece TRT radyolarında dikkat edildiğini üzülerek görüyoruz.<br /><br />Daha öncesinde büromda genelde TRT-3 dinlenirdi. Bir de tabii ki internet üzerinden yayın yapan radyolar. İnternet radyoları demişken, o konuda da birkaç söz söylemek gerek. İnternette yabancı kaynaklı radyolar, genelde belli bir tür üzerinde yoğunlaşıyor. Bunu tabii karşılamak gerekir, ancak dinleyiciyi de bu bir süre sonra sıkıyor. <br /><br />Tabii karşılamak lazım; çünkü, internet radyoları normal radyolardan farklı olarak o anda kendilerini kaç kişinin dinlediğini belirleyebiliyorlar. Bu da onları dinleyici tercihleri konusunda daha hassas yapıyor. Ayrıca reklam verenler de hedef kitlelerine uygun müzik tiplerini belirleyip, o yöndeki yayınlara reklam veriyor. <br /><br />Tüm bunların sonucunda ise, gün içinde birçok internet radyosunu aynı anda takip eden milyonlarca dinleyici. Örneğin benim en çok dinlediğim internet radyosu İngiltere' den yayın yapan Classic FM, ses kalitesi ve müzik tercihleri mükemmel. Yayınlarında yıl içindeki önemli konserlerde yaptıkları birçok canlı kayıt ile önemli albümlere yer veriyorlar. Ayrıca sadece belli konulara yoğunlaşmış; film müzikleri, dizi müzikleri, 70 ve 80' ler gibi internet radyoları da dinlediklerim arasında. <br /><br />Neyse nerden nereye geldik. Sonuç olarak müzik dinleyin, ruhunuz yükselsin; hayatın sıkıcı temposunda biraz nefes alın. Sadece işini ve kazandığı parayı düşünen ot kafalılardan olmayın. Hayatını rafine zevklerle güzelleştiren, etrafına mutluluk saçan bireyler olabilmeniz dileğiyle.<br /><br />Üniversite FM' i bir deneyin derim, eminim pişman olmayacaksınız.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3773377826968557662.post-84192060947847955522009-04-23T00:02:00.004+03:002009-04-23T00:25:07.919+03:00ULUSAL EGEMENLİK VE TAM BAĞIMSIZLIKBugün önemli bir gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Kanımca uzunca bir süredir bu bayramın hep ikinci yarısını kutluyoruz, nedense Ulusal Egemenlik kavramı biraz geride veya daha doğrusu sözde kalıyor. Halbuki ülkemizin geleceği bakımından ülkenin kaderinin ulusun kendi ellerinde olması çok önemli. <br /><br />Devletimizin kurucusu, ulu önderimiz Mustafa Kemal Paşa 6 Mart 1922 tarihinde şöyle diyordu:<br /><br />“...Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa' nın en önemli devletleri, Türkiye' nin zararıyla, Türkiye' nin gerilemesiyle ortaya çıkmışlardır. Bugün bütün dünyayı etkileyen, milletimizin hayatını ve ülkemizi tehdit altında bulunduran en güçlü gelişmeler, Türkiye' nin zararıyla gerçekleşmiştir. Eğer güçlü bir Türkiye varlığını sürdürseydi, denebilir ki İngiltere' nin bugünkü siyaseti var olmayacaktı. Türkiye, Viyana' dan sonra, Peşte ve Belgrad' da yenilmeseydi, Avusturya/Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti. Fransa, İtalya, Almanya da, aynı kaynaktan esinlenerek hayat ve siyasetini geliştirmişler ve güçlendirmişlerdir.<br /><br />...Bir şeyin zararıyla bir şeyin yok olmasıyla yükselen şeyler, elbette o şeylerden zarar görmüş olanı alçaltır. Gerçekten de Avrupa' nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve uygarlaşmasına karşılık, Türkiye gerilemiş, düştükçe düşmüştür. Türkiye' yi yok etmeye girişenler, Türkiye' nin ortadan kaldırılmasında çıkar ve hayat görenler, aralarında çıkarları paylaşarak birleşmiş, ittifak etmişlerdir. Ve bunun sonucu olarak, birçok zekalar, duygular, fikirler, Türkiye' nin yok edilmesi noktasında yoğunlaştırılmıştır. Ve bu yoğunlaşma, yüzyıllar geçtikçe oluşan kuşaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüşmüştür. Ve bu geleneğin, Türkiye' nin hayatına ve varlığına aralıksız uygulanması sonucunda, nihayet Türkiye' yi ıslah etmek, Türkiye' yi uygarlaştırmak gibi birtakım bahanelerle, Türkiye' nin iç hayatına, iç yönetimine işlemiş ve sızmışlardır. Böyle elverişli bir zemin hazırlamak güç ve kuvvetini elde etmişlerdir.<br /><br />...Oysa bu güç ve kuvvet, Türkiye' de ve Türk halkında olan gelişme cevherine, zehirli ve yakıcı bir sıvı katmıştır. Bunun etkisinde kalarak, milletin en çok da yöneticilerin zihinleri tamamen bozulmuştur. Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için mutlaka Avrupa' dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa' nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa' dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatlarıyla, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir; tarihte böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır. İşte Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazı yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyıl biraz daha çok gerilemiş, daha çok düşmüştür. <br /><br />...Bu düşüş, bu alçalış yalnız maddi şeylerde olsaydı hiçbir önemi yoktu. Ne yazı ki Türkiye ve Türk halkı, ahlak bakımından da düşüyor. Durum incelenirse görülür ki, Türkiye Doğu maneviyatıyla sona eren bir yol üzerinde bulunuyordu. Doğu' yla Batı' nın birleştiği yerde bulunduğumuz, Batı' ya yaklaştığımızı zannettiğimiz takdirde, asıl mayamız olan Doğu maneviyatından tamamen soyutlanıyoruz. Hiç şüphesizdir ki, (bundan) bu büyük memleketi, bu milleti çöküntü ve yok olma çıkmazına itmekten başka bir sonuç beklenemez.<br /><br />...Bu düşüşün çıkış noktası korkuyla, aczle başlamıştır. Türkiye' nin Türk halkının nasılsa başına geçmiş olan birtakım insanlar, galip düşmanlar karşısında, susmaya mahkummuş gibi, Türkiye' yi atıl ve çekinden bir halde tutuyorlardı. Memleketin ve milletin çıkarlarının gerektirdiğini yapmakta korkak ve mütereddit idiler. Türkiye' de fikir adamları, adeta kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki ´Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur.´ Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı, bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlar ´Onlar bizi idare etsin´ diyorlardı.” <br /><br />87 yıl öncesinde Gazi' nin söyledikleri maalesef bugün de hala geçerli. Hatta birçok noktada Batılılar istediklerini elde etmiş, Cumhuriyeti kuranların sonsuz fedakarlıkları ile elde edilenler bir bir geri verilir hale gelmiştir.<br /><br />Örneğin Osmanlı' nın başına bela olan kapütilasyonlar; Gümrük Birliği, Uluslararası Tahkim, AB Uyum Yasaları vb ile yeniden diriltilmiştir. Avrupa Birliği' nin karar sürecinde herhangi bir katılımımız olmaksızın, imzaladığımız anlaşmalar ile onların aldığı kararlara biz de harfiyen uymak durumundayız. Misal olarak Avrupa Birliği bir Afrika ülkesinden ithal edilen malların gümrük tarifesini değiştirdi, biz de yenilenen tarifeye göre gümrük mevzuatımızı değiştiriyoruz. Bizim 3. ülkelerle yaptığımız anlaşmalarla tanıdığımız ayrıcalıklardan Avrupa Birliği ülkeleri de otomatikman yararlanıyor. Çünkü yine imzaladığımız anlaşmalar ile “en çok kayrılan ülke” statüsünü elde ettiler. Ama tersi bizim için geçerli değil. Örneğin AB ile ABD arasında yapılan bir anlaşmadan biz yararlanamıyoruz.<br /><br />Halbuki Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması imzalayan İsrail' in “en çok kayrılan ülke” statüsü var. AB' ye iç pazarını açmış, ama karşılığında hem AB ülkelerine gümrüksüz mal satıyor, hem de AB' nin başka ülkelerle yaptığı anlaşmalardaki lehe olan hükümlerden otomatikman yaralanıyor. <br /><br />Bu bize Avrupa Birliği sürecinde atılan en büyük kazıklardan. Biz de aynı imkanlardan yararlansa idik, bugün sanayicilerimiz kotaları dolduğundan ABD' ye mal satabilmek için, fabrikalarını Bulgaristan' a, Mısır' a taşımak zorunda kalmazlardı. <br /><br />Uluslararası Tahkim ve ülkemizde bulunan Amerikan askerlerine ilişkin düzenlemeler de Adli Kapütilasyonların dik alası.<br /><br />Halbuki Cumhuriyet' in kazanımları için biz ne çok acılar çektik, koskoca Osmanlı İmparatorluğu milli devlet olamadığı için, tam bağımsız ve özgür politikalar güdemediği için Emperyalistlerin elinde oyuncak olup, sonunda da yıkıldı gitti.<br /><br />Bakın bu konuda Mustafa Kemal ne diyor: “...Pek güzel bilirsiniz ki, sultanlarla halifelerle yönetilmiş ve yönetilmekte olan ülkelerde, vatan için, millet için en büyük tehlike, sultanların ve halifelerin düşmanlar tarafından satın alınmalarıdır. Bu, ekseriya kolaylıkla sağlanmıştır...Böyle yönetilen ve egemenlikten vazgeçen bir milletin akıbeti elbette felaketti, elbette musibettir. Osmanlı devleti, gerçekte ve fiilen bağımsızlıktan yoksun bir duruma getirilmişti. Öyle ya, bir devlet ki kendi uyruklarına saldığı vergiyi yabancılara salamaz. Gümrük işlemlerini, resimlerini, memleketin gereksinimlerine göre düzenlemekten uzaktır. Ve bir devlet ki, yabancılar üzerinde yargılama hakkını uygulayamaz. Böyle bir devlete elbette bağımsız denilemez. Devletin ve milletin hayatına yapılan müdahaleler yalnız bu kadar değildi, daha fazlaydı. Doğrudan doğruya milletin hayati gereksinimlerinden olan, söz gelişi demiryolu yapmak için, fabrika yapmak için, her şey yapmak için devlet serbest değildi. Mutlaka müdahale vardı. Şu halde hayatını sağlamaktan yasaklanmış bir devlet bağımsız olabilir mi? Arz ettiğim gibi gerçekte devlet istiklalini çoktan kaybetmişti ve Osmanlı ülkesi ecnebilerin bir sömürgesinden başka bir şey değildi ve Osmanlı halkı içindeki Türk milleti de tamamıyla tutsak bir duruma getirilmişti. Bu sonuç arz ettiğim gibi, milletin kendi egemenliğine ve kendi yönetimine sahip bulunmamasından ve bu irade ve egemenliğin şunun bunun tarafından kullanılagelmiş olmasından doğuyordu. O halde kesinlikle diyebiliriz ki, biz milli bir devir yaşamıyorduk ve milli bir tarihe sahip değildik.”<br /><br />Günümüzde başımızda herhangi bir padişah, halife vb yok; ancak demokrasimizin de dört dörtlük işlediğinden bahsetmek maalesef mümkün değil. Özellikle siyasi partiler tarihimiz incelenirse; parti içi demokrasiyi bir türlü içimize sindiremediğimiz ve partilerimizin de bu nedenle lider partileri olduğu görülür. 70' li yıllarda dahi partilerde kadrolar bugünkünden önemliydi. <br /><br />Liderler sultasının sonucu ise, partilerin içinde doğru, düzgün, ilkeli insanlar yerine lider şakşakçılarının yükselmesi oluyor. Maalesef liderlerimiz de kendi etraflarını saran bu tarz insanların yanlış yönlendirmeleri ile, her zaman için doğru politikalar üretemiyorlar. <br /><br />Sonuçta olan millete oluyor, kimi seçerse seçsin alternatif politikalar ve çözümler yaratılamıyor. Kim ne derse desin, son 50 yıllık zaman diliminde ülkede milli çözümler yerine sürekli dışarıdan birtakım odakların önerileri dinlendi, onların istedikleri politikalar güdüldü. Bunlar arasında ülkemizin lehine olan hiçbir şey yok diyemeyiz; ancak ülkede tam bağımsız ve ulusal çıkarlarımız yönünde bir siyaset güdülse idi, bugünkünden daha iyi bir durumda olacağımız aşikardı.Yusuf ISLERhttp://www.blogger.com/profile/05211046575576621764noreply@blogger.com0